•1

49 7 26
                                    

"Biliyo' musun , bazen bazı şeyleri senin bile çözebilceğine inanmıyorum. Çok saçma. Tek kaçış yolumun burası olması ve onun bile bazen yok olması. Ama oluyormuş. İnsan bazen herkesten kaçtığını yerden de kaçabiliyormuş. Şu an nerde olmak isterdim diye düşünüyorum.

Bir evde olmak isterdim. Boş, sessiz, sıcak. Hatta şömineli , tütsü (vanilyalı) kokulu bir ev. Huzurlu bir ev. Çok şey istiyorum . Çünkü eğer 'çok şey ' olmasaydı ulaşması basit olurdu. Bak anlatmak istiyorum. Olmuyor. Kafamdaki milyon düşünce dolaşıp duruyor ama tek bir cümle etmiyor anladın mı? Şahsen ben anlamıyorum.

Ellerim çok fazla titriyor yazamıyorum. Uykum olduğuna inanmıyorum ama gözlerim acıyor. Bazen kimseye ihtiyacım olmadığını düşünüyorum. Bazen de - şu anki gibi- başımı birinin omzuna koyup konuşmadan öylece durmak istiyorum.
Sorgulanmadan , yadırgamadan , korkmadan... Ama kötü bir haberim var ; Bu diğerinden çok, çok, çok, çok daha fazla imkansız ve ulaşılmaz... Imm bir de eşsiz. Tıpkı mavi gül gibi... "

Soğuk zemin kalçamı acıtmıştı, günlüğümün kapağını kapatıp kalemimi arasına koymuştum ki babaannemin feryadını işittim.

-Eyleeeem !

Alelacele apartman boşluğundan sıyrılıp birinci katta olan evimize girdim.

-Babaanne n'oluyor ? İyi misin ?

Babaannem karşılık vermeyince zaten iki odalı olan küçük evimizi kolayca dolaşıp onu banyonun kenarında sürünürken gördüm. Anlaşılan yine düşmüştü.

-Babaanne özür dilerim , b-ben ,

Lafımı tamamlamayı bırakıp babaannemi zar zor yerden kaldırdım. Tekerlekli sandalyesini getirip büyük uğraş sonucu oraya oturmasına yardım ettim.

-Babaanne özür dilerim , nasıl düştün, canın çok yandı mı ?

Babaannem titreyen , buruşmuş elindeki bardağı masaya koyup bana döndü,

-Tutamadım tuvaletimi kızım ne yapsaydım , senin gelip değiştirmen olmaz daha büyük eziyet. Acımadı bir yerim korkma.

Dedi sevecen gözlerle bana bakarken.

-Olur mu öyle şey babaanne, değiştirmem neden eziyet olsun bana sakın bir daha böyle düşünme, senin düşmen beni çok üzüyor.

Babaannemin ilaçlarını içirip onu yatağına yatırdım. Sonra kendi odama geçip oturdum. Masamın üzerinden okumakta olduğum kitabı aldım.
Bir saniye , masamın üzerinde eksik bir şey vardı , günlüğüm ! İyi de ben günlüğümü alıp çıkmamış mıydım eve ? Yoksa acele edeyim derken düşürdüm mü ? Yoksa dirket oraya mı bıraktım?
Kahretsin, kahretsin ! Şu aptal hafızam o kadar kötüydü ki kendi yaptığım şeyi hatırlamıyordum.

Babaannemin odasına gidip onu kontrol ettim. Sonra dış kapıyı yarım açık bırakarak hızlıca apartman boşluğuna indim.
Merdivenlere , boşluğa , kilerlerin içine dışına tek tek baktım ama yoktu !
Allah kahretmesin ki günlüğüm hiçbir yerde yoktu ! Her yere baktığımdan emin olunca hızlıca eve girip bir de evi kontrol ettim ama nafile ...

Günlüğüm benim için çok önemliydi. Ne zaman kendimi kötü hissetsem ona sığınırdım. Çünkü başka çarem yoktu.
Babaannem anlatmıştı, babam küçükken minik bir defteri varmış, ne zaman günlük yazacak olsa bu apartman boşluğuna iner gizlice orda yazarmış , dedem çok sert biri olduğu için gizlermiş ondan. Sonra kilere saklarmış günlüğünü. Annemle babamı neredeyse hiç hatırlamıyordum ama babaannem babama çok benzediğimi söyler hep. Bende babam gibi günlük tutuyordum ve babamın apartman boşluğundaki yerini öğrendiğimden beri başka yerde yazı yazamıyordum. Orasını o kadar ayrı bir büyüsü var ki benim için... Bambaşka bir evrene açılan kapı gibi. Ama şimdi resmen aylardır yazdığım günlüğümü bulamıyordum, umarım bir köşeye sıkıştırmışımdır diye dua ediyordum içimden.

Yatağımda daldığım düşünceler eşliğinde uyku bastırmıştı , tam uykuya dalacaktım ki telefonumdan gelen bildirim sesiyle oflayarak yatağımdan kalktım. Çekmecenin üstündeki telefonumu aldığında kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj geldiğini gördüm.

0546 *** ** ** : Salak mısın?

Anlamadım?

0546 *** ** ** : Anlamadın çünkü salaksın .

Kimsin ve bana neden
hakaret ediyorsun?

0546 *** ** ** : Yarın saat 21.00' da 5 numaralı kilere gidiyosun, 3 tane siyah poşet var onları alıp evinde bir yere saklıycaksın. Oraya geri koyma zamanını ben sana söyleyeceğim.

Yok artık .
Pardon da sen kimsin ben senin
gereksiz isteklerini yapacağım

Engelliyorum kim olduğunu
söylemiyosan

0546 *** ** ** : Eylem Nergiz ,

0546 *** ** ** : *görsel*

0546 *** ** ** : *görsel*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Görsel bana aittir*


0546 *** ** ** : Hâlâ dediklerimi yapmamakta kararlı mısın?



.
.

• Yeni texting kurgumla karsinizdayiimmm meraba 💗😸

Hemmmen fikirlerinizi düşüncelerinizi eleştirilerinizi bekliyorum... Sizi seviyoreee 💞💞

Başlangıç tarihiniz ->

16.05.23

APARTMAN BOŞLUĞU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin