"Hadi kızım ne yapıyorsun yolun ortasında şaşkın şaşkın" sözüyle gerçek dünyaya döndüm.üniversiteden dayımla içeri girdik. Girdik girmesine de ne dayım ne ben nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Ben dayıma alık alık bakıyorum dayım bir şey bilmez bilmez gezdiriyor bana tüm üniyi.En sonunda ısrarlarıma dayanamadı ve bir gencin önünde durdu " yeğenim ben buradan mimarlık fakültesinesine nasıl giderim? " çocuk konuşmasının yarıda bölünmesinin verdiği hoşnutsuz bir sesle "bak amca şu ileriyi döndün tam karşına mimarlık fakültesi çıkacak da sen üniversitede okumak için biraz yaşlı değil misin amca?" dayım bana gururla baktıktan sonra ona döndü" ben değil yeğenim okuyacak!" dediğinde gözleri benim gözlerimle buluştu. Gözlerinde kıvılcımın yüreğime düşüşünü sessizce hissettim. Yüreğimin sıcaklığı yanaklarıma vurdu.Allah kahretsin dedim içimden yanaklarım kızarıyordu ve bunu onun görmemesi gerekiyordu. Dayımı çekiştire çekiştire yanından uzaklaştırdım. Ama aklımda acaba bakıyor mu diye meraktan ölmek üzereydim. Sonunda merakına yenik düştüm ve arkamı baktım köşeyi dönmeden. Sanki benim bakmamı bekliyor gibi gözlerimiz tekrar buluştu. O mavi gözlerle bana göz kırptı tekrar çok cool bor şekilde konuşmasına devam etti.Allahım sırf o mavi gözlerle gözlerimiz tekrar buluşması için tüm gün o dönemeçte kalabilirdim.
Tabii gerçek dünyaya dönersek dayım yanımdayken bütün gün orada kalmayı aklımdan bile geçiremezdim. Dayımla fakültenin önüne geldikten sonra aklım hala deniz gözlümde sayımı son öğütlerini dinliyordum."tamam mı kızım" sözüyle tekrar gerçek dünyaya döndüm. "Tamam dayıcım" dedim en sevimli halimi takınarak. Dayımla vedalaştım ve dayım gitti. Ben de böylece üniversiteme ilk adımımı attım.
İlk adımımı atmam düşmem bir oldu. Kendi kendime Galiba "ben bu üniversiteyi yerde sürüne okuyacağım"düşünmedim değil. Ben böyle düşüne durum basımda birinin kekelediğini duymamla başımı kaldırdım.
Benn... Ben çok özür dilerim bir şey oldu mu? Heyyy. Biraz daha konuşursan beyin felci geçireceğim.kız tekrar kekelemeye başladı: " ayy kusura bakma çok özür dilerim. Dur sana kalkman da yardım edeyim."diyerek elini uzattı. Ay mavi gözlümü hatırladım o da bana böyle elini uzatmıştı.uff iç sesim yine bağımsızlığını ilan etti."kapa çeneni" dedim sessizce iç sesime. Karşımda bana şaşkın şaşkın bana bakan kıza döndüm: ee tatsız bi başlangıç oldu ama merhaba ben miray! diyerek en sevecen sesimle kıza elimi uzattım.
Kız önce tereddüt etti sonra elimi sıktı büyük bir samimiyetle, ardından devam etti: "ben de özge." Tanıştığıma memnun oldum özge. dedim samimiyetine karşılık verir gibi bir sesle. "Ben de" dedi bu sefer samimiyetten daha çok manidar sesle.
Ortamdaki ciddi havayı dağıtmak istercesine eee böyle ayakta mı konuşucaz bi kafeye falan gidelim! Ha ne dersin!?" ahh tabi neden olmasın üniversitenin kafesi var gel oraya gidelim.Bu arada sütlü lattelerini tavsiye ederim şahane yapıyorlar diyerek beni peşinden sürüklemeye başladı.
Canım özgecimin sayesinde beş dakika içinde kafeye girmiştik. Vallahi abartmıyorum bizi öyle hışımla yürürken gören acile hasta falan yetiştiriyoruz zannederdi.
Bir masayı gözüne kestirir kestirmez beni kolundan sürükleyerek masaya oturttu.Garson pusudaki tilki gibi yanımızda bitmesin mi? Ben kem küm ede durim özge hemen siparişi verip yolladı garsonu. Demek ki bu kız sadece bana karşı kekeliyor diye içimden düşünmedim değil.
Garsonu yolladıktan sonra meraklı gözlerle bana baktı. Eee miray hanım anlatın biraz kendinizi! Dedi cıvıl cıvıl bir sesle ben mi ? Dedim dudak bükerek. Evet sen dedi nereden geldin nereye gidiyorsun hangi fakültede okuyorsun, yurtta mı kalıyorsun yoksa bir yakınında mı?.... Özge bunları sıralayadursun ben de içimden acaba benim çarptığım kızı ben nerde kaybettim diye düşüneduruyorum. Karşımdakine baktıkça kendimi inkar ediyorum. Hayır hayır az önce çarptığı. Kız nerde bu nerde. Eee hadi bütün gün seni mi bekleyeceğiz? dedi bana bakan meraklı gözlerle.hmm nerden başlasam... Diye sesli olarak mırıldanırken arkamdaki sesle irkildim: nerden geldiğini söyleyerek başlayabilirsin. Bi hışımla kalktım sandalyeden onu karşımda örür görmez ağzimdan tek birbir kelime çikabildi: sen?!
Arkadaşlar medyadaki: Ceyhun. Bu arada bu bölümü diğerlerinden uzun yazdım. Eğer yorum ve beğeni istediğim düzeyde olursa daya uzun bölümlerle döneceğimden emin olabilirsiniz şimdilik hoşçakalın :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
üniversiteli
Romancedüşünüyorum. Bunca yılın ardından boğazın o tadınık tuzlu kokusunu içime çeke çeke düşünüyorum. Acaba diyorum o her şeyi başlatan ilk güne geri dönebilsem yine o mavi gözlere bu kadar kilitlenir miydik, sonuçlarının böyle olacağını bilsen yine bu e...