10: küçük çiçeğin gözlerindeki galaksiler

1.5K 209 86
                                    

hoss geldinizzz, bu bölüm düzyazı umarım sıkılmadan keyifle okursunuz öpüoorum🪄⭐

*

*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

Taehyung nefes nefeseydi.

So min'in yanından hemen ayrılmış, arkadaşları ve Jimin'le konuştuktan sonra koşarak çoktan olması gereken yere gelmişti. Jeongguk'u üzdüğünün farkındaydı ama 'bizi bırakır mı?" dedirtecek kadar üzdüğünü fark etmemişti. Oysaki biliyordu. Jeongguk, annesi onu terk ettiğinden beri bu konuda çok hassastı. Kapının arkasında bir yerlerde olan bedenin de ağladığını tahmin edebiliyordu. 

O sırada Jeongguk, odasında yorgana sarılmış ve dolu gözleriyle, duvarlarındaki karanlıkta parlayan yıldızları izliyordu. Ağlamak istemiyordu çünkü Taehyung'un mesajları görür görmez buraya geleceğinin farkındaydı. Ama izlediği yıldızları da onunla birlikte yapıştırmış olmak hiç de yardımcı olmuyordu kendisine. Derin bir nefes alıp oflarken çalan kapının sesini duydu. Sonunda mesajlarımı görmüş diye düşündü. Sanki bir düğmesi var ve ona basılmış gibi hissediyordu şuan. Az önce ağlayacak kadar üzgün değilmiş gibi tamamen öfkeyle doluydu şimdi.

Yorganı tekmeleyerek ayaklandı ve hızlı adımlarla kapıya ilerledi. Öyle ki dış kapının ardında dudaklarını kemiren Taehyung, beklediği kişinin kapıları çarptığını ve öfkeli adımlarını duyabiliyordu. "Kimsin!?" kapı açılmadan Jeongguk'un sesini duyduğunda derin bir nefes aldı. İşte şimdi başlıyordu.

"Taehyung" alaylı bir gülüş işitti. "Öyle birini tanımıyorum ben."  sessizce ofladı, bunu sessiz yapmasının sebebiyse zaten öfkeli olan Jeongguk'u daha da sinirlendirmemekti. "Hadi ama yapma böyle! Bu soğukta beni görmezden mi geleceksin?"
aşık olduğu çocuğun sözleri kafasında ışık hızında cezaya dönüşmüştü. "Evet öyle yapacağım! Aynı senin bana yaptığın gibi." Taehyung'un uzun bekleyişini de başlatan sözler bunlar olmuştu.

Yine de Jeongguk aşıktı işte. Zaten bu kadar öfkeli olmasının sebebi de tam olarak buydu. Eğer aynı şekilde Yoongi ya da Hoseok tarafından bekletilseydi bu kadar çok üzülmezdi. Özellikle bunu, annesinin de Jeongguk'u aynı şekilde terk ettiğini bilen Taehyung'un yapması onu çok üzmüştü. Bir şekilde sevdiği herkes tarafından günün birinde terkedileceğini düşünen Jeongguk için belki de kendinden çok sevdiği adamın onu bekletmesi, üstelik başka biri için bunu yapması çok zoruna gitmişti. Aşık olduğu adam ona tam anlamıyla annesi gibi hissettirmişti.

Vücudu titredi Jeongguk'un bu düşünceyle. Taehyung'u o kadınla aynı kefeye koymak onu rahatsız hissettirdi. Kendine gelmek ve aklından geçenleri susturmak için kapının deliğinden baktı. O sırada kapının dışında, soğukta tek başına kalan Taehyung bir süre daha boş gözlerle kapıyı izledi ve Jeongguk'un gittiğini düşünüp kapının dibine çöktü. Onun ne kadar hassas olduğunu biliyordu. Şuan karşısındaki kişi 7 yaşında terkedilmiş olan çocuktu sanki. Bu yüzden anlayış gösteriyor, huyuna gitmeye çalışıyordu. Ne de olsa ondan gelen her şeye razıydı.

basorexiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin