4🧸

1K 63 51
                                    

Sabah tekrar gözlerimi açtığımda bu sefer Derek yanımda yoktu. Üzüldüğümü fark ederek kaşlarımı çattım. Birde ağla istersen Stiles senden nefret eden birinin tüm gece senle yatması bile mucizeyken sabah benimle uyanmadı diye kızmak haksızlık olurdu. Tüm gece sarılarak uyuduğumuzu hatırlayınca istemsizce kızarıp gülümsemiştim.

Neşeyle kalktığım yatağa tekrar uzanarak dün yanıma almaya akıl ettiğim telefonu açarak Scott'ın mesajlarına girdim hafta sonunda beraber olmamızı kesin bir şekilde belli eden mesajlarına göz devirdim. Dün gece o havada tek başıma tuvalete bile gidemezdim yinede onu onaylayan mesajlar attım. Yataktan kalkacakken odadaki ebeveyn banyosundan çıplak Derek çıktığında hızla kafamı yastığa gömüp bağırdım.

"Derek gerçekten anlıyorum benim gibi yakışıklı bir çocuğu etkilemek istiyorsun ama ben gay değilim ve Lydia'dan hoşlanıyorum."
Alayla gülme sesi geldiğinde kafamı yastıktan çekerek yatağa iyice uzanarak ona baktım. Bakar bakmaz pişman olmuştum çünkü o güzel büyük omuzları, kalın kaslarına göre olan beli ve adonis kaslarını üstündeki baklavalarından dolayı daha fazla gözlerimin yanlış yerlere gitmesini engellemekte zorlanmıştım. Tekrar yüzüne baktığımda gözleri parlarken yüzü normaldi.

"Hmm niyetimi fark ettin yani öyle mi? Tüh beni süzüşünden gay olduğuna emindim oysa." Yalancı bi üzgünlükle elini karın kaslarına dokundurup konuştuğunda Derek'le yıllar sonra tekrar iletişime geçmenin heyecanı vücudumu sarmıştı. "Maalesef ki değilim hayatım. Beni etkilemek o kadar kolay değil!" Kendimden emin bir ses tonuyla konuştuğumda yüzü ciddileşmişti. Altındaki sarılı olan havluya rağmen gelerek üzerime uzanır gibi olduğunda yüzümdeki nefesiyle yutkundum. Ne yapmaya çalıştığını anlamayıp tekrar konuşacakken yastığın altından telefonunu aldı.

"Eminim öyledir Stiles şimdi odamdan çıkabilirsin tabiki çıplak beni izlemek istemiyorsan." Aslında onu izlemek fena olmayabilirdi ama o benden daha fazla nefret etmemesi için yüzümü buruşturarak kalktım. "Saol canım almayayım neyse ben Scottlara gidiyorum." Sessiz kaldığında bende çok beklemeyerek odama geçtim. Scott'ın elli kere aramasından bunaldığımda çoktan hazırladığım çantamı alarak çıktım.

Derek'e çıkmadan önce haber vermek istemiştim ama hem o çıkacağımı anlamıştır hemde gram sikinde olmadığım gerçeği yanı başımdayken böyle bir zahmete girmedim. Akşama yine yağmur yağacağını belli eden bir hava belirdiğinde sıkıntıyla yüzümü buruşturdum. Bu hava beni rahatsız ediyordu çünkü gece ahtapot gibi yapışacağım güçlü bir Derek Hale yoktu. Maalesef onun yerine götü başı ayrı yerde yatan canım arkadaşım Scottla yatacaktım.

Scott'ın evinde geldiğimde cebimde olan anahtarı çıkarıp içeri girip "Hey!"  Diye Seslendiğimde ağzında iki pizzayı aynı anda sıkıştırıp televizyonda oyun oynayan Scott'ın "Hğeğy" diyerek bana cevap vermeye çalışmasıyla tiksintiyle yüzüne bakıp yanına oturarak diğer kolu alıp onunla berber oynamaya başladım. "Yendim seni ezik!" Heyecanla konuşmamla sinirle bana dönüp gözlerini parlattı. "Hile yaptığını bilmiyor muyum salak herif! Gel bir daha oynayacağız!"

Sinirle bana bağırmasıyla göz devirdim. "Oyun falan oynayamam ben. 4 saattir oynuyoruz erken kalktım uykum var benim gidip uyuyorum ben." Arkamdan küfür ettiğini duysamda umursamadan kalkıp mutfağa geçtim. Biraz bir şeyler atıştırırken sürekli Derek'i düşünüp gülümsüyordum. Sabah ne güzel dalga geçmişti benimle! Aniden şimşek çakmasıyla korkuyla cama dönüp Scott'ın yanına gittiğimde evde olmadığını fark ettim.

İçimden söve söve Scott'ı aradığımda açmamıştı. Havanın daha kötüleşmesiyle korkuyla duvar kenarına çöküp ellerimi kulaklarıma kapattım. Şu an Derek'in yanımda olmasını deli gibi istiyordum ama onu aramak bile çok zordu sanki elimi kulaklarımdan çeksem ölecekmişim gibi hissediyordum.
Ağlamaya başladığımda tek elimi çekip buğulanmış gözlerimle Derek'i rehberde bulup aradım.

"Stiles?" İlk çalışta açmıştı."Derek" ağladığımı belli eden sesimle ona seslendiğimde anında "İyi misin?" Diye sordu. "Değilim. Scott evde yok." Nefes almakta zorlandığımda yakamı çekiştirdim. "Tamam geliyorum." Onun benim için gelecek olması normalde beni kalp krizinden götürebilirdi ama şu anda korkudan ölecek gibiydim. "Derek?" Tekrar ona seslendiğimde "Efendim?" Demişti. "Korkuyorum çabuk gel."

Sessiz kaldığında cevap vermeyeceğini düşünsemde "Kapıyı açabilir misin yoksa kırayım mı?" Cevabıyla gülümseyebildiğim kadar gülümseyip çatallaşmış sesimle "Açabilirim." Diyip duvardan destek alarak kalkıp kapıyı açtım. Karşımda nefes nefese ve ıslanmakta kıyafetleri vücuduna yapışan Derek'le yutkundum. Bir şey demeden dirseğimden tutup üzerime gelerek içeri girdi.

"Öyle bakmaya devam edecek misin tilkicik." Gözlerimi kısarak ona baktım. Küçükkende arada bir bana tilkicik derdi. "Ben tilki değilim!" Agresif cevabımı umursamayarak beni oturma odasına sürükleyip ceketini çıkartarak koltuğa fırlattı. "Evet küçükkende böyle ağlıyordun büyü artık Stiles." Gözlerimi devirip tartışmaya hazırlandığımda tekrar göğün gürlemesiyle hızla Derek'e sokulup tişörtünün uçlarından tuttum.

Derek bir kolunu belime sardı. "Aptal herif nerde, bilmiyor mu senin korktuğunu?" Sinirle sorduğu soruyla korkuyla kafamı iki yana sallayıp bilmiyorum dercesine dudağımı büzdüm. Gözlerini dudağıma saniyelik indirsede hızla gözlerime geri çevirmişti. Zorlukla açtığım ışıkların gitmesiyle ona daha çok yapışıp ellerimi kollarına sardığımda o da belimdeki kolunu sıkılaştırıp beni daha çok kendine yaslamıştı. "Derek!" Korkuyla karışık ağlamaklı sesimle farkında olmadan adını söyledim. "Şhh sakin ol ben burdayım. Gel bakalım." 

Koltuğa uzanıp benide uzandırdığında yarım koltuğun arasında yarımda onu üzerindeydi. Kafamı boynuna gömdüğünde belimdeki elini saçıma çıkarıp parmaklarıyla önce saçımı kavrar gibi yapmış sonra okşamıştı. "Sürekli işin düştüğünde arıyorsun beni Stiles sence bunu için sana ceza mı versem acaba?" Kafamı boynundan kaldırıp gözlerine baktığımda alayla karışık parlayan gözlerini gördüm. Bakışları önce yüzümde gezip en son dudaklarıma indiğinde yutkunup tekrar gözlerime baktı.

"Başka ne için arayabilirim ki diğer türlü seninle konuşmama bile kızıyorsun." Durgun sesimle gözleride ciddileşmişti diğer elini uzatıp baş parmağıyla yanağımı okşadığında kalp atışlarım hızlanmıştı. "Sana sadece bir kere kızdım Stiles onun dışında hiç bir zaman sana gerçekten kızmadım." Doğru söylüyordu bana sadece beni merdivenlerden düşürdüğü gece kızmıştı. Cevap vermeyerek kafamı tekrar boynuna gömdüğümde dün yaptığı gibi çenesini bana sürttü. "Uyuyalım bakalım. Sabah Scott'ı döverken dinç olmak istiyorum."

Selam umarım keyifli okumuşsunuzdur diğer kitaplara şu anlık bölüm gelmeyecek Sterek aşklarım♥️

Selam umarım keyifli okumuşsunuzdur diğer kitaplara şu anlık bölüm gelmeyecek Sterek aşklarım♥️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Snowman• BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin