saat

23 13 14
                                    

Bence de yerinde dur.

Diye devam ettim. Nasıl bir kitap almalıyım hangi türde almalıyım bilmiyorum. Aria genelde fantastik macera dolu kitaplara bayılır sırf ben aldım diye okumasını istemiyorum gerçekten severek okumasını istiyorum bu yüzden fantastik bir kitap olmalı.

Ben çıkıyorum kitap bakacağım.

Ben de geleyim mi yardım ederim hem.

Dedi Alva. Bu teklifi geri çeviremezdim bu güzel bir teklifti çünkü evet kitap fantastik maceralı bir kitap olucak fakat sonuç olarak başka bir bakış açısı da benim için çok iyi olucaktır.

Başka gelmek isteyen var mı?

Diye bir soru yönelttim ne kadar kişi o kadar iyi.

Yok ya bizim de evde işlerimiz var biraz siz devam edin.

Dedi merza.

Ya belki benim işim yo-

Diye devam ederken merza akan'ın ayağına bastı "kapa çeneni" der gibi. Merza'nın birşeyler karıştırdığını hissediyorum fakat hadi hayırlısı. Aria ile bir ilgilisi olmadığı sürece beni pekte ilgilendirmez.

Bekle hazırlanıp geliyorum.

Dedi Alva. İşte şimdi sıçmıştım. Alva hazırlanana kadar kitap evi kapanır bile.

Yarım saat sonra

Alo! Çabuk olsana neredesin sen ya?

Acelen ne senin be hazırlanıyorum işte.

İnsanları yatırmaya gitmeyeceğiz saat kaç oldu farkında mısın sen?

Dedim sinirden küp haline gelmiştim artık nolur çık diyerek sayıklıyordum resmen.

Geldim geldim.

Tabi bak ben inandım şuan geldiğine.

Yarım saat sonra

Eğer biraz daha gelmezsen gitmeyeceğiz çok ciddi söylüyorum ağaç olduk burada!

Ben söylenmeye Alva ise gelmemeye yemin etmiş gibiydik. Gelmiyor kafayı yiyeceğim gerçekten birazdan şuraya bayılacağım. Kendi kendime söylenmeye devam ederken Alva'nın aşağıya indiğini farkettim işte o an gözlerimde ki parıltı varya görülmeye değerdi hani görülmeye değer bir parıltıydı.

Bekleye bekleye ağaç olmayı bırak dallarımı bilene kuruttum.

Dedim sinirden.

Bile.

Diye düzeltti beni.

Çok bilmişlik yapma bilene,bile aynı şey işte.

Değil.

Tek kelimelik cevaplar verme beni sinir ediyorsun.

Aria olmasaydı napardım ben bu patateslerin arasında?

Şimdiye ehliyet almış olsaydın mantıklı bir şekilde arabayla gidiyor olucaktık.

Diye söylenmeye başladı.

Madem bu kadar çok istiyorsun sen neden almadın ehliyet hanımefendi?

Diye ekledim. Bozulmuş bir tavırla;

Aman be sana da birşey söylemeye korkuyoruz artık, şu hale bak.

Diyerek 'hıh' gibi bir ses çıkardı aman tamam en çok sen trip seviyorsun. İçimdekileri dışıma vursam kim bilir neler olucak.

Ben düşünürken geleceğimiz yere sadece 5 dakika uzaklıktaydık.

Merza'yı arasana bi Aria gelmiş mi?

Sonunda birimiz bunu akıl etmiştik.

Arıyorum diyerek telefonu elime aldım fakat garip bir şekilde numaralarım silinmişti.

Numaralar yok.

Nasıl yok?

Yok işte. Sen arasana yine telefon bozuldu galiba.

Peki arıyorum.

Diyerek telefonu eline aldı.

Benim de numaralar yok. Telefonu en son nerede bıraktığını hatırlıyor musun?

Diyerek soruyu yöneltti. Evet mutfağa bırakmıştım.

Tamamdır biri bize eşşek şakası yapıyor fakat komik değil.

Ben Aria'yı arayacağım.

Akıllı nasıl aramayı düşünüyorsun?

Numarası aklımda tabii.

Diyerek cevap verdim numarası aklımdan hiç silinir mi ki?

Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.

Bir daha arayacağım.

Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.

Geri döner telaş yapma.

Dedi Alva beni sakinleştirmeye çalışarak. Avuç içlerim terlemeye başladı fakat kendimi alacağım hediyenin mükemmeliğiyle avutuyorum.

Kaya'da Aria ile galiba,mesaj atmıştım hazırlanırken bana dolaştıklarını söylemişti.

Bu şimdi mi söylenir. Desene bir sıkıntı yok diye.

Ne bileyim unuttum atışırken.

'Atışırken' aman ne güzel. Sürekli atışmamak lazım aslında günde 23 saat yeterli fazlası zarar.

ARİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin