1.Bölüm . Katreler.

187 37 6
                                    





Hiç kimse onlar için akıttığım gözyaşlarına değmedi.


**********************


Benim için güzel bir sabahtı. Güneş gözlerime süzülürken. Uyanmak pazartesiye . İğrenç bir pazartesi sabahıydı. Yeni okul ve yeni hayat . Güneş gözlerimde süzülürken. Göz kapaklarım kamaşıyordu. Açılmak istemedikleri belliydi. Pazartesi sendromu yaşarken, bir yandan da yeni okul ve yeni arkadaşlar bundan sonra hayatımın nasıl olacak diye düşünüyordum.


Düşüncelerim aklıma soyut gelirken. Yeni anlamlar keşif ediyor ve bir yandan yatağımı topluyordum. Yüzüm aynada belirirken. Ufak bir gülümseme belirdi gözlerimde.


"Günaydın .. " dedim aynadaki yüzüme. Bu gün çok neşeli olmasada yeni bir heyecan nüksediyordu yüreğime. Kalbim bu heyecanının belirtilerini taşıyordu. Yatağımı toplamıştım. Dağınık saçlarım zahmet verici gözüküyordu. Koşar adımlarla lavaboya koştum. Minik tokalarımı taktıktan sonra. Saçımı hafif şekilde topuz yaptım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltı için hazırdım. Okul formalarını almıştık yeni okulum eve biraz uzaktı. Fakat ilk gün olduğu için abimle yürüyerek gidecektik. Evet abim de benimel aynı okuldaydı. Üstelik abim bir sene kalmıştı ve bu sene ne olursa olsun sınıfı geçmek zorundaydı.


Ben Necla 16 yaşındayım. Lise ikinci sınıfa gidiyorum. Önce ki hayatımız biraz daha iyiydi. Zengindik evet çok güzel bir evimiz vardı. Çok iyi arkadaşlarım vardı. Özel şoförümüz bile vardı. Fakat tüm fabrika batana kadar . Babamın ortağı dolandırmış ve bankanın ortağı olan mafya ise babamı öldürdü. Babamın ölümünden bu yana geçen 5 . yıldan bu yana hayat o kadar anlamsız geliyor ki bana . Bir de beni aldatan o çocuk. Mirsad var , beni gidip yakın arkadaşımla aldatan ve üstüne bana hiç bir şey olmamış gibi davranmaya devam eden. Abim bunları öğrendikten sonra . Mirsadı çok kötü dövdü ve bana kızdı. Kızmakla haklıydı evet birazcık saftım. Kalbimin gerçekten bir aşk için attığını zannediyordum. Yanılmışım o kadar safmışım ki gözümün önünde bile kaş göz hareketleri ile konuştuklarını bile fark etmedim. Her şey gün yüzüne çıktığında yıkıldım. Babamın ölümüde beraberinde gelince. İntihar etmek için bir gece çekmecemde bulunan tüm hapları yuttum. Ama ne yazık ki ölmedim, yine bir işi daha elime yüzüme bulaştırdım.


Gözlerim kararmaya başlamıştı. Hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçerken. Bir an olsun tereddüt etmemiştim.



"Lanet olsun ya lanet olsun . Neden ya Allah'ım ben ölmek istiyorum yaşamak değildi benim amacım ölmek . Babam gitti, değer verdiğim insan adinin teki çıktı. Üstelik en yakın arkadaşımda sırtımdan bıçakladı neden ölemiyorum neden......." diye bağırıyordum. etraf bembeyazdı. Kolumda bir acı hissettim bu acı ne bileyim sinek ısırığı gibi fakat biraz daha büyüktü. Odaya gelen hemşirenin sayesinde anladım hastahanede olduğumu. Annemin de abim ile birlikte odaya girip gözlerini üzerimde gezdirirken ağlamaktan şişen gözlerini.


Annem ve abim gözlerimin içine bakarken ;


"Neden yaptın .. " sorusunu defalarca sorar gibiydiler. Ben ise iç sesimle birlikte cevaplandırdım .


"Bir sürü şey yaşamıştım. Hatta kendi hayatımdan o kadar umudumu kesmiştim ki kimsenin kimseyi sevmediğini bile düşünüyordum. Oysa ben yaşamak istedim fakat ölmeyi tercih ettim." dedim gözlerim dakikalardır tuttuğu yaşları bırakırken. Biraz olsun sakinleşmiştim. Hemşire gözlerimin içine masumca bakarak ;


"Allah'tan tam zamanında müdahale edilmiş yoksa her şey için geç olabilirdi. " diye mırıldanırken. Abim hemşireye bakarak ;


"Biz dışarıya çıkalım hemşire hanım ." dedi. Annem ise ağlamaktan şişmiş gözleriyle elini hafifçe kaldırdı ve saçlarıma değdirdi. O an gözlerimi kapattım bir an olsun her şeyi geride bırakmak istedim. Annem saçlarımı her zaman ki gibi sıvazlarken. Gözlerinden düşen hayal kırıklıklarını toplamak istedim.Ama nafile o kadar hızlı akıyordu ki göz yaşı karamsardım.


"Kızım hadi kendini düşünmedin bizi de mi düşünmüyorsun ? abini beni... Hadi diyelim geçtin hayatından ya nasıl olurda böyle bir şey yaparsın. Benim hayatımda sizden başka kim var ki ? " diye bağırmaya başladı. Ağlamaklı karışık ses tonu prüzlü çıkıyordu. Abim koşarak içeriye girdi ellerini üzerimize gerdi. Bir kuşun yavrularını sarar gibi kanatları altına almasına benziyordu durumumuz.


Yeni hayatım işte tam da burada başlamıştı.


Hata ÜçgeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin