Bölüm 15

168 16 4
                                    

@doreleynn ilk 14 bölüm
200 bölümden fazla olduğunu öğrendim... Hangi kafayla istedim bilmiyorum🥲
Yazım yanlışım, çeviride yanlışım ya da noktalama işareti yanlışı olursa söyleyin düzelteyim!
Bu şekilde yazılanlar benim notlarım.
...

Alice'e mendili alabileceğini söyledim. Carrie'nin hobisi nakıştır, bu yüzden evde buna benzer 100'den fazla mendil vardır.

Alice koltuğuna geri döndükten sonra kucağındaki hediyeyi dikkatle okşadı ve başını eğdi. Bilerek daha canlı bir ses kullandım.

"Um... Son bir hediyem kaldı. Affedersiniz, Majesteleri?"

"Evet"

Bir süredir tek başına şık bir tavırla kitap okuyan Nicholas, tüm çocuklar etrafımı sararken hemen cevap verdi.

İlgilenmiyormuş gibi gözükse de siparişi gelmediği için dikkatini veriyor gibiydi.

Elimde hala 2 tane hediye vardı ve tıpkı Prenses'inki gibi kırmızı kurdeleli bir çantayı Nicholas'a uzattım. Nicholas, bakışları kitaba sabitlenmiş halde çantayı hafifçe aldı.

"Teşekkürler"

"Evet, önemli değil. Hehe."

Ve sonuncusu.

Majestelerine sırtımı döndüm ve eskisinden daha parlak bir yüzle  Bayan Edmont'a yaklaştım.

Beni kızarmış bir yüzle karşıladı.

"Aman tanrım, Genç Leydi Saeron. Benim için bir hediye mi hazırladınız?"

"Evet elbette. Hediyemi kabul eder misiniz, Bayan Edmont?"

Bayan Edmont mutlu bir şekilde gülümsedi ve ona verdiğim çantayı aldı.

Bu iş bitti, her birine rüşvet verdim, hayır, bir hediye!

Yani şimdi tek yapmam gereken... ha? Jay, neden yine Jake'le kavga ediyorsun?

"Hey, Teon'un Genç Lordu! Hediyeyi almayan tek kişi sen miydin?"

Cedric aniden çantayı açtı ve içindeki karamel parçalarından birini yedi ve Teon'a  yaklaşarak alaycı bir ses tonuyla sordu. Elbette Jake'in ifadesi rahattı. Hediye almadı değil, ilk önce o aldı.

Bilmeyen Cedric içini çekti, "Hmm" sanki bir iyilik yapıyormuş gibi çantaya baktı ve en çirkin görünen karameli seçip Jake'e verdi.

"Al şunu. Sana veriyorum çünkü senin için üzülüyorum!"

"...Benim için üzülüyor musun?"

Jake gülümsedi ve sandalyesine geri döndü ve sandalyenin altına koyduğu çantayı çıkarttı. Çantayı diğer çantalarını iki kat daha büyük görünüyordu.

Jake sırıttı ve çantayı Cedric'in önünde salladı.

"Bu neye benziyor?"

"...Ne, sen. Almadığını sanıyordum. Ayrıca, seninki neden bu kadar büyük?"

Cedric utanmış gözükerek tökezledi. Diğer çocuklar hediyelerini açmak için yerlerine dönüyorlardı ama ikisinin arasındaki atmosfer özellikle sertti.

Tabii ki, hepsi ilk tartışan Cedric yüzündendi.

'O zaman neden Jake'le uğraşıyorsun? Sinirlendiğinde soğuk oluyor.'

Kalbimde Jake'i desteklemek bir yana, kavga etmek kötüdür.

İki çocuk arasında bir tartışma çıkar diye ayağa kalkıp müdahale etmeye çalıştım ama ben kalkmadan önce, Jake sakın bir sesle cevap verdi. Ben de bekleyip görmeye karar verdim.

Jake'in yuzunde her zamanki sakin ifade yerine kasvetli bir ifade vardı.

Cedric'in konuşurken ki ses tonunun kaba olması bonustu.

"Genç Büyük Dük'ü bilmem ama ben Emir'e çok yakınım. Doğduğumdan beri ona yakınım. Hatta birbirimize takma adlarla hitap ediyoruz, değil mi Mir?"

"Huh? Oh evet. Jay."

Jake bana baktı ve onay istedi. Şaşkınlıkla izlerken başımı salladım. Cevap verir vermez Jake boşuna burnunu kaldırdı. Cedric  dargın bir ifadeyle dudaklarını ısırdı.

O sırada bir soru sormam gerek.

Belki de Jake, arkadaşlarını gösterecek tipte bir çocuktu...?

Hemen anladım.

Pekala, çocuklar bu yaşta arkadaşlara oldukça takıntılı. Sebep bu olabilir.

Jake aynı zamanda benim tek çocukluk arkadaşım ve aramızda bir tür aile bağı var... bence bu tür bir ilişki.

"Tsk"

Sonunda Cedric tüm karamel parçalarını ağzına atarak koltuğuna geri döndü.

İşlerin kavga etmeden iyi gitmiş olması güzel ama Jake ve Cedric'in nasıl geri dönebileceğini merak ediyorum. En başından böyle davranırsan ne yapacaksın?

'Amacim iyi geçinmek.'

Galiba hedefime ulaşmanın kolay bir iş olmayacağını fark etim.

...Bunu iyi bir şekilde yapabilir miyim?

...

Yazmak işkence. Bu işi yapanlara saygım arttı.👍

The Young Lady Tames the Male Leads (Novel Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin