~1 Yıl Sonra~
Akute Krallığı
Kraliçe Terya,öfkeyle dairesinin içinde dolandı.
"Sakin ol biraz,otur ve sakince düşün." dedi orta yaşlı sarışın bir adam. Onunda kızgın olduğu belliydi ama son derece soğukkanlıydı. Ürkütücü bir havası vardı. Kraliçe Terya'nın ağabeyi ve Lasa Kontuydu.
"Abi beni anlamıyorsun,O cadı nasıl krallığa dönebilir."
"Prenses Blanka hakkında öyle konuşmanı tavsiye etmem başarısızlıkların devam ederse sen ve çocukların onun merhametine kalacaksınız."
Prenses Blanka kocasının aniden ölmesi üzerine Akute krallığına geri dönüyordu.
"O cadıyı öldürteceğim." dedi bağırarak ve masada ki çay fincanlarını yere savurdu.
Abisi kalkıp onu sıkıca kolundan yakaladı. "İşe yaramazsın evlendiğinden beri krala bir çocuk veremedin. Bunu beceremiyorsan gidip Başrahip'e yalvar,oğlanlardan birini meşrulaştırsın."
"Kolumu bırak,hemen ben kraliçeyim." dedi kadın canının acıdığı belli bir şekilde.
"Seni tahta ben çıkardım ne kadar uğraştım biliyor musun? Başarısız olmak üzere olan bir yatırımsın." dedi kont tıslar gibi.
"Her şey için beni suçlayamazsın kral neredeyse elli yaşında. Neden kendin krala bir varis doğurmuyorsun?" dedi alaycı ve meydan okur bir şekilde. Ve kolunu kurtardı.
"Her geçen gün daha küstah oluyorsun kardeşim."
"Ben bu tahta kendim çıktım abi. Ben kraliçeyim." diye bir daha tekrarladı Terya.
"Senden önce de kraliçe vardı. Hem de çok daha asildi. Sen onu devirdin ve herkese kraliçelerin devrilebileceğini öğrettin.Bir an önce bir varisin olsun belki de kendine kraldan daha genç sevgililer edinmelisin."
"Bu tehlikeli."
"Oyun her geçen gün daha tehlikeli oluyor. Yerinde olsam benimle yani kralın Başvekili ile aramı bozmazdım."
"Unutma benim sayemde Başvekilsin."
"Unutma sen de benim sayemde kraliçesin."
Kont sandalyesinden kalktı ve kapıya yöneldi. "Dediklerimi düşün bir an önce bir varisin olsun. Kralı baştan çıkardığın zamanlarda ki kadar genç değilsin."
Kraliçe sadece iç çekti ve sonunda koltuğa oturdu. Kendi kendine mırıldandı. "Ama hala o zamanlarda ki kadar akıllıyım."
*****
Prenses Blanka,Farrin Sarayında son günlerini geçirdiğini biliyordu içinde heyecan yoktu. Sadece kurulu bir saat gibi işlemesi gereken plandan duyduğu memnuniyet vardı. Birde uzun süre yaşadığı,evi diyebileceği yerden uzaklaşmanın verdiği bir hüzün vardı. Orada ki herkes ona karşı çok nazik hayatı ise huzurluydu.Sıkıca bir kaç aylık kızını kucakladı. Başta hiç istememiş olsa da bu kızı seviyordu ve en sonunda onu dünyaya kendi isteğiyle getirmişti.
"Senin için tüm dünyayı feth ederim." diye fısıldadı her şeyden habersiz küçük kıza.
Memnun bir şekilde gülümsedi,onun kızı ve varisydi belki şu anlık hiçbir şeyin varisi ama bir gün kızının,sahip olabileceği her şeyi miras almasını istiyordu. Bu uğurda ondan ayrı kalacak olmak onu üzüyordu. Ama bir kaç aylık bir bebeği savaş alanı olacak krallığına götürmek istemiyordu. Ona ulaşmak için kızını kullanabilir,onun yüzünden zarar görebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devrik Prenses
Ficção HistóricaKorina Krallığının kralı bir erkek varisi olmadığı için evliliğini iptal ettirir ve sevgilisiyle evlenir. Bu sırada unvanını ve ailesini kaybeden devrik Prenses Blanka,Doğu'da hiç bilmediği bir krallığa gelin gönderilir. Bir kaç yıl sonra dul kalan...