Lanet

1K 132 31
                                    

İhtişamla gökyüzündek parlayan ve ışık saçan dolunay şeklindeki aya bakıyordum.Omzumda hoseokun -artık benim- olan yumuşak battaniye vardı.
Aslan, yani- taehyung- ise büyük patileri önde olacak şekilde yatmış ve gözlerini kapatmıştı.Uyuduğundan emin değildim, düzenli nefes alış sesleri vardı sadece.Ona bakmaya son verip etrafa tekrar baktım.Kocaman taşların ve ağaçların olduğu yerdeydik.Arkamda kocaman bir ağaç vardı ve ben ona yaslanıyordum.Hemen ilerde ise bir dere vardı ayın sayesinde ışıl ışıl parlıyordu ve çok güzeldi. İnsanın kendisini dinleyebileceği, kafa dağıtmaya gelinebilecek bir yerdi. Sahi, aklıma gelmiştide taehyungun bu ormanda ne işi vardı? Nasıl böyle aslan olup konuşabiliyordu? Durun, durun! Yoksa o bir aslan-insan melezi miydi?! Wuuaaah, bu çok havalı olurdu! Battaniyeme daha sıkı sarılıp karnımdan gelen gurultuyla düşüncelerime son vererek boğazımı temizledim "Şey, taeyung ben acıktım"dedim gözleri kapalı taehyunga bakarak. Adını yanlış söylemiştim-ki dikkatini çekebileyim- onu sinir etmedikçe iplemiyordu bile.

Gözlerini yavaşça araladı "Taehyung"

İşe yaramıştı hatta.

Ardından tekrar kapattı bal gözlerini.
Kaşlarımı çatıp göz devirdim "Taehyung ben acıktım"dedim tekrarlayarak.

Kürkün içinde olan kulaklarını oynattı ama gözlerini açmadı.

"Aloo kime diyorum"dedim elimi havaya kaldırıp yükses sesle.

Yine açmamıştı.Pekala kesin bu sefer açacaktı.

"Aslancık"dedim burnumu kırıştırarak  gıcık bir sesle.

"Baksana bana!"dedim bana yine bakmayınca hemen kaşlarımı çatıp mızmızlanarak.
Ama yine açmadı.Oflayıp ayağa kalktım ve battaniyemi koluma aldım.Yanına temkinli yavaş adımlarla gidip ona doğru belimi bükerek yavaşça eğildim.

Aslında belli etmesemde korkmuyor değildim.Belli olmazdı buna! Her an yine üstüme atlayıp belki boğazımı ısırabilirdi. Düşüncesi bile tüylerimi ürpertirken boğazımı temizledim.

"Şştt, pşştt, hşşşttt"dedim elimi kapalı göz hizasında sallayarak.Hala açmamıştı gözünü. Biliyordum gıcıklığına yapıyordu ama ben ondan daha gıcıktım.

"Uzaklaş"

Omuz silktim "Acıktım"dedim kaşlarımı çatarak.

"Beni alakadar etmiyor"

Gözlerimi bıkkınlıkla devirdim.Aklıma gelen şeyle sırıtıp elimi yavaşça kafasına doğru uzattım.Dur, hadi ısırırsa?.Aslında pekte emin değildim ama sadece dokunmak istiyordum.Ne olurduki?

Bunu yapmamam gerektiğini söyledim kendime ama yapmak istiyordum,tüylerini hissetmek istiyordum.Elimi yavaşça kafasına uzattım ve tahmin ettiğim gibi yumuşacık tüylerini okşayıp hızlıca geri çektim.Kafasını hızlıca kaldırıp bana baktı.

"Ne halt yapıyorsun?"

Beynimde duyduğum kalın ve boğuk sesle gergince gülümsedim "Şey, sevmek istedim sadece. Hayatımda hiç aslan sevmemiştim"dedim kocaman gülümseyerek. Tüyleri cidden çok yumuşak ve kalındı.

"Kedi sevdiğini falan mı zannediyorsun?"

Kıkırdadım "Bir nevi öyle de denilebilir"dedim ağzımın içinde geveleyerek.Dişlerini göstererek hırladığında ellerimi teslim olurcasına kaldırdım "Tamam, sakin, özür dilerim. Ama gerçekten acıktım ben!"dedim yakınırcasına.
Tekrar gözlerini kapattı.Tam dudaklarımı aralayıp cırlayacaktım ki beynimde sesini duydum.

"Arkandaki ağaç meyve ağacı,oradan al ve kapat çeneni"

Arkamdaki-daha yeni yaslandığım- ağaca hevesle dönüp uzun dallarına baktım.Gerçektende Elma ağacıydı! Karanlıkta Ay'ın aydınlattığı elmalar parlıyordu adeta. Ama aklıma gelen şeyle gülümsemem silindi.Nasıl alacaktım? Gerginlikle taehyunga dönüp boğazımı temizledim.

FOREST LORD Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin