7

30 4 0
                                    

Benim suçum neydi? Ben bunları hak edecek hiçbir şey yapmadım ki. Bir yandan ailem, bir yandan Taehyung.

Ağlıyordum, hıçkıra hıçkıra ağlıyordum sadece. Ne yapacağımı bilmiyordum.

Dışarıda bir kaldırımın üstünde oturup, yağmurun yağmasıyla beraber kokan toprak kokusuyla beraber sadece ağlıyordum.

Dizlerimin üstüne kapanmış bir şekilde düşünüyordum aynı zamanda, neden kimsenin beni sevmediğini.

Haklılardı belki de benim gibi beyni hiçbir şeye basmayan, yetersiz ve salak birini neden sevmelilerdi ki?...

.
.
.
.
.
.
.
.

Taehyung

Yağmur yağıyordu. Dışarıdaki rüzgârın yaptığı hafif esintiyle beraber yürüyordum.

Aklım hâlâ geçen ki gecedeydi. Her şey bir anda olmuştu, ben de şaşırdım doğrusu.

Canım çok sıkkındı, umarım onu incitmemişimdir diye düşünüyordum.

Yolda giderken kaldırımda oturan bir beden gördüm, ağlıyordu. Bedeni daha net görebilmek için bir kaç adım attım ki... Onun Jungkook olduğunu anladım.

Farkettikten sonra gitmesem mi diye düşündüm ama içim el vermedi.

"Hey Jungkook neden ağlıyorsun?"

Bunu sorduğum zaman bana ağlayan suratıyla döndü ve omzuma çok sert olmayan bir yumruk attı. Ardından da bana sarıldı. Ben de ellerimi onun belinin arkasında kavuşturdum.

"Annemden çok fena dayak yedim hyung, çok fena. Her yerim mosmor oldu canım çok acıyor. Vücudum kan içinde. Bir de sen gidince canım daha çok acıdı hyung"

"Neden vurdu sana?"

"Okul yüzünden, derslerim düşük hyung. Beni döverken sürekli bana hakaret etti. Gerizekâlı, aptal, senden hiçbir şey olmaz ve daha bir çok şey..."

"Üzülme meleğim ben buradayım"

Ben bunu söyleyince daha çok ağlamaya başladı.

"Ağlama küçük bebeğim"

Ardından ona bir şarkı söylemeye başladım, bir zaman sonra ağlaması geçmişti. Kafasını kaldırıp yüzündeki yaşları tamamen sildim.

"Jungkook, bizim eve gidelim. Hem yaralarına merhem süreriz"

"Merheme gerek yok ki hyung, sen öpsen geçer zaten"

"Jungkook"

"Ne var? Ciddiyim ben"

"Peki, hadi gel benimle"

"Öpecek misin yani?"

"Merhem süreceğim"

"Neyse artık o da olur"

Onu elinden tutup evime götürdüm.

.
.
.
.
.
.
.
.

Onu yatağımın üstüne otutturdum ve üstündekileri çıkarmasını isteyerek merhem almaya gittim. Merhemi aldım ve geri döndüm.

"Jungkook ne yapıyorsun!"

"Üstündekileri çıkar demedin mi hyung?"

"ÜSTÜNDEKİLERİ çıkart dedim her şeyi değil!"

"Aman hyung görmediğin şey değil"

"Çabuk giyin altındakileri daha merhem süreceğim"

"Tamam tamam, sendeki bu merhem sürme aşkı başka kimsede yok hyung"

Dedi ve kırkırdadı,  onun kıkırdamasıyla ben de ona kıkırdadım.

Altındakileri geri giydikten sonra yaralarına merhem sürdüm ve onu yanıma yatırdım. Tüm gece boyunca o uyurken yaralarını okşadım ve öptüm...

✩✩✩

Yeni bölüm atmayalı uzun zaman olmuş kusura bakmayın canlarımmm

Kısa ve tatlı bir bölüm oldu bence

Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir

Sizi seviyorummm 💘🌼

Sizi seviyorummm 💘🌼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Big Boy | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin