Korku dolu boğazı acıyacak derece de bir çığlık attı jungkook, çünkü karşısında iki tane dev gibi hayvan kanlı bıçaklı- bıçaktan daha çok sivri pençeli desek doğru olur- savaşıyordu adeta.Kocaman soluk sarı renkli kürklü aslan yaban domuzunun üstüne çıkıp keskin pençesiyle boğazını tutup keskin dişleriyle ısırmıştı, canı yanan yaban domuzu ise çırpınıyor acı dolu çığlık çığlığa inlemeler eşliğinde sesler çıkarıyordu.Aslan hırlayıp pençesini daha da sapladı yaban domuzunun boğazına,Jungkook adeta şok olmuş yerinde kıpırdayamıyordu. Şimdi anlıyordu filmdeki aptal kızların üstüne zombi koşunca neden mal gibi yerinde durduklarını. Öyle ki aldığı nefes ve karşısındaki yaşananlar adeta sahte gibiydi.Sanki bedeni ona ait değil gibi hissediyor, göz bile kırpamıyor sadece korkudan titreyip ağlayarak elinin altındaki toprağı sıkıyordu. O sırada acı dolu bağırma sesiyle jungkook yerinde sıçrayıp kalbi korkuyla tekledi. Buradan hemen topuklması lazımdı ama karşısında ki Yaban domuzununun kaçmaya çalışması fakat aslanın kocaman pençesiyle onu tutup ısırması buna engel oluyordu. Kaçması gerektiğini defalarca beynine söylüyordu yoksa sonu yerde can çekişen yaban domuzu gibi olacağını biliyordu ama şok olmuş, bacaklarını o kontrol edemiyordu sanki. Jungkook yaş gelen gözleriyle aslanın yaban domuzunun boynundan ısırıp hiç bırakmadığını görünce korkudan titrer gibi olmuştu, bu nedenle haliyle yaban domuzu da nefes alamadığı için debelenmeye başlamıştı. Tonyaklarını ve bacaklarını toprağa hızla sürtüyor ve havada toz tabakasının çıkmasını sağlıyordu. Ta ki debelenip nefesi bitene kadar,aslan öldüğünden emin olduğu yaban domuzunun yavaşça ısırdığı için kanayan boynunu bırakarak kafasını kaldırdı ve uzun pembe diliyle ağzının kanlı kenarlarını temizledi.Sonra ise korkudan titreyen jungkooka baktı.Jungkookla göz göze geldiler.Jungkook, korkarak aslanın ilgi çekici bal rengi gözlerine odaklandı ister istemez "Aptal insan,böyle yırtıcı hayvanlara silah doğrultman canına mâl olabilir, hatta devam edersen olacakta"
Jungkook beyninde duyduğu kalın erkeksi sesle irkildi ve ellerini başına koydu." O neydi, kim konuştu? D-deliriyorum...tanrım deliriyorum! o konuşan kimdi?"dedi ellerini başına vurup birini görme ihtimalıyle etrafa bakarak, ama sıra sıra ağaçlar, çalılıklar, aslan, jungkook ve ölen yaban domuzundan başka kimse yoktu. Jungkook böylelikle daha da korkmaya başladı, acaba çok korktuğu için mi beyni ona hayali sesler duydurmuştu? Yoksa...jungkook aklına gelen saçma ihitmalle aslana baktı şaşırmış bir şekilde. Aklına gelen şey olabilir miydi? Yok canım, olamazdı. Nerede görülmüştü aslanın konuştuğu! "Saçmalama jungkook" dedi titreyen sesiyle. Aslan bir iç çekip ardından yere uzanır şekilde oturdu.Kuyruğunu sağa sola sallayarak başını sağa eğerek kendi kendine endişeyle mırıldanan jungkooka baktı.O sırada jungkook yerinde korkuyla ileri geri sallanmayı keserek aslana korkuyla baktı "S-sen konuşmadın değil mi?"dedi titreyen ellerini başından indirerek.Aslan hızla başını kaldırarak jungkooka baktı keskin gözleriyle, ardından kürklü başını daha da yukarı kaldırarak havayı kokladı. Ardından tekrar jungkooka baktı ve göz teması kurdu "Ağaca çıkabilir misin insan?"
Jungkook duyduğu o kalın sesle tekrar irkildi "N-ne?"dedi atrafına dolu gözleriyle bakarak. Ses kafasının içinden geliyordu lakin jungkook biri olma ihtimaliyle etrafa bakıyordu. Şu an kalkması ve çığlık atarak kaçması gerekiyordu ama aslan peşinden gelir veya ona zarar verir diye çekiniyordu. Şimdiye kadar yaşaması bile cidden mucize gibiydi, genellikle aslanlar tehdit edildiği için ya da bölgesi tehdit edilince saldırırdı karşısındakine. Jungkook ona herhangi bir zarar vermemişti ama bu içini rahatlatmaya yetmiyordu.
Aslan sinirle hırlayıp, jungkookun kocaman dolmuş gözlerine bakıp düşüncelere dalmış genç çocuğun dikkatini çekmeyi başarmıştı"Diyorum ki, gebermek istemiyorsan çık şu siktiğimin ağacına derhal!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FOREST LORD
AvventuraDoğa bilimcisi jeon jungkook ve bir büyücü tarafından lanetlenmiş aslan bedeninde olan kim taehyung. semetae ukejk Düzyaz Minific!