༻8༺

143 19 51
                                    

❦

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Return to 1998;

Esen rüzgarın perdeyi hareket ettirmesi gözüme takıldığında; biraz hava almak için dışarı çıkmak istedim. Evde kalıp, yapacak birşeyin yoktu, Yoongi de okuldaydı. Bu yüzden evde durmak istemedim ve hızla çantamı alıp, Hank'ın da tasmasını bağladım. Ardından ayakkabılarımı giyip, onunla birlikte evden çıktığımda; ılık esen rüzgar tenime değdi ve bu tebessüm etmemi sağladı. Burada çoktan sonbahar gelmişti ve ben her zaman güneşli havaları sevsem de aslında bahar aylarına ve ılık esen rüzgara aşıktım.

Sokağın arasından geçip, caddeye çıkmayı planlarken; eski anılarıma dalmaktan kendimi alıkoyamamıştım. Burada, bu semtte geçirdiğim çocukluğum, gençliğim, güzel anılarım gülümsetti beni. Yaşadığım mutlu zamanlar bedenime iyi hissettirdi ve ben geri getiremeceğim bu anılara dönmek için nelerimi vermezdim, diye düşündüm. 

Ayağımın altına ezilen solmuş yaprakların sesi beni rahatlatırken; biraz dinlenmek için ileride ki parka doğru yürüdüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayağımın altına ezilen solmuş yaprakların sesi beni rahatlatırken; biraz dinlenmek için ileride ki parka doğru yürüdüm. Etrafın eskisi gibi sessiz olması bana göre mükemmel bir şeydi. Kalabalığı hiç sevmezdim, fazla ses beni her zaman rahatsız ederdi. Sanırım yalnız kalmaya fazlasıyla alıştığım için böyleydim.

Hank'ın sesiyle yine düşüncelerindem ayrıldığımda; eğilip onu sevdim. Eğer yıllar önce bu ülkeyi terk ederken; ailem onu da yanlarına almasaydı ne yapardım bilmiyordum. Hank, o kadar özel bir canlıydı ki, onun sayesinde ayakta kalabilmiş ve güç toplayabilmiştim. Senelerdir tek dayanağım onun varlığı ve dostluğu olmuştu.

"Gel bakalım" Hank'ı kucağıma alıp, salıncağa oturduğumda; derin bir nefes verdim.

Öyle usluca kucağımda otururken; aklıma küçüklüğü gelmişti. Jungkook, Hank'ı bana getirdiğinde henüz altı aylık bile değildi. İlk başta bakamayacağımı düşündüğüm bile olmuştu fakat Jungkook'la birlikte onunla ilgilenmek hoşuma gitmeye başladığında artık Hank, benim için vazgeçilmez olmuştu. Elbette ki bunda Jungkook'un katkısı fazlaydı. Belki de kendisine birşey olacağını hissettiği ve benim yalnız kalmamı istemediği için bana bu güzel canlıyı hediye etmişti. Aslında şöyle olduğunu hatırlıyordum; Jungkook'un akrabasının barınağını temizlemek için yardıma gittiğimizde Hank'ı ve kardeşlerini henüz bebekken görmüş ve hayran kalmıştık. Bunun üzerine biraz büyüdüklerinde Jungkook, Hank'ı benim için sahiplenmişti.

Stay Alive • RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin