İçeri sızan güneş ışınları yeni bir umudun habercisiydi. Yeni bir güne uyanmakta bir hayli güzel geliyordu bana.
Dün gecede biraz geç uyumanın verdiği yorgunluk vardı üzerimde.
Çağan'ı düşünerek sabahlamıştım. O güzel yüzü, heybetli bedeni ve sert çehresi beni çok etkilemişti.
Aurasını inkar edemem, herkesi kendine kolayca çekebilirdi bu adam.
Saçlarımı bir güzel taradıktan sonra hazırdım, artık Selma teyzeyi ziyaret etmem gerekiyordu.
Annemde bugün beni hiç aramamıştı. Babam annemin öldüğünü söylüyor fakat ben annemle her gün iletişimdeyim.
Annem babamın onu öldüğünü zannettiğini söylüyor.
Düşmanlarının onu kandırdığını ve güvenliğimiz için bir süre bunun böyle devam etmesi gerektiğini söylemişti.
Bende babama artık annemle konuştuğumu söylemiyordum.
Babama ne zaman annemle konuştuğumu söylesem üzülüyor ve benim hastalığım yüzümden böyle düşündüğümü zannediyordu.
Bende onu üzgün görmeye dayanamıyordum.
Annemin öldüğünü zannediyordum bende fakat annem o ev baskınından sonra tedavi edilip yurt dışına götürülmüş.
Beni bu derin düşüncelerden kurtaran şey telefonumun bildirim sesiydi.
Mesaj atan kişiye baktığımda Rana olduğunu gördüm.
RANOŞUM;
Fulya'm bugün bize geleceğini söyledin, o zaman seni boğazda karşılamak istiyorum. Öptüm aşkım.Bu kız benim canımın yarısı. Rana olmasa nasıl yaşardım hiç bilmiyorum.
Bu hayatta babam ve annemden sonra en çok değer verdiğim kişi Rana'dır.
Bir kız kardeşim olsa onun gibi olsun isterdim benden iki yaş küçüktü.
Hemen hazırlanıp babamara sarıldım her ne kadar korumlar olmadan çıkamazsın diye diretsede hep onlarlar çıktığım için bu seferlik izin koparabilmiştim.
Boğaza doğru geldiğimde ise kızıl güneşim Rana ordaydı.
Koşarak ona sarılmıştım. Huylandığımı bile bile yine yanağını yanağıma sürtmüştü.
"Yaa kızıl yapma!"
Diye sahte bir kızgınlıkla söylendim. Beni hiç takmayıp omuz silkti.
Ancak ondan ayrıldığımda yanı başında duran abisini fark etmiştim.
Çağan.
Yine o derin bakışları üzerimdeydi. Hafif gülümseyerek beni merhaba der gibi selamlamıştı.
Aynı şekilde ona karşılık vermiştim. Rana ise aramızda ki sessizliği bozmuştu.
"Fulya'm dün abimle tanıştınız zaten, sana haber vermeye göndermiştim."
Başımı evet anlamında sallamıştım, aklıma hemen Selma teyze gelmişti.
"Selma teyze nasıl oldu. Dünden beri sağlıklı düşünemiyorum."
Endişeli tavrım karşısında hafifçe yanağımı okşamıştı Rana.
"Klasik mevsim değişikliği. Biliyorsun hep mevsim değiştirdiğimizde grip oluyor."
Önemli bir şeyi olmamasına karşın içimde ki mutluluk büyümüştü.
Çağan'a baktığımda ise pür dikkat beni izliyordu. Bu bakışlar karşısında utanç bedenimi ele geçirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MART ÇİÇEĞİ
Mystery / Thriller8 yaşından beri şizofreni hastası olan bir kız. Aslında sevdiği adamın gerçek olmadığını kafasında kurduğu bir hayal olduğunu öğrendi... fark etmeliydi. O gerçek olamayacak kadar, bu kirli dünyaya ait olamayacak kadar güzeldi... Genç kıza aşık olan...