SEN İSTEDİN (düzenlenmekte)

YORUCU GÜN

Sabah ne güneş ışığıyla ne de annemin sesiyle uyandım. Öyle bir başım ağrıyordu ki kafamda adeta orangutanlar box yapıyor gibiydi o derece. Dün nasıl odama geldim hiç hatırlamıyorum. muhtemelen abim getirmiştir diye düşündüm. babamın dün dediği şeyden sonra kredi kartlarını çökertmeye karar verdim. bunları düşünürken telefonumu elime aldım abimden sesli mesaj vardı." miniğim sakın ban küsme gitmem gerekiyordu kimse için canını sıkma ben seni daha sonra ararım." ne güzel abimde gitti şimdi kim koruyacak beni tabi ki de kimse. telefonumu elimde döndürürken çalmaya başladı ekranda "BARÇINIM" ismini görünce havalara uçtum diyebilirim. gerizekalı son iki haftadır beni arayamamıştı. iş için yurt dışına çıkması gerekiyordu, benden iki yaş büyük olan arkadaşımın şirketinin olmasını beklemeyin babası için hepsi ona kalsa "kız, eğlence, tatil" idi hayat.onu daha çok bekletmemek aına telefonu açtım. Barçın anında "Ilgınımmm" diye lafa başladı her zaman ki gibi :) . "Barçın" diye bağırdım, hemen güldü sesini çok özlemiştim.

"ılgın seni ne kadar özledim bilemezsin. sesini ne zamandır duymuyorum ne yaptın bensiz alışabildin mi İzmir'e ???"

"Barçın ahh seni o kadar çok özledim ki bilemezsin. aynı kavga dövüş devam ediyoruz beni bu durumdan kurtarabilecek tek kişi sensin gelemeye ne dersin" gelmesini her şeyden çok istiyordum ona fazlasıyla ihtiyacım var.

"bende sana haber verecektim. yarı sabah ordayım bebeğim"

ciddi olamazsın süper bir haber bu biliyorsun ki seni bulduğum zaman o pijama partisi olmadan gidemezsin izninle ben gidip hem sana hem de kendime alış veriş yapayım çok çok çok öpüyorum. "

"tamam küçüğüm bende çok öpüyorum görüşürüz " dediğinde telefonu kapattım. hemen kendimi banyoya attım ellerim buruşmaya yakın olunca çıktım. bu gün değişiklik yapıp şort yerine etek giydim üstüne de gömleğimi giydim ayakkabı olarak da pastal sarı stelettolarımı giydim. saçımı düzleştirip makyaj olarak da eyeliner ve parlatıcı sürdüm ve tamamım :) . hemen bir taksi çağırtıp kapının önüne indim ben aşağı inene kadar taksi gelmişti. taksiye biner binmez evden çıkmadan önce baktığım bir avm ismi söyledim .... 15 dakikanın sonunda avm'nin önündeydim. araştırmama göre buranın en büyüğü buymuş bu tabi ki benim işime yarayacak sonuçta babacığımın(!!!) kartıyla alışveriş yapıyorum.

..............

5 saatin sonunda elimde en az 20 çantayla AVM'den çıktım. taksilerden birine binip adresi verdim. araba çalışır çalışmaz nedense aklıma birden sima geldi. siz şimdi Sima kim diyeceksiniz. Sima benim Barçın'dan sonra ki en yakın arkadaşım Sima ile aynı sitede oturuyorduk önceden ordan tanıyorum onu da hemen elime alıp numarasını tuşladım.

"oooo Ilgın Hanım siz beni arar mıydınız ? merak ettim hangi dağda kurt öldü ?"

"ayy sima sende ayıp ediyorsun ama ben aramıyorsan sen ara" :)

"benim de vaktim olmadı canım ya ee sen ne yapıyorsun canım benim ??"

"iyi valla canım barçın geliyor senin de aramızda olmanı çok isterdim sen ne yapıyorsun ???"

"gerçekten bende olmak isterdim yanınızda ama maalesef yurtdışı ayrı bir zorluk oluyor."

"sende haklısın canım ya zor maafeles"

"aynen öyle canım şimdi benim kapatmam gerek sonra yine konuşuruz öpüyorum çok kendine dikkat et"

"tamam canım bende çok öpüyorum seni sende dikkat et görüşmek üzere"

dedim ve kapattım. zaten bu sırada eve gelmiştim parayı verip çantalarımın bir kısmını ben aldım kalanlarını da kapıda ki görevli olan abiden rica ettim alması için. elimde ki çantalarla bende yukarı çıktım. elimi yüzümü yıkayıp eşofmanlarımı giydim ve biraz sahile kadar yürüme isteği oldu içimde .

...............

sahilde 2 saat kaldıktan sonra eve geldim tam içeri girecekken yan villaya bir çocuk giriyordu. sanki bir yerden tanıdık geliyordu ama bu baya imkansızlardan birisi ben daha burada kimseyi tanımıyorum ki. bir kere daha baktım o tarafa OHA YUHA OHA o bana mı baktı ?? Valla baktı heheh tabi ki de bakıcak Allah için şimdi güzel kızım yani :) . hadi gidip tanışıyım dedim. sırtı bana dönüktü ona doğru yürümeye başladım tam arkasından dokunacaktım ki o döndü. burun buruna geleceğimiz sırada buraya doğu koşan bir köpek gördüm. hemen önümde ki çocuğun arkasına sığındın "HEY NE YAPIYORSUN? HEEEY ?" gibi şeyler söylüyordu o sırada da köpek önümüzden geçen bir kediyi kovalamaya başladı. bende o sırada çocuğa sarılmayı bıraktım ve yanına geçtim.

"KIZIM NE YAPIYOSUN SEN YA DELİ MİSİN ???" dedi bende sinirlendim.

"SANA MERAKLI DEĞİLİM KÖPEĞİ GÖRMEDİN Mİ NASIL" KOŞUYORDU. AMACIM TANIŞMAKTI SADECE NEYSE. BU ARADA BEN ILGIN."

"GÖRMEDİM HEM KÖPEKTEN KORKULUR MU ALLAH'IM YAA. NEYSE NE BENDE URAS. ŞİMDİ ÖNÜMMDEN ÇEKİL KÜÇÜK İŞİM VAR!!!"

"İYİ" deyip gidiyordum ki Uras

"YA SEN ŞU SAHİLDE Kİ AĞLAYAN VE PİJAMALI KÜÇÜK DEĞİL MİSİN??" deyip piç gülüşünü sergiledi. bende ona inat

"AAA SEN DE ŞU UKALA MANYAK ALLAH'IM NE GÜNAH İŞLEDİM DE KOMŞUM OLDU BU UKALA" ben bunu der demez telefonu çaldı. Uras;

"-ne

-evet

-geliyorum

-Ayge mi?

-beklesin"

deyip telefonunu kapattı bana da göz kırpıp " görüşmek üzere küçük" dedi bende omuz omuz silkip "görüşmek üzere bay ukala" dedim. hemen eve girip, odama çıktım üzerimi değiştirdim. benim için yorucu bir gün olmuştu.

eski ılgın olsa araştırmalara başlarda önümüzde ki sene için ama artık yeni Ilgın var. hemen bir film açıp izledim bitmesi 12'yi bulmuştu. terasa çıkarken karşı villanın terasında bir gölge vardı aha kesin hırkıs hemen balkona çıktım bir baktım Uras. benim olduğum tarafa döndü oda beni gördü. göz kırpıp "iyi geceler küçük" dedi ve bende "sensin küçük" dedim ve tam içeri girecekken iyi geceler deyip sırıta sırıta yatağıma girdim lambamı kapatıp yastığıma sarıldım ve Uras'ı düşündüm. değişik bir çocuktu. yarını hayal ederek kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

.................

3. bölümde bitti başlığı belki çok bağdaştıramazsınız ama bizde ne başlık koyacağımıza karar vermekte zorlandık. umarım beğenmişsinizdir. multi Uras.

IşAy...