"Lütfen sakinleştirici iğne yapmayın doktor bey. Onunla uğraşamayız."
Annemin sözü beni biraz üzmüştü neyse zaten ilişkimiz iyi değildi. Doktorlar beni bıraktı ve yumruğumu sıkmaktan elimin kan olduğunu gördüm.
"Anne. Kanao, Aoi'nin yanında gidip alabilirsiniz."
Annem yüzüme bile bakmadan gitti. Acaba ablama yaptığını banada yaparmıydı? Ki annem sadece kanao ve ablamı sever.
Sakin olduğumu düşünmeyin sadece unutmaya çalışıyorum.
Telefonumu çıkarıp Sanemi-san'a yazdım.
Shinobu: sanemi, ablamla nasıl ayrıldınız?
Sanemi: onu bırakmak istedim ama kabul etmedi.
Shinobu: demon hastanesine gel. Ablam vuruldu.Aradan 15 dakika geçti. Sanemi san koşarak yanıma geldi. "Ameliyathanede mi? Nerde kanae?"
Cevap veremedim. Ağlayarak "evet" anlamında başımı salladım. Sonra Mitsuri ile Obanai-san geldi.
"Kanae-san öldü mü? Aww shinobu hiç iyi görünmüyorsun!"
Yanımda mitsuri-san vardı başımı göğsüne yaslamış öylece duruyordum. Mitsuri ise başımı okşuyordu.
Mitsurinin yanında obanai san ve sanemi san vardı.
"Hayırdır tüm arkadaşlarını toplamışsın shinobu?"
Annem kanao ile bana doğru gelince hemen ayağa kalktım.
Mitsuri annemi hiç sevmediği için hemen beni savunmaya kalktı."Kanae'yi sevdiğimiz için yanına geldik bayan Anna."
Annem sinirli bir şekilde oturdu. Kanao ise benim yanıma geldi. "Abla kanae ablam nerede?" Dedi.
Ben çocuklardan asla anlamam sanemi san bunu bildiği için kanao'nun sorusunu kendi cevapladı. "Orada. Muayene oluyor."
Ardından ameliyathaneden doktor çıktı.
"Başınız sağ olsun."
"Ne?"
"Ne?
"Kızım?!"6 saat sonra
"Shinobu aç kapıyı annen yemeğe çağırıyor." Dedi babam. Ne yemeği ya? Şurda ablamı kaybettim..
Günümüz
"Shinobu buraya gel." Dedi annem durgun bir sesle. "Efendim anne? Çabuk söyle lütfen ayakta duracak gücüm yok.
"Tamam. Ama bu aramızda. Kanao'ya söylemek yok!"
"Shinobu biz babanla başka bir şehire yerleşeceğiz." Ne demek başka şehir ya? Ben reşit değilim nasıl kanao'ya bakarım? Belkide kanao'yu da alacaklar. Favori kızı sonuçta.
"Ne demek bu ya? Ben kanao'ya nasıl bakacağım?" Dedim bağıran bir sesle. "Şşt! Sen bakarsın kanao'ya dediğim gibi geri gelmeyeceğiz temelli gidiyoruz sende ne yaparsan yap! Ama kızıma iyi bak!"
Ne saçmalıyordu annem? Kızıma iyi bak ne ya ben sanki evlatlığım!
Gerçi olabilir annem beni sevmiyor."Peki para? Ben nasıl bakacağım 12 yaşında çocuğa ve kendime?!" Dedim. "Biz yollarız sana. Neyse bizim uçak biletlerimiz hazır 2 güne gideceğiz. Kanao'ma iyi bak tamam mı?"
"Tamam ama benimle çok muhatap olma tamam mı?"
Ben bu öfkeyle kanao'ya asla bakamam değişmem lazım ablam gibi olmam lazım. Hmm nasıl ablam gibi olabilirim ki..
2 gün sonra
"Anne ne olur benide alın lütfen!" Dedi kanao. Ağlamak üzereydi ben ise tepkisiz onu izliyordum. "Hayır kanao seni alamayız canım."
"Görüşürüz çocuklar. Shinobu kanao'ya iyi bak." Dedi babam.
"Tamam anladım gözünüz arkada kalmasın emin olun sizden bile daha iyi bakacağım!" Dedim kızgın bir sesle.
"Görüşürüz anne Görüşürüz baba" dedi kanao ben ise deme ihtiyacı bulmadım.
"Abla üzülmedin değil mi? Geri geleceklermiş zaten" Dedi kanao kendinden emin bir sesle. "Yok ne üzülmesi biz bize kaldık!" Dedim kanao'ya.Ertesi gün
"Hazır mısın kanao?" "Evet abla!"
Kanao ile birlikte servise bindim ve Telefonumu açtım. Ablamın ölümünden beri telefonumla ilgilenmiyordum.
10/A arklar grubu
Rengoku: çok üzüldüm Shinobu kun
Gyomei: Allah rahmet eylesin kanae'ye
Mitsuri: shin neden yazmıyorsun?
Obanai: üzüldüm iyi kızdı.
Tengen: O kim?
Muichiro: üzüldüm. Nur içinde yatsınShinobu: tamam
Okula gelince kanao hemen onu bekleyen tanjiro-kun'u görünce ona doğru koştu. Ben ise okulumdaki 4 kat merdiveni çıkıp sınıfıma ulaştım.
Böyle bi bölüm oldu kısa oldu çok yazamadım neyse umarım beğenmişsinizdirr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hüzün
FanfictionKanae, herkesin kıskandığı kibar çalışkan fedakar biriydi. Peki shinobu kanao'ya, kanae gibi ablalık yapabilecek miydi?