6🧸

846 55 13
                                    

Ben hiç bir şey yapmayıp tezgahta oturmaya devam ederken Derek tavuklu soslu makarna yapmıştı. Kafam eğik bir şekilde yeri incelerken bir anda Derek bacaklarımın arasına girdiğinde şaşkınlıkla kafamı kaldırdım. O bana hiç bakmadan bir elini bacağıma değecek şekilde tezgaha yaslamış diğeriyle yukarda ki dolabı açmıştı.
Elimi göğsüne koyarak "Ne yapıyorsun?" Kalbim hızla atarken elindeki tabakları alarak geri çekildi.

"Ne yapmamı isterdin ufaklık? Tabak aldım gördüğün gibi." Gözlerimi devirerek "Benden isteyebilirdin." Alaycı bakışlarıyla bana bakıp makarna doldurdu. "Vay canına dahi! Tam 3 kere seslendim Stiles ama sen yere aşık olmuş gibiydin." Kaşlarımı çattım umarım yalan söylüyordur diyecektim ki Derek ufak tefek şeylerde yalan söylemez ama büyük olaylarda yalan söylemekten hiçte çekinmezdi.

Bir anda koltuk altlarımdan tuturalak yere indirildiğimde "Derek bırak beni ya! Çocuk değilim ben." Derek ise kafasını sallayarak beni masaya doğru itekleyip oturttu. "Evet çocuk değilsin. Şimdi bunları ye." Çatalımıda makarnaya koyup kendi yerine geçtiğinde kendimi artık dahada tuhaf hissediyordum. Küçük bir çocukmuşum gibi davranıyordu.
"Ben bir kaç günlüğüne gideceğim o sürede Malia'yla takılmaya devam et Scott'ta kalmak yok anlaştık mı?"

Makarnasına baharat koyarken benimle konuştuğunda bende makarnamdan kafamı kaldırıp ona baktım.  "Bakarız. Neden, nereye gideceksin ki?" Cevap versin diye masum gözlerle ona bakarken derin bir nefes alıp bıraktı. "Annemin yanına gideceğim sonra büyük ihtimalle buraya dönerim." Yemeğimle oynayarak "Dönmeme ihtimalinde var yani?" Bakışlarımı ondan ayırmazken o ise yemeğe döndü. "Ufak bir ihtimal." Bir şey demeyip kafamı salladım.

Yemeğimizi bitirdiğimizde toplayıp odama geçerken Derek'te kendini salona atıp basketbol maçı açmıştı. İlgilendiği nadir şeylerdendi Basketbol. Yatağıma oturup en sevdiğim kitap Amok Koşucusu'nu alıp okumaya başladığımda telefonum çalmıştı. Theo arıyordu. "Hey?" Sesi gayet neşeliydi.
"Hey. Bir sorun mu var?"
"Neden sesini duymam için bir sorun mu olması lazım? Herhangi bir sorun yok adamım sadece buluşmak ister misin?"

"Ah tabiki bir sorun olmasına gerek yok ne zaman buluşmak istersin?" İçeriye tişörtsüz Derek girdiğinde anında dikkatim yok olmuştu. Derek yanıma gelip oturmasıyla Theo'nun hala konuştuğunu fark ettim.
"Özür dilerim dostum dinleyemedim tekrarlar mısın?"  Bıkkın bir nefes sesi geldi. "Diyorum ki bu hafta içi herhangi bir gün benim için sorun değil." Derek elini bacağıma atarak sıktığında inlememek için dudaklarımı sıkıp eline vurdum. "Tamam o zaman pazar- Çarşamba! Çarşamba olur mu?"

Derek bacağımı daha sert sıkınca günü değiştirmek zorunda kalmıştım. "Tamamdır görüşürüz." Bende mırıldanarak "Görüşürüz." Dediğimde telefonu kapatmıştı. "Bacağımı rahat bıraksana!" Sinirle Derek'e söylendiğimde kendisini yatakta geriye atıp yarı uzanır pozisyona geldi. "Theo'yla buluşmana gerek yoktu." Ofladım. "Theo'da arkadaşım sayılır artık." Bir anda uzandığı yerden doğrulup kolumu tuttu. "Herkesle arkadaş olamazsın Stiles herkes seninle sadece arkadaş olmak istemez."

Kalbim kırılmıştı. Dudaklarımı büzdüm. "Neden ben kötü biri miyim neden insanlar benimle arkadaş olmak istemesin demek sende o yüzden benimle arkadaş olmak istemiyorsun." İlk baş anlamayarak kaşlarını çatsada daha sonra kaşları gevşemiş ve yutkunmuştu. "Arkadaşlığa gerek yok ayrıca öyle demedim aptal. Buraya gel." Beni iyice kendine çektiğinde şimdi yatakta birimizin ayağı yere değerken ben ona ters ama çok yakın bir şekilde oturup ayaklarımı yatağın diğer yanına doğru uzatmıştım. ~kucağa oturur pozisyonda dişünün ama kucağına oturmuyor yanında oturuyor umarım anlatabilmişimdir.~

"Theo'nun senden hoşlandığını düşünüyorum." Yüzümü buruşturdum. "Onun gay olduğunu düşünüyorum hem Lydia'dan hoşlandığımı ona söylerim." gözlerini kaçırdı.
"Güzel ben aşağıdayım." Kafamı salladığımda benden uzaklaşarak aşağı inerken keşke yanımda kalmasını söyleseydim diye pişman olmuştum.

•Snowman• BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin