hao ve hanbin çocukluk arkadaşlarıydı. ilk okul ve birazda orta okulu aynı yerde okumuşlardı ama hao orta okul zamanının yarısında taşınması gerektiği için hanbin ile aralarına mesafeler girmişti. okul zamanı çok konuşmazlardı hao ve hanbin, konuşmalarına da gerek yoktu birbirlerine duydukları arkadaşlık bağlarını göstermek için.
annesi hao'ya, en yakın arkadaşının oğlu olan jing xiang'in ve hanbin ile aynı liseye gittiklerini söylediğinde hao çok mutlu olmuştu. hao, hanbin'i çok özlemişti birlikte büyümüşlerdi, uzun zamandır da görüşemiyorlardı. xiang, hanbin ile ayni okulda olduğunu öğrenince hanbin ile hemen tanışmak istedi sonrasında çok yakın oldular ve bu garip üçlü arkadaş grubu ortaya çıktı.
bir gün xiang bi buluşma ayarlamaya karar verdi ve bu buluşma hanbinler'in evinde olucaktı hepsi onayladı ve buluştular. buluştuklarında sadece xiang konuşuyodu diğer ikisi ya göz göze geliyo ya da xiang'ı dinliyorlardı. xiang ise sadece konuşuyordu.
hao xiang'ı başından beri hiç sevememişi kötü birisi olduğunu pek düşünmüyordu ama alışamamıştı yeteri kadar. xiang yanlarından ayrılıp tuvalete gidince, ikisi yalnız kaldı. hao telefona sarıldı neye bakacağını bilmiyordu bu yüzden rastgele telefonu açıp kapatıyodu, hanbinle yalnız kalmak onu hep geriyodu.
bianda hao duyduğu sesle irkildi. "sende mi o diziyi izledin?" hao anlam verememiş bi şekilde hanbin'in suratına baktı. hanbin dudaklarını araladı "kilit ekranındaki." dedi. hao çok gerilmişti neden kilit ekranıma baktı ki diye saçma sapan düşünceler arasında kaybolmak üzereydi '9 yıllık arkadaşım olmasına rağmen onun yanında neden bu kadar gerginim'. sürekli telefonu açıp kapatan bi aptala benzediğini düşündü sonra telaşlı bi şekilde konuşmaya başladı "aa bu benim favori dizilerimden biri. sende mi izledin? bu dizinin böyle popüler olduğu bilmiyodum." hanbin sesle başını telefondan hao'nun suratına çevirdi ve heyecanla konuştu "tabiki biliyorum benimde favorilerimden biridir. bu dizi hakkında neden daha çok konuşmuyoruz sonunda bi hayran bulabildiğim için cok mutluyum." hanbin konuşurken nefes nefese kalmıştı hao bu duruma gülümsedi "tabiki neden olmasın, bende senin gibi mutluyum."
üçü evde olmaya devam ettikçe xiang konuştu ikiside sadece dinledi.
saat 6 civarı xiang'in annesi artık kalkmaları gerektiğini söyledi. xiang ve hao'nun evleri hanbinler'in evine göre birbirlerine daha yakındı. vedalaştılar ve xiang'in annesi'nin arabasına xiang ve hao bindi ve evlerinin yolunu aldılar.
yol boyu xiang konuştu, konuştu ve konuştu hao'nun yorgunluktan onu dinliyicek hali kalmamıştı. haoyu eve bıraktılar ve kendi evlerinin yolunu tuttular.
hao en sonunda eve geldiği için çok mutluydu ve bi anda hanbin ile konuşmaları aklına geldi ve istemsizce gülümsedi. hanbin ile uzun zamandır böyle konuştuklarını hatırlamıyordu hao.anahtarını çevirdi ve eve girdi ailesi yemek yiyordu hao'nun küçük kardeşi yujin ordan seslendi "hyung sen yemek yemiyicek misin?" hao orda yediğini ve yorgun olduğunu söyledi. dinlenmek icin odasına çekildi.
kıyafetlerini değiştirdi, tam yatıcağı sırada telefonunda beliren ışık ilgisini çekmişti telefona yöneldi. yorgun gözlerle okumaya çalıştı "iki yeni mesajınız var." hao mesajı yazan kişinin adını okuyunca gözlerindeki uyku bianda kayboldu ve yerini şaşkınlık aldı. mesaj hanbindendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
9 years /haobin
Random"9 yıllık arkadaşım olmasına rağmen onun yanında neden bu kadar gerginim"