"Sana geri gitmeliyiz demiştim değil
mi?"dedi yoongi ellerine beline koyup etrafta endişeyle dört dönüp sinirle söylenirken.Omzuna görevliler tarafından pike asılan jungkook ise arkadaşının azarını yiyordu doya doya.Aman iyi ki bir aslana denk gelmiş(!) Öleceği varsa ölürdü zaten değil mi?Gerçi bunu korkudan Çığlık çığlığa ağlayan biri mi diyordu?
Evet.
"Ya yoongi yeter artık evet anlıyorum ama-"
"Ne aması jungkook ne?! Az kalsın ölüyordun lan!"
"Ama ölmedim değil mi yoongicim?"dedi jungkook sıktığı dişlerinin arasından. Tamam, o da korkmamış değildi-hatta bir ara içinden tanrıya ölürken canının acımaması için dua bile etmişti-ama neyseki çok şükür ölmemişti. Yoongi onun için çok korkmuştu biliyordu ama çok üstüne geliyordu! Uzatmaya gerek yoktu ki sadece fotoğrafını çekmek istemişti. Olayların bu reddeye geleceğini bilse sessizce siktir olup giderdi ama bu zamana kadar kaç tane canlı aslan görmüştü ki? Hemde kocaman! Belki yaptığı aptallıktı, evet ama o zaman bu umrunda değildi.
"Tanrım...sen iflah olmazsın jeon jungkook, biz yetişmeseydik seni parçalıyordu!"dedi yoongi sinirli ve endişe dolu karışık bir sesle. Hayret ediyordu jungkooka, nasıl böyle hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu? O öylesine korkmuşken, görevlilere sadece titeyen sesiyle 'Jungkook tehlikede' diyip konuşacak halde olmamasına rağmen görevlilerden önce o koşmuştu ormana doğru.
"E-evet ama...hayır! Sadece kükredi.Birşey yapsaydı çoktan yapard-"
"Tamam jungook tamam, sus yoksa kalbini kıracağım"dedi yoongi parmak uçlarıyla alnını ağır ağır ovalarken.
"Jungkook!"diye aynı anda endişeyle bağırıp ağaçların içinden koşarak gelen jimin ve hoseok olmuştu.
"İ-iyi- iyi misin?"dedi nefes nefese endişeyle jimin. Sarı saçları alnına yapışmıştı ve soluğu kıçından aldığına göre baya koşmuşlardı, yoongi kamp alanına koşarak endişeyle görevlilere bağırmaya başlayınca ne yaptığını bilmez bir şekilde hemen nedenini bilmediği halde korkuyla jimini aramıştı. Jimin telefondaki haberi alır almaz endişeyle yanındaki Hoseoka kısa bir şekilde 'Aslan saldırma' olayını açıklamış ve hemen kamp alanına koşmuşlardı.
"Tanrım... jungkook bir aslan mı saldırdı sana? Size?"dedi hoseok ilk jungkooka ardından sinirli olduğu öteden belli olan yoongiyle bakıp jiminin sorusunun arkasından eklerken.
Jungkook ise oflayıp omzundaki gri ince pikeyi yere düşmesini önemsemeden geriye attı.Görevliler gelince aslan son bir kez kükreyip çalılıkların arasına girerek gözden kaybolmuş ve arkasında korkudan tirtir titreyen bir jungkook bırakmıştı.Yoongi onu öyle görünce hemen sarılmış ve iyi olup olmadığını sormuştu. Jungkook anın şokuyla konuşamamıştı bile, ardından görevliler ise jungkooku yerden kaldırıp su ve pike gibi onu sakinleştirecek şeyler yapmıştı ve olayın nasıl olduğunu sormuşlardı.Sonrasını biliyorsunuz işte.
"Gerçekten iyiyim, sadece aslan beni korkutmak istedi galiba birşey yapmadı-"
"Hayır, ben anlatayım. Biz yetişmesek veya jungkook o fişeği atmasaydı geç kalıp jungkookun parçalanmış bedenini bulabilirdik belkide hayır ya da bulamazdık çünkü aslan! Yer ve giderdi kalanları da inine götürürdü.Ah tanrım... Bir de normalmiş gibi aslanı savunuyorsun!"dedi yoongi kumral saçlarını çekiştirip sonlara doğru sesini yükseltip jungkooka sertçe bakarak.
"Evet tamam yoongi haklı olabilirsin ama benim suçum deği-"
"Senin suçun, sana 'gel gidelim' dediğim halde kalıp sikik bir makineyle aslanın burnuna kadar girip sikik bir fotoğraf çekmen senin suçun! Sen aptalın tekisin-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FOREST LORD
AdventureDoğa bilimcisi jeon jungkook ve bir büyücü tarafından lanetlenmiş aslan bedeninde olan kim taehyung. semetae ukejk Düzyaz Minific!