6.

16 2 11
                                    

TW/ Yamyamlık bahsi, işkencemsi bir şeyler, çok azıcık kan. Betimleme yapmadım gerçi ama olsun tetiklenecek varsa okumasın. 

...

Tate, üstündeki takım elbisenin asimetrik kesimli ceketini güzelce iliklemiş ve sırtına da kürkünü pelerin misali iliştirmişti. Judas ise tüm sağ kolunu kaplayan dövmelerini göz önüne sererek siyah bir tişört giymiş ve tişörtünün uçlarını belinden içeri sokuşturup kotunun kemeriyle belini güzelce sarmalamıştı.

Leylak Bahçesinde değil dünyadalardı, bu sebeple de motor çetesi olarak adlandırdıkları oluşumlarını kontrol etmek için bir toplantı ayarlamışlardı. Jungkook, kolunu Taehyung'un beline atmış ve arkasından hafifçe baskı uygulayarak onunla beraber yürürken terkedilmiş metro istasyonunun merdivenlerinden aşağıya inmişti.

Çetenin en yeni ve deneyimsiz üyelerinden tutun da en eski ve tecrübeli üyelerine kadar herkes orada toplanmıştı, çoğunluğu motorlarını yukarıda bıraksa dahi içeri de motorla gelen birkaç kişi vardı. Herkes patronun kim olduğunu biliyor, ondan korkuyor ve aynı zamanda da ona yaranmaya çalışıyordu; çok fazla bir araya gelme şansları olmadığı için ellerindeki böyle fırsatları değerlendirmek için de birbirleriyle yarışıyorlardı.

Jungkook, Taehyung'un belini parmaklarıyla daha çok kavrarken onu biraz daha yakınına çekti ve Taehyung sol elini cebine atarak "Ginger hanginiz? Öne çıksın" dedi. Ortamdakiler birbirleriyle bakışıp fısıldaşırken kimsenin öne çıkmaması bir tedirginlik yaratmıştı. Jungkook sabırsızca ayağını yere vururken "Bir saat seni beklemeyeceğiz, seni kendim bulmamın senin için daha kötü bir deneyim olacağından emin olabilirsin" dedi, ortamdaki teneke çöp kutularının içerisindeki ateş daha da alevlenirken Taehyung tek bir göz hareketiyle kendini gizlediğini sanan genci işaret etmişti.

Jack hızlıca o tarafa yürüdüğünde genç kaçmak için yeltenmemişti bile, Jack onu ensesinden tutarak ittirirken çocuk "Ben bir şey yapmadım? Nereye götürüyorsun beni?" diye sorsa da ne Jack ne de Jungkook ile Taehyung onun sorusunu yanıtlamaya zahmet etmişti.

Jungkook, dudaklarının arasına yerleştirdiği böğürtlenli sigarayı içine çekerken Taehyung "Ginger'ın bize karşı işlediği günahlar vardı. Bizim için tanrıya karşı işlediğiniz günahlar umrumuzda olmaz ama bize ettiğiniz her ihanetin eninde sonunda ortaya çıkma gibi bir özelliği vardır ve köstebeklerin sonu" cümlesini bitirmeden önce kıkırdayarak orta parmağıyla işaret parmağını birleştirip baş parmağını da havaya kaldırıp kafasına dayadıktan sonra "PAH!" diye bağırmıştı.

Jungkook onun bu hareketine gülümserken iç geçirip "Bu önemsiz meseleyi geride bıraktığımıza göre bugün neden toplandığımızı açıklayalım. Çok yakında iki ülke arasında bir savaş çıkacak ve bizim de bu ülkelerden biriyle elimizdeki silah gücünü paylaşmamız gerekiyor, ayrıca küçük gerillalar oluşturmanızı istiyorum.

Paralı askerler olmadığınızı biliyorum ama gerilla olarak iş görürsünüz, bunun için görevlendirilecek üç farklı birlik istiyorum ama elimizdeki en iyileri göndermeyeceğiz savaş meydanına. Sonuçta savaş bizim savaşımız değil, envanter desteği sağlamak için Chanyeol size eşlik edecek ve üç birliğin de ana komutası onda, ayrıca birliklerden de üç lider seçecek. Aramıza yeni katılanların korkmasını istemiyorum, en zayıfları ya da en güçlüleri değil orta düzeydeki elemanlarımızı seçeceğiz" diyerek bir konuşma yaptı.

Metronun karanlık ortamında ve yanıp sönen ışıkları altında alevler duvarları yalayıp geçerken Jungkook ile Taehyung'un gölgesini de tehlikeli bir şekilde arkalarına düşürüyor ve onları olduklarından çok daha devasa gösteriyordu.

Henüz çeteye çok çok yeni katılanlar bunun bir delilik olduğunu ve Jungkook'un devlet meselelerinden nasıl haberdar olabildiğini, kendilerinin basit bir motor çetesiyken nasıl bu kadar derin şeylerin içinde olabileceğini sorgularken Jungkook bu aciz varlıklara beraber olmaktan hoşnut değildi.

Judas's KissHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin