five

163 28 2
                                    

kai meraklı bir şekilde kız kardeşinin sınıfına giderken soobin'i dolapların yanında gördü. kitabını dolaba koyuyordu. tam soobin'in arkasından gidip onu korkutacaktı ki birden tanımadığı bir kız soobin'in yanında geldi.

kız çok güzeldi. o kadar güzeldi ki kai onu görünce anlık kendisini çirkin hissetti.

kızın koyu lacivert saçları vardı. suratını pek detaylı görmese de fiziği oldukça güzel bir kızdı. kai onunla yarışamazdı. soobin'in onunla ne konuştuğunu anlayamadı. fakat yakın gözüküyorlardı.

o muydu? aşık olduğu kız o muydu?

eğer oysa, kai bunu kabullenmeye hazırdı. daha doğrusu hazırlanmaya çalışacaktı. bencillik yapmayacaktı. soobin'in kendisine ne kadar değer verdiğini biliyordu. bir arkadaşı olarak görülmek acıtsa da değerli olduğunu biliyordu. kai kendisini harap ederse soobin de üzülürdü. ve daha çok üstüne düşerdi. kai bunu istemezdi.

hızlıca sınıfa çıkıp çantasını topladı. okulda durmak istemiyordu. şanslıydı ki arkadaşlarından hiçbiri sınıfta değildi. okuldan çıktıktan sonra gruba mesaj yazdı. kulağına beyaz ama kırmızı çizgileri olan kafa kulaklığını taktı. eve sadece müzik dinleyerek gidiyordu.

onu rahatlatan şey müzikti. kai ağlamayı değil müziği seçmişti.

ve aynı zamanda soobin'i düşünmeyi.

kai olgun birisiydi. her ne kadar çocukça davransa da her zaman en mantıklı şekilde düşünmeye çalıştı. ortamdaki kimseyi incitmemeye çalışırdı. kimseyi kırmak istemezdi. özellikle soobin'i. henüz ne yapacağını bilmiyordu. sadece olayları kötüye sürüklemek istemedi. bu yüzden eve gidip derince düşünecekti.

bölüm atmayı unutmuşum amm

ready? sookaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin