"Benim için hiç hızlandı mı o kalbin?" diye sordu. Kaskatı kesildim.
Bana yaklaştı, yüzü yüzüme yavaşça eğilirken, dudakları açıkta kalan boynuma yöneldi, oraya doğru süzüldü. Gözlerim sıkıca örtüldü.
Burnunu çıplak tenime değdirdiği zaman derin b...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Seviliyorsunuz 🍭
2BÖLÜM.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Evet canım. Lütfen biraz daha çay al." dedi, Masal, incelttiği cilveli sesiyle. Ayağa kalktı. Hızlıca kitaplığının üstünden mor çay takımını alıp geldiğinde, önümüzdeki masaya tek tek minik fincanlarını dizmeye başlamıştı bile. "Lütfen hanımefendi, dikkatli olursanız sevinirim. Bu takımlar özel olarak benim için yapıldı." Kıkırdadı. Aklına her ne geldiyse birkaç saniye güldü ve ardından, "tabii ki bir şey olursa sana kızmam. Nil'den bir başkasını alırım bende." diye sinsice söylendi parmaklarının arasındaki Esmer'e hitaben.
Kaşlarım söyledikleriyle saniyelik çatılsada, bulunduğum duruma bakıldığında anında eski haline çevrildi. Nil'den eşya mı çalıyordu? Bunun ne zamandır sürdüğünü merak ettim. Masal'ın ailesi fazla elit insanlardı ve bu durum onlar için çok büyük bir sorundu. Onunla hiçbir zaman okula gitmemiştim fakat ona zorbalık yapan kızın Nil olduğunu biliyordum. Aileleri arkadaştı ve birkaç kez bu eve geldiği bile olmuştu. Kız tam bir cadıydı! Sinsiliğin vücut bulmuş hali gibiydi ve ben o zamanlar minik bir kız çocuğunun nasıl bu kadar fena olabildiğini anlayamamıştım.
Ah... Belli ki Masal da git gide ona benziyordu.
"Bekle Layla hanım." diye söylendi bana döndüğü sırada. Esmer'i parmakları arasında sıkıca tutmuştu ve bacaklarının tekini yukarıya kaldırmıştı. Canını yaktığını biliyordum. Saçlarının birkaç tutamı ise kopmuştu ve bulunduğum masanın üzerine dağılmıştı. Masal hepimizi severdi ancak her çocuk gibi o da oyuncaklarını hoyrat kullanırdı. Canımızın acıdığını bilse yine de yapar mıydı? Sanırım avuçlarında konuşan bir barbie bebek görmesi onu anında bayıltırdı.
"Sizi ihmal ettiğimi düşünmeyin lütfen. Siz benim özel müşterimsiniz," diye konuştu tatlı sesiyle yüzüme eğilerek. Kıvırcık, kısa siyah saçları yüzümü huylandırdı. "Belkide sizinle havuz partisine gitmeliyiz kızlar." Dudaklarını büzdü. "Ama ben size yüzme öğretmedim ki..."diye mırıldandı kısıkça.
Hayır. Dayanacak takatim kalmamıştı. Çok yorulmuştum. Üstelik kollarımda tuhaf bir acı hissediyordum. Az önce sıktığında incinmiş olmalıydı. Masal Esmer'i hızlıca masaya bıraktı ve yanıma minik, paytak adımlarıyla gelip, saçlarıma dokundu. Belime doğru kıvrılan uzun, sarı saçlarıma bir süre baktıktan sonra kaşlarını çattı. Ne düşündüğünü merak etmiştim.
Dudaklarını büzdü. "Havuza böyle girmezsin Layla hanım,"dedi. Hayır! "Kesmemiz gerekiyor." Kasıldım. Bunu hissetti mi bilmiyordum ama dokunduğu sert tenim oyuncak olmamdan değil, yaşadığım gerilimden kaynaklıydı. Şimdi ne yapacaktım? Saçlarımı kesmesine izin veremezdim. Ben bir barbie bebektim ve uzun saçlarım olmadan bir hiçtim.
Masal hızlıca yerinden kalktı ve koşar adım çekmecesine gitti. Her saniye buğulanan gözlerimi etrafa çevirdiğimde, diğerlerinin hüzünlü bakışlarını yakalamıştım. Korkuyorlardı. Korkuyordum. Boğazım kurudu. Hızlıca yutkunduğumda saçlarımı gerçekten keseceği gerçeği içimi cız etti. "İşte burada!"diye bağırdı Masal, sevinçle. Makası bulmuş olmalıydı. Titreme Layla. Sakin ol!
