Kafamda sürekli yazmak istediklerim değişiyor anlam veremedim. Haydi bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete..
İstanbul'a girmemiz için 15-20 dakikalık bir yolumuz kalmıştı. Normalde araba sürmekten aşırı zevk alıyordum ama erken uyanıp araba sürmenin hiç benlik olmadığını anlamıştım.
''Can arıyor görüntülü açsam sıkıntı olmaz değil mi?'' Ay bu kız bazen beni çok şaşırtıyordu.
''Damla'm ne sıkıntısı olabilir aç tabi ki.'' Ben yoluma bakarken yanımda açılan telefondan ''Aşkımm'' diyen Can'ın sesi yükseldi. Çok güzel bir ikili olmuşlardı. 5 aylık ilişkilerinde birbirlerini hiç kırmamışlardı.
''Nerdesiniz güzelim?" Damla dönüp bana sorarcasına baktığında bir cevap beklediğini anladım.
''10 dakikaya İstanbul'a girmiş olacağız Cankuşuum.'' Can kendince sevinç gösterisi yaparken Damla telefonu arabada ki aparata koymuş hem yola bakıyor hem telefona bakıyordu.
''Damla tek gelmiyor mu?'' Telefondan yükselen ses dikkatimi oraya vermemi sağlamıştı. Güzel çocuğumun sesi ne de mutlu etmişti beni.
"Yok kanka Ayevi de burada kazandı ya üniversiteyi beraber yaşayacaklar.'' Ege yanda anladığını belirten sesler çıkarırken Damla sevgilisine bol öpücüklü veda edip telefonu kapattı. --
İşte gelmiştik evimize.
Annemlerin gençliğinden kalma 2 katlı çok büyük olmayan bir evdi burası. Can ve Ege'nin evine yürüyerek ne kadar uzak olsa da arabayla 15 dakikalık bir yoldu. Arabayı park edip kafamı arkaya yasladım oldukça yorgundum. Telefonu saatler sonra elime alıp gelen bildirimlere baktım. Tabi ki ilgimi Ege'nin mesajlarına vermiştim.
0551*******: Çok enerji hayatım çok enerji.
0551*******: At bir fotoğraf günümüz daha da güzelleşsin yakışıklı :D ...
Kendimi nude isteyen dayılar gibi hissetmiştim ama atmayacağını biliyordum..
Ege'm:
Ege bana fotoğraf atmıştı. Atmıştı bana Ege fotoğraf. Oy ben bu çocuğa boşuna kiraz dudaklım demiyordum işte.
Ah kalbimmm....
0551*******: Nereye böyle hayrola ?
Ege'm: Can'ın arkadaşları gelmiş İzmir'den az önce konuştular 10 dakikaya varacaklarmış onlara sürpriz yapmaya gidelim dedi kabul ettim bende.
Can ah bok kafalı Can. Ne güzel işlere kalkışıyordu habersiz.''Damla senin bu sevgilini 10 parçaya mı böleyim 30 parçaya mı?''
"Aaa neden öyle dedin kuşum şimdi?" Damla'nın cümlesinin bitmesiyle arkadan tempolu bir kaç defa korna sesi duyuldu.
''İşte bu yüzden.'' Derin bir kaç nefes alıp verdikten sonra kendimi şoför mahallinden dışarı attım.
Allah'ım o göz, o dudak, o burun, o eller, kollar resmen sanat eseriydi bu çocuk.
"Ege ben, sende Ayevi olmalısın.'' Bir yüzüne bir de uzattığı eline bakıyordum. Evet benim aşk bahçem.
"Biliyorum evet Ayevi ben memnun oldum Ege.'' Ne yüzüne bakabiliyordum şuan ne de başka bir şey yapabiliyordum sadece yere bakıyordum. Ve tam o an o ses yükseldi.
"Kankeytooooom." Ve anlık ağzımdan kaçan o cümle.
"Bok ye Caaaaan."
Rezilllllik.....
Hala kafam karışık ama idare ediyoruz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYEVİ //Texting
Literatura FemininaBu hikaye Ayevi'nin hikayesi.. Sadece canlı yayından gördüğü ve arkadaşının ona anlattığı kadarıyla bildiği ondan 480 km uzaklıktaki Ege Çakıl'a olan aşkı....