Rüya Mı Kabus Mu?

503 60 45
                                    

Adım sesleri bize doğru yaklaştığında daha da hızlı koşuyorduk. En sonunda kızlar tuvaletine geldiğimizde içeri girip boş bir kabine saklandık.

Korkudan ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece sessizce ağlayıp Ryujin'e bakıyordum.

Benim bu halimi görmüş olacak ki yanıma gelip bana sarılmıştı.

"Sakin ol. Korkmana gerek yok. Sadece okulun hademesinden kaçıyoruz, o beni görebilir de."

Kafamı sallayıp ağlamamı durdurmaya çalışıyordum. Tuvaletin kapısı açıldığında Ryujin'e sıkıca sarıldım. Korkudan bir hayalete sarılıyordum!

"Lanet liselilerden nefret ediyorum!"

Hademenin sesini duyduğumda Ryujin'e sarılmayı bırakıp sessizce beklemeye başladım.

Birkaç dakikanın ardından Hademenin sesi uzaktan geldiğinde rahat bir nefes alıp kabinden çıktım. Elbette arkamdan o hayalete gelmişti.

" Hayal etlerin gerçek olmadığını sanıyordum."

"Aslında gerçek değil. Yani kısa süreliğine ölen kişiler bu iki dünya arasında kalıyor."

Anlamamıştım. Ryujin ölü müydü yoksa yaşıyor muydu?

"Anlamadım."

"Aslında şuan yaşıyorum fakat bedenim canlı değil. Kalbim atıyor ama ruhum burada."

"Felix senin öldüğünü söylemişti."

"Olay açıkçası biraz karışık..."

"anlatmak istemiyorsan anlatma."

Ryujin gülümseyip elimden tutmuş, kızlar tuvaletinden çıkarıp koşmaya başlamıştı.

"Artık gitmelisin, arkadaşım."

Bahçe kapısından çıktıktan sonra Ryujin gitmişti. Acaba onu bir daha ne zaman görebilecektim.

Okuldan çıktıktan sonra hava iyice kararmıştı. Şimdi eve nasıl gidecektim ben?

Tenha sokakta yürürken sarhoş bir adama denk gelmiştim. Tanrım bugün yaşadıklarım zaten normal değildi bir de başıma bu gelmesin.

"Hey, çizik gözlü kız!"

Sarhoş bir adam bile gözlerimin ne kadar kötü olduğunun farkındaydı demek!

"Sana diyorum!"

Hızlı adımlarla önünden geçecekken belimden kavrayarak beni kendisine çekmiş ve duvara yaslamıştı. Çok korkuyordum ve ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece güçsüz bedenimle onu itmeye çalışıyordum.

"Bırak!"

"Nereye gitmeye çalışıyorsun?"

"Yalvarırım bırakın beni!"

Pis ellerini üzerimde gezdirecekken gelen bağırmış sesiyle durup arkasını döndü.

"Hey!"

"Siz kimsiniz lan?"

Sarhoş adam benden uzaklaşarak kalabalık olan arkadaş grubuna doğru ilerlediğinde derin bir nefes almıştım. Ellerim ve dizlerim titriyordu korkudan.

"Sen hayırdır oğlum!"

İçlerinden kısa ama kaslı olan çocuk, sarhoş adama yumruk attığında korkuyla irkildim. O sıra da yanıma iki kız gelip iyi olup olmadığımı soruyordu.

"Ben... Iyiyim."

"Adın ne tatlım?"

"Adım Yeji, Hwang Yeji."

"Tamam, beni dinle. Adım Hirai Momo. Senden bir sınıf üstünüm."

Kafamı sallayıp titrememi durdurmaya çalışıyordum fakat olmuyordu. O kadar çok korkmuştum ki.

"arayabileceğimiz bir var mı?"

Momo'nun yanındaki kız konuştuğunda kafamı salladım. Ni-ki'yi arayabilirdim. Zaten onun dışında pek seçeneğim yoktu.

Gözüm sarhoş adam ve diğerlerine kaydığında adamı neredeyse öldüresiye dövmüşlerdi.

"Numarayı söyle."

Momo'nun sesiyle dikkatimi onlara verip Ni-ki'nin numarasını söyledim.

Karşı taraftan ses geldiğinde Momo benden biraz uzaklaşıp Ni-ki ile konuşmaya başladı. Kısa süre sonrada aramayı sonlandırıp yanıma geldi.

Diğerleri de yanıma geldiğinde hepsine teker teker baktım. İçlerinde Felix, Minho ve Changbin'de vardı. Felix bana kaçamak bakışlar atıyordu nedense.

"Sen iyi misin?"

İçlerinden kediye benzeyen çocuk soruyu sorduğunda sadece kafamı aşağı yukarı sallamakla yetinmiştim.

Bugün başıma birçok şey gelmişti. İlk önce Ryujin, daha sonra bu olay ve abim ile sorunlar... Bende mi şizofren oluyordum yoksa hepsi gerçek miydi emin değildim.

Bunlar rüya mıydı yoksa kabus mu?

Yeni bölümmmm

Bu bölüm biraz fazla olay oldu amaa biz olayları severizzz

Oy kullanmayı unutmayıınn


the ghost//ryejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin