devonish: AY ÇOCUKLARIM
devonish: MINHO BENİ HAVAALANINDAN ALACAK
devonish: ya şey yaparsam suratına
devonish: BİZ ŞİMDİ NEYİZ
leeseung: Ahahahaha
leeseung: Yap istersen
leeseung: Bence mutlu olur
ceofseoul: Yapış dudaklarına
devonish: 😳😳😳
leeseung: Aşkım yok daha neler
ceofseoul: Ay nolacak kızım zaten sevgili sayılırsınız
ceofseoul: Vakti geldi de geçiyor
devonish: ya bir dur kızım her şey sırayla
leeseung: Sokma çocuğumuzun aklına şöyle ayıp şeyler
ceofseoul: Ahahaha Heeseung
ceofseoul: Biz neler yapmıyoruz sanki
devonish: neler yapıyorsunuz 😊😋☺
leeseung: SEOUL
leeseung: Çocuğun yanında!
devonish: ya ne çocuğu ben sizin beslemeniz miyim be
devonish: geleceğim sarılacağım minho'ya gerisine bakacağız
devonish: söyler değil mi bir şeyler
devonish: ondan mı bekleyeyim kendim mi söyleyeyim
devonish: ah panik!
ceofseoul: Sen önce bir sakin ol
leeseung: Akışına bırak
devonish: tamam deneyeceğim
devonish: kalbim yerinden çıkacak
leeseung: Oy bu çok aşık olmuş yaaa
ceofseoul: Enayi işte bunca zamandır anlamadı
leeseung: 😒 Havadaki romantizmi bozmaz mısın
leeseung: Biz olamıyoruz bari başkaları olsun
ceofseoul: Nasıl yani
leeseung: Söylemeyeyim söyleyemeyeyim dedim de
leeseung: Odunsun Seoul
ceofseoul: Üstüme iyilik sağlık
leeseung: Bana bir kere sevgi sözcüğü söyledin mi
leeseung: Herhangi bir randevumuzu planladın mı peki
leeseung: Hiç tatlı bir sürpriz de yapmadın
leeseung: Onu geçtim benimkilere de hep tepkisiz kaldın kızım ya
leeseung: Ben bazen beni sevdiğini düşünmüyorum
devonish: haydaaaaa
devonish: yapmayın yapmayın
ceofseoul: Ne alakası var Heeseung
ceofseoul: Ben alışkın değilim öyle şeylere
ceofseoul: Sevmediğimden değil tabii ki
leeseung: Alış o zaman 😔
leeseung: Ben ilgi vermek ve ilgi görmek istiyorum
ceofseoul: Üzgünüm böyle hissettiğini bilmiyordum
ceofseoul: Geleyim mi yanına
leeseung: Gel 🥺
devonish: kuzularım benimmmm
devonish: öpüşün barışın
ceofseoul: Haydi siz de öpüşün kavuşun
-
Devon, sırt çantası ve bavulunu sürükleye sürükleye havaalanının içinde yürüyordu. On dört saatlik yolculuğun ardından sersem gibiydi. Son zamanlar zaten fazlasıyla yorgun geçmişti, daha fazla dayanacak gücü kalmamıştı. Ve öyle kıvançla bekliyordu ki Minho'yla kavuşmayı, saniyeler ona saat gibi geliyordu.
Havaalanının çıkışına yaklaştığında koca bir pankartta kendi adını gördü nihayet. Minho, koluna koca bir buket çiçek sıkıştırmış ve pankart açmış onu bekliyordu. İşte tüm yorgunluğu omuzlarından o anda uçtu gitti Devon'un. Elindeki o yükler hiç oldu ve Minho'ya doğru koşmaya başladı genç kız.
"Sonunda!" diye bağırdı pankartı bir kenara çalıp çocuğun kollarına atılırken. "Sonunda!" diye karşılık verdi Minho da.
Ve uzun sarılma nefes nefes ayırırken sonunda onları, alınları birbirine yaslandı. Fısıldadı Minho. "Çok hoşlanıyorum senden, sevgilim ol Devon."
"Ben de senden çok hoşlanıyorum Minho. Sevgilin olmayı çok isterim."
Yüzleri aydınlandı ve nihayet dudakları birleşti.
-
Kavuşturdum sefilleri :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cat fam , lee know
Fiksi Penggemardevonish: bebeğime iyi bakıyorsun değil mi leeknow: senden daha iyi baktığım kesin - Devon Shire'ın kedisini Lee Minho'ya bırakmak zorunda kalmasıyla bir olaylar silsilesi baş gösterir. - multifandom diyebiliriz gibi?