2

112 13 2
                                    

hanbin
hey hao
eve varabildin mi

hao
A
yeni vaedim
noldu

hanbin
yok bir sey olmadi da
merak ettim sadece
bugun cok eglendim

hao
evet bende cok eglendim
tesekkurler

hanbin
ben bir sey yapmadim

hao
dogru haklisin
neyse yaticam brn

hanbin
daha erken degil mi
yorulduj mu bugun
yotulfum
yoruldun

hao
KSSKJSQPMAODMMS
duzetmene gerek yook
anliyorum
bende hep yanlis yazit9rum
yaziyorum*
SKLSKSKDJL
ve evet yorulfum
uzun xamandir kimseyle bulismamistim
neyse iyi geceleer

hanbin
hao: yaziyorum*
KAJOAJLJLZKXPAJOSJPSJAPJZ
sende duzeltiyosun
hao: uzun xamandir kimseyle bulism...
hee anladim
iyi gecelerr

☆☆

hao sevinçten yerinde duramıyordu. daha uyumiyicaktı nasıl uyuyabilirdi ki bu heyecanla. ancak hanbinle daha fazla ne konuşabileceğini bilmiyordu ve onu sıkmak istememişti. o yuzden yaticam diyip konuşmayı kesmişti.

hanbinle taşındıklarından beri hiç konuşmamışlardı. şimdi konuşmaları haoyu çok heyecanlandırmıştı. "umarım eskisi gibi yakın oluruz." hao duraksadı ve yattığı yatakta doğruldu "ama eskiden biz yakın değildik ki.." diye kendi kendine konuştu. hanbinle yakın değillerdi neden yakın olduklarını düşünmüştü ki.

hao hanbin'den bir yaş küçüktü, hao okula erken başladığı için ilk ve orta okulda hanbin ile aynı sınıfa düşmüşlerdi. pek konuşmazlardı çünkü hanbin'in daha yakın olduğu arkadaşları vardı. ayrıca hanbin'in arkadaşları hep başka sınıflardandı bu yüzden teneffüslerde hiç yakın olmazlardı. hao hanbin'in arkadaşlarından hiç hoşlanmazdı. kendini beğenmiş kişiler olduklarını düşünürdü, hanbin'in onlarla neden hala arkadaş olduğunu merak ederdi hep. ancak hao ve hanbin sınıf fotoğrafı çekilirken ya da sınıftaki sıralarında hep yan yana olurlardı. bunun nedeninin hao'nun yakın arkadaşının olmamasi, hanbin'in ise butun arkadaşlarının başka sınıfta olmasından dolayı olduğunu düşünürdü hao.

hao eskiyi özlediğini fark etti bunlari düşünürken. ailesinin yanina gitti, ailesi hao hayaller alemindeyken çoktan yemeklerini bitirmiş salona geçmişlerdi. anne ve babası oturmuş televizyon izliyodu, 12 yaşındaki yujin ise yatar pozisyonda bi telefonuna bi televizyona bakıyordu.

hao seslendi "anne ilk okul ve orta okul fotoğraflarım nerde biliyo musun?" annesi gözlerini televizyondan ayirmadan eliyle yukarı isaret etti "tum fotoğraflar üst kattaki kilerde, orası çok dolu yeni düzenledim ararken hepsini dağıtma sakın." hao merdivenlere yöneldi, nasıl fotoğraflar bulacağını hiç bilmiyodu. telefonundaki eski 3-5 fotoğraf dışında küçüklüklerini hiç hatırlayamıyordu. sadece hanbin'in çok şirin bi çocuk olduğunu hatırlıyordu.

hao üst kata çıktı, dolabı açtı. en üst rafta içleri kağıt dolu bir sürü poşet gördü ve poşetlerin birazını yavaş yavaş aşağı indirdi.

tam o sırada yujin eski fotoğrafları merak ettiği için merdivenleri gürültülü bi şekilde çıkarak yanına geldi. "hyung bende bakabilirim değil mi?" hao küçük kardeşine kafasını olumlu anlamda salladı. hao elindeki poşetlerden birazını yujin'e verdi "yujin bunları buradaki salona götür ben diğer poşetleri alıp geliyorum." yujin yürürken konuştu "ben hanbin hyung'u çok özledim ne zaman bizim eve gelicek? ne zamandır görmüyorum." hao, yujin'in bu sözleriyle dona kaldı. hanbin, hao'nun bakarken bile utanıp çekindiği insan, haolar'in evinde olucaktı bu şuan hao için imkansız gibi bişeydi.

hao bu düşünceleriyle boğuşurken yujin çoktan salona gitmiş, poşetleri bırakmış hao ya gelmesi icin sesleniyodu. ama şuan hao'nun kulakları sanki pamukla tıkanmış gibi yujin'in seslenmelerinden hiç birini duymuyordu. en sonunda hao omzundaki el ile irkildi ve hayal dünyasından çıktı.

9 years /haobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin