TAŞINMA

263 11 5
                                    

-odanı toplasan iyi edersin

Hah odamı toplayacakmışım "çok biliyorsun sen " diye geçirdim içimden çok sevgili(!!!) babacım. Ya madem o kadar zenginsin Türkiye'nin her ilinde 5-10 tane villadan daha fazla alacak paran var ya da en az 10 tane şirket işletiyorsun neden ben senle geliyorum ki al bana burada 1+1 ev oturayım sanki çok ilgileniyormuş gibi bizimle gelmek zorundasın demesi yok mu beni benden alıyor salak adam. Tam yatağıma yatıyordum ki evimizin yardımcısı Neslihan hanım kapımı çaldı "girin" dedim "ılgın hanım (hadiii ama 2 senedir bu evde çalışıyorsun ve bana hala hanım mı diyorsun zengin tutkusu çok sevgili (!!!) annemin kuralları tabi bunun daha 10 katı fazlalıkları var amaa...) eşyalarınız için kolileri getirmiştim valizleriniz de aşağıda bunları getirdikten sonra onları getiririm diye düşündüm fazlalık yapmasınlar dedim" dedi "tamam çıkabilirsin Neslihan abla " dedim en soğuk tavrımla oda biliyordu benim gitmek istemediğimi ama yine o lanet olasıca kolileri inadına odama çıkarıyor. Oflaya puflaya oturduğum yataktan kalktım ve çok sevdiğim kitaplığımın önüne geldim bunlar sadece okuduklarımın çeyrekleriydiler odamda ki kitaplığa bütün kitapları koymuyordum sadece en özellerini benim açımdan bakılırsa aşık olduğum kitapları koyuyordum. Şimdi o özenle dizdiğim kitaplarımı toplamam gerek, her bir kitabı alırken o kitabı okuduğum zamanlar geliyordu aklıma genelde çatı katında ki odanın camından çatıya çıkıp okurdum, en sessiz, en sakin yer orasıydı. Kitaplarımı özenle koliye dizdikten sonra çalışma masama ve raflarıma geçtim yaz tatilinde olduğumuz için ne ders kitabı ne de test kitaplarım vardı masada. Çalışkan bir öğrenciyim yaz tatilinde de arada sırada test çözerim ama bu yaz bunu yapasım hiç gelmemişti ben de her zaman olduğu gibi kendimi kitaplara verdim. Raflardaki süsleri de kolilere koyduktan sonra odanın kapısını açıp Neslihan hanıma bağırdım "Neslihan abla bakar mısın ?"

"buyurun ılgın hanım bir şey mi istediniz ?"

" kolileri doldurdum rica etsem alır mısın valizleri de kıyafet odama( nasıldı bu kıyafet mi giyinme mi hatırlamıyorum özür) getir " dedim ve kıyafet odama yönlendim evet bu kadar huysuz bir kızım kabul ama kitaplarım ve kıyafetlerim benim yaşama sebeplerimdiler evet ne annem ne de babam bu sebepler arasında değildiler hatta en sonda bile olamazlar!!! Özenle renklerine göre astığım gömleklerim hemen yanlarında aynı düzenle astığım elbiselerim üst üste duran şortlarım ve yine aynı şekilde üst üste dizilmiş olan tişörtlerim bide kendileri için ayrı bir bölme yapmamı gerektiren pantolonlarım. Evet kıyafet konusunda takıntılı bir insanım ve bu odaya benden başka kimsenin girmesine izin vermiyorum bir gün bu odayı toplayacağım diye 9 saat boyunca bu kıyafetlerin arasında kaldığımı hatırlıyorum sizde bütün kıyafetlerinizi renklerine göre dizseydiniz aynı şeyi yaşardınız.

Bu arada ben Ilgın Akdeniz anne ve babasından nefret eden 16 yaşında bir genç kız şimdi diyeceksiniz ki annen ve baban sana ne yaptı da onlardan bu kadar nefret ediyorsun. Babam Mehmet Akdeniz annemle her gün kavga ediyor, dövüyor ve en acısı da annemi aldatıyor aslında bana çok bir zararı yok sonuçta annemi de sevmiyorum bu nedenle istediğini yapabilir ama buradan çok sayın babacığıma (!!!) sesleniyorum "çok şanslısın ki annemi sevmiyorum ona karşı içimde ufacık bile bir sevgi olsaydı bu yaptıklarından sonra seni yaşatmazdım." Babamın bana karşı yaptıklarına gelirsek bana vurmadı bugüne kadar benimle ilgilenmiyor da yani eve SBS Türkiye birincisi oldum diye geldim beni tınlamadı bile elime limitsiz bir kart tutuşturuyor ve ne yaparsan yap diyor. Aslında çok sayın annem gibi olsam bu adamı sırf bu yüzden sevebilirdim ama para düşkünlüğüm yok sadece onlar bana kıyafet alırken ve kitap alırken lazım oluyor. Kıyafet aldığına göre para düşkünüsün dediğinizi duyar gibiyim ben bütün kıyafetlerimi lacoste, burberry veya calvin klein'den alan bir insan değilim genelde butik tipi yerlerden alırım en çok para döktüğüm şey kitaptır bir de ayakkabı ama ben vans'ın superga'nın her renginden sahip olmak zorunda hissetmediğimden onlara da çok para dökmüyorum gerçek ayakkabı kullandığım için fazla harcamış gibi gözüküyorum. Bu arada babamı anlatırken ayakkabı konusuna gelmem ayrı bir ironi. Şimdi de anneciğimi anlatayım benim cinsiyetimi öğrenmesiyle benden nefret eden bir kadından bahsediyorum. Babaannem soylarının yürümesine çok dikkat ettiği için annemi hep sıkıştırmış annem de bu yüzden benden nefret ediyor. Bu arada beni doğururken benim 8 yaşında bir abim vardı soyları uzayacaktı ama yine de yetinemiyorlar illa ki 1'den fazla olacak. Bu arada babamı anneme göre daha fazla seviyorum ona da sevgi denirse annem cinsiyetimi öğrendiği zaman beni aldırma kararı almış ama buna babam engel olmuş bu nedenle babamı seviyorum. Annemle babamdan boşanması konusunda çok fazlasıyla konuştum ama para ve sosyete düşkünlüğü buna engel oldu ya bir kadın kocasının onu aldattığını bile bile ona nasıl bir şey yapmaz ya da diğer kadına. Aklım almıyor. Evet bir abim var ve benden çok daha fazla ilgi görüyor kesinlikle çok yakışıklı genelde onla da aram pek iyi sayılmaz hoş sanki yüzünü görüyorum da ama bir derdim olduğu zaman ilk önce ona anlatırım iyi bir dinleyici ve fikir vericidir ve bana her kesten daha çok değer verir tabi bende ona aram pek iyi sayılmaz dediğime bakmayın siz. 24 yaşında olduğu için o bizimle gelmiyor yani o kendi kararlarını alabilir üniversiteyi iktisat okuyarak bitirdi ve şirketlerden birinin başına geçti.

--

Sonunda bütün eşyalarımı toplamış bomboş odamda duvarlar arasında yalnız kalmıştım ben kıyafet odamı toplarken taşıyıcılar gelmiş ve odadaki yatağımı raflarımı çalışma masamı vs  her şeyi toplamışlardı şimdi ise 4 senemi geçirdiğim bu odayla vedalaşma zamanıydı. "hoşça kalın" dedim sesli bir şekilde "hoşça kalın anılarım ". Ve odadan çıktım gitmek istemiyordum ki zaten kim böyle güzel bir şehirden ayrılmak isterdi ki bahsettiğim yer Antalya idi. Şimdi ise İzmir'e taşınıyoruz evet belki orası da güzeldi ama orada burada ki gibi yalnız kalabileceğim sessiz sokaklar bulmak buradakinden daha uzun sürecektir eminim. Uçağımız saat 20:30 da idi yani bir saatimiz vardı zaten anca gidip işlem falandı hallederdik. Biletimi babamın yanında olmasını istemiştim evet ne kadar diretsem de gideceğimi bildiğimden bilet alırken babama böyle bir ricada bulunmuştum. Oda kabul etmişti o kadının yüzünü görmek mideme bıçakların saplanmasına sebep oluyordu. Bana kim bilir kaç defa tokat atmıştı ve bunu yaparken "senden nefret ediyorum" diye bağırışları aynı zaman da "neden doğdun" gibi sözler bunları yaparken kaçıncı sınıfta olduğumu veya kaç yaşında olduğumu bilmiyordu buna emindim.

-

Çok yorgun olduğumdan olsa gerek uçağa biner binmez uyumuştum ve inerken kendi kendime uyanmıştım. Daha 2 saat öncesine kadar ağzımdan "hoşça kal" sözü çıkarken şimdi "merhaba" sözü çıkıyor ne kadar can yakıcı ama...

Bizi hava alanından yine babamın çalışanları aldı ve adını daha yeni gördüğüm yine bizim sahip olduğumuz bilmem kaçıncı otele getirdi. Annem ve babam onca şeyden sonra yine de aynı odada kalıyorlardı bende hemen yanlarında ki odada. Merak ediyorum o kadar kavgadan sonra nasıl aynı yatağa girebiliyorlar? Yok ya bunların hiç birini düşünmeyeceğim evet Ilgın hanıım yine kendi kendine karalar alma vakti geldi çattı hemen çantamdan hiç bir zaman yanımdan ayırmadığım küçük kararlar defterimi çıkardım(yazarınız da var ) ve ilerledikçe ilerledim o kadar çok kendime söz veriyordum ki...

Madde 1) anne ve babanı düşünmek yok

Madde 2) bu sene gez coş istediğini yap derslerine de çok ağırlık verme nasıl olsa önceden çalışmış oluyorsun

Madde 3) sev-sevil...

________________________________________________

Eveeet ilk kitabın ilk bölümü de bitti sonunda. multi Ilgın. umarım kitap beğenilir ve bol okunur. 

IşAy... :)


SEN İSTEDİN (düzenlenmekte)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin