2 saat sonra hoseok, jimin ve jin geldi, jin saçlarını mor 'a jimin turuncu ve hoseok ise kızıl'a boyamış tı.
Jungkook yutkunarak jimin'e bakarken namjoon, jin yüzünden telefonu yüzüne düşürdü, taehyung "vaay çok iyi olmuşsunuz lan" dediğinde güldüler, jungkook "hoseok" dediğinde hoseok ona döndü, jungkook "yoongi'nin yanına gitsen iyi olur" dediğinde hoseok göz devirip merdivenlere gitti.
Jin "nasıl olmuşum lan, yine çok güzel olmuşum değil mi" dediğinde namjoon "çok, çok güzel olmuş" jin güldü "biliyorum" diyerek kendini namjoon'un yanına attı, jimin jungkook'a bakarken jungkook "jimin çok güzelsin" dediğinde jimin'in yanakları kızardı "teşekkür ederim" diyerek taehyung'un yanına oturdu.
Taehyung jimin'in omuzuna omuzunu vurup güldü.
Hoseok yoongi'nin odasının önüne gelip kapısını açtı, yoongi gözlerini silerek kapıya döndü, hoseok kaşlarını çatarak bakarken yoongi kızıl saçlı meleğine yutkunarak baktı, çok güzeldi.
Hoseok "niye ağlıyorsun" yanına gittiğinde yoongi "k-kapıyı çalsana hoseok" dediğinde hoseok güldü "sevgilimin odasına kapıyı çalarak mı giricem" diyerek karşısına oturdu.
Yoongi kafasını sallarken hoseok "ne oldu?" kızarmış gözlere baktı, yoongi "yok bir şey" dediğinde hoseok kafasını salladı "bir kere de olsa derdini anlatamazsın değil mi yoongi? Bir kere bana güvenemezsin" diyerek kırgın gözler ile baktı siyah kürelere.
Yoongi "hazır değilim hoseok, üstüme gelme" diyerek kırgın kahvelere baktı, yutkunarak "çok güzel olmuşsun" kafasını çevirdi, hoseok utanarak kafasını eğdi "teşekkür ederim" dediğinde yoongi sarılmak için elini kaldırmak istemişti ama hoseok istemez diyerek ellerini sıktı.
Hoseok biraz yaklaştı, yoongi yutkunarak kollarını hoseok'un etrafına sardığında hoseok şaşkınca kalsada kafasını yoongi'nin boynuna sakladı ve kollarını gövdeye sardı, yoongi burnunu kızıl saçlara daldırıp derin bir nefes aldı ve hoseok'u iyice kendine çekti.
Hoseok gözleri dolarken sıkıca sarıldı, gözlerindeki yaşları akıyordu, yoongi kızıl saçlara öpücük kondurup geri çekildiğinde sessizce ağlayan hoseok'a baktı, korkarak "hoseok" dediğinde hoseok geri çekilerek gözlerini sildi, yoongi tombul yanaklara büyük ellerini koyarak okşadı "neden ağlıyorsun" kızıl saçlı güldü "ilk defa sarıldın" dediğinde yoongi hoseok'un gözlerini öptü.
Hoseok ellerini yoongi'nin kollarına koydu ve derin bir nefes aldı "neden benden uzaksın" dediğinde yoongi "anlatamayacağım şeyler var hoseok, iğrenç hissettiren şeyler" hoseok kollardaki ellerini yanaklarını tutan ellerin üstüne koydu "senden uzaklaşmayacağımı biliyorsun yoongi" dediğinde yoongi gözlerini kaçırdı.
Hoseok yaklaşarak "bana güvene ne kadar bekliycem" diyerek dudaklarını ince dudaklara bastırdı, yoongi titreyerek karşılık verdi, kollarını ince bele sarıp sıkıca sarıldığında hoseok kollarını boynuna sardı, gözlerini sıkıca kapatmış yavaş bir şekilde öpüşüyorlardı.
Geri çekildiler, hoseok gülerek bakarken yoongi koyulaşmış gözleri ile bakıyordu, geri giderek hoseok ile uzandı, hoseok elini yoongi ile arasına koymuş, yoongi ise sıkıca hoseok'a sarılıyordu.
İkili sessiz şekilde durmuştu, hoseok kafasını yoongi'nin göğsüne yaslamıştı, yoongi ise kızıl tutamları okşuyordu.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : ruby
FanfictionSaçları yastığa dağılmış, şişko yanakları sarkmış, şeker dudakları hafif açık, gökten düşmüş melekti resmen.