Medya: Pars Arslanbey'in, Saye Lal'a bahşettiği şarkı.(Bu hikayenin şarkısıdır.)
Asıl katil bendim.
Asıl canavar bendim.
Asıl kelebek bendim.
Ve şimdi uçmalıyım, daha fazla acı kondurmadan.
Çünkü ben sonsuz değilim, ben uçsuz bucaksız değilim. Yazgım bir ip yumağı ağırlığında, beni çağırıyor yıldızlar.Bense gitmek istememe rağmen uçamıyorum.
Ben, bir adamın karanlığına karıştım.
Bir adam, sevdi beni.
Her defasında katili olmama rağmen beni uçurtmak istemeyen bir adamdı.
Sevdi.
Öldü.
Defalarca...
Ruhunu yok edip her defa gündüzün, karanlığa diz çöktüğü vakitlerde sonsuz mezarlığıma atıyordum.
Defalarca...Ben, onun katiliydim.
Ben onun canavarıydım.
O ise aksini savunuyor, beni daha da ucu bucağı görünmeyen aşkına almak istiyordu.
Bense tekrardan defalarca acı saçıyordum.
Bana gülüşlerini saçan bir adamdı.
Gecesini bana armağan eden bir adamdı.
Bense onu yaralayan ama ondan hiç kopamayan o kadındım.Ben Saye Lal.
Kimsenin hükmünün işlemediği izbe bir yetimhanede bildim kendimi.
Ben kelebeğin ömrünü uzatan Saye Lal.
Mezarlığıma binlerce kez gömdüğüm Pars Arslanbey'in çocukluğunun katiliydim.Saye Lal&Pars Arslanbey
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giryan
ChickLitGelme. Gelme Pars. Ben seni yine kırarım. Ama iç sesimin aksine onun elinden tuttum. "Gitme..." Devam edemedim. Ne diyebilirdim ki? "Hemen geleceğim."dedi elime elimi sıkıca tuttuktan sonra. "Yine de gitme Pars." Tireyen sesim zayıflığımı daha da...