"Geldik, işte benim yuvam"dedim siyah çantamı yere bırakıp kollarımı iki yana açarken büyük salonuma bakarak.
Hastanede 5 gün kalmıştım ve taehyung sayesinde asla sıkılmamıştım. Birbirimizi tanımak için hakkımızda çok konuşmuştuk, o bana eskiden sarayda ne yaptığını anlatmıştı, sonra sevdiğimiz şeylerden konuşmuştuk. Birlikte yatmış ve uyumuştuk. Tabii, bu süreçte yoongi olayları anlayamamıştı. Taehyunga cidden sinir oluyordu ve bana sürekli onu kim olduğunu, neden böyle yakın olduğumuzu sorguluyordu. Arkadaşım diyememiştim çünkü yoongi kesinlikle arkadaşlarımı tanır ve bilirdi. Onu eve geçince anlatacağım diye geçiştirmiştim. Ve bugün eve geçmiştim işte, yoongi benimle gelmek için aşırı kararlıydı. Onu fikrinden vazgeçirmek için jimin ve ben tam tamına 1 saat dil dökmüştük. Kimine söylemesemde taehyungla aramızda birşey olduğunu anlamıştı, ona güveniyordum, ben anlatmadan yoongiye asla bir şey anlatmazdı. Ama çok düşünüyordum, taehyungu beni kurtaran adam olarak tanıyorlardı ve ben onu artık nasıl tanıtacağımı bilmiyordum. Akraba, sevgili, yakın? ... Yoongiye asla gerçekleri anlatamazdım çünkü bana inanmazdı, inansa bile anlayamazdım işte. Hem taehyungta anlatmama taraftarıydı. Ne olacaktı bilmiyordum ama yoongiye zamanı gelince herşeyi anlatacaktım. Sadece şuanlık toz pembe yalanlar bulmam gerekiyordu.
Bu arada orman gezim de son bulmuştu böylelikle.
Hoş, zaten 1 hafta dolmuştu ya.
Ah tanrım, yoongi taehyung kapıyı açar açmaz onu iterek yanıma gelmişti ve beni görür görmez beni çok sevdiğini söyleyip ağlamış, bin kere özür dilemişti ve ben de asıl hatalının ben olduğumu söyleyip özür dileyerek onunla birlikte ağlamıştım, o sırada taehyung ise üstümüze atlayacak gibi bakıyordu ama acıktığım düşüncesiyle bana yiyecek şeyler almak için jiminin yardımıyla kantine gitmişti. Yalnız kaldığımızda yoongi beni öyle azarlamıştı ki, babamın arabasını çarptığımda böyle bir azar işitmemiştim. Ama tatlıya bağlanmıştı, jimin sayesinde...
Ayrıca odama gelip dinlenme gerektiğimi söyleyen taehyungun üstüne atlayacak gibi gözüksede kendisini tutmuş, onu iplemeden nasıl olduğum ve olayın nasıl olduğu hakkında soru sormuştu. Bende anlatmıştım işte, sonra da taehyungla aramızı sormuştu. Bende taehyungun beni tembih ettiği üzerine 'tanımıyorum' demiştim. Bana o halde neden onunla olduğumda mutlu olduğumu ve taehyungun neden gitmediğini felan sormuştu. Taehyung ise imdadıma yetişmiş gibi doktorla gelmiş ve konu şimdilik kapanmıştı. Taehyung bu süreçte bana çok ilgili davranmıştı, tabiki gözden kaçmazdı.Ah taehyung aklıma gelince karnım çok kelebekleniyordu, hayallerimden bile yakışıklıydı ve bana iltifat etmesine deli oluyordum!
"Bizim sarayın çeyreği kadar olsada idare eder"dedi taehyung merakla etrafa bakarak. Düşüncelerimden sıyrılarak sahte kızgınlıkla arkamı döndüm "Aa-aah, ev fiyatlarından haberin var mı acaba bay aslancık?"dedim oyuncu nidasıyla. Hala aynı kıyafetlerle durmasına rağmen aynı şekilde nefes kesiciydi. Kıyafetlerim yırtıldığı için yoongi evime gelmiş ve bana temiz kiyafetler- kirli beyazı eşofman, siyah tişört ve siyah ceket- getirmişti.
Taehyung ona 'aslancık' demekle bana öyle bir baktıki- yiyecek gibi- hemen arkamı döndüm. "Herneyse, madem artık benimle yaşayacaksın odanı göstereyim"dedim görmese bile sırıtarak. Bu fikir çok hoşuma gitmişti. Onu görmek için ekstra bir çaba sarf etmeyecektim. Tanrım! Artık ciddi anlamda benimleydi!
Ah, bu arada durun da açıklayayım, taehyung 'seni istiyorum' derken ufak çaplı kalp krizi geçirsemde o anlamda değilmiş. 'Ben sana yardım sen de bana edeceksin, sonuçta aslan değilim artık ormanda kalamam değil mi?' Demesiyle ikna olmuştum. Ama bir sorun vardiki, hatta iki durun üçte olabilir. Yoongi taehyungdan nefret ediyordu, ayrıca burada kaldığından haberi yoktu ve ben taehyungu her boku eşeleyen yoongiden nasıl saklayacaktım bundan sonra?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FOREST LORD
PertualanganDoğa bilimcisi jeon jungkook ve bir büyücü tarafından lanetlenmiş aslan bedeninde olan kim taehyung. semetae ukejk Düzyaz Minific!