Yemekten kalktıktan sonra odama girip telefonumu açtım.
Mitsuri: shin kelebek konağına mı yerleştin?
Shinobu: evet ubuyashiki-san'ın kızlarıyla tanıştım.
Mitsuri: çok tatlılar onlarr özellikle hinaki
Shinobu: pek bi farkları yokTelefonumu kapatıp şarja taktım ve tam yatmak için ışıkları kapatacakken içeri kanao girdi "Abla abla! Kanae ablam bize mektup yazmış."
Ne?
"Tamam sen git geliyorum." Telefonumu bıraktım ve yatağımdan çıktım. "Nerede?" Dedim kanao'ya.
Tabiki gerçek olduğunu düşünmüyorum fakat ne yazdığını merak ediyorum."Size geldi shinobu san" dedi hinaki. "Hadi aç abla çok merak ediyorum." Mektubu hinaki-san'dan elime alıp açtım.
Sen shinobu kochou olmalısın değil mi? Evet belki seni zor duruma sokmuşumdur fakat bunu lütfen sesli okuma. Bu mektubumu sadece sen bil. Başta kanao olmak üzere kimse bilmesin lütfen belki Sanemi shinazugawa'ya söyleyebilirsin ama zor durumda kalmazsan söyleme herneyse öncelikle ailenin seni terk etme nedeni ikiside birbirini aldatıyor anneninde babanında hayatında başkaları var. 2. Olarak kanae hakkında, kanae üst ay douma tarafından öldürüldü. Sakın ona bulaşma o seni anında öldürür ona sadece iblisler yaklaşabilir. Ve onu öldürmek için aşırı güçlü olman gerek. 3. Olarak yarın evinde kanae'nin eşyalarına bak özel hayatı falan yapacak birşey yok. Günlüğü ve telefonunu al ve biraz karıştır sonra nasıl herşeyinu bildiğimi anlayacaksın. Şimdi yapman gereken kardeşine küçük bir yalan uydur kagaya ubuyashiki'nin kızlarına ise diyebilirsin onlar sırlarını asla söylemez. Aoi'ye ise deme lütfen. Zamanı geldiğinde seni eğiteceğim
~Tamayo
Neler oluyordu böyle? Ablam ne işlere karışmıştı? Bu "tamayo" adlı kadın kimdi? Ablamı nerden tanıyordu ve sanemi'nin bildiği şey neydi? Ablamın günlüğünde ne yazıyordu?
"Abla ne yazıyor?" Dedi kanao. Hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu çünkü yüzüm o kadar şaşkındı ki. "Yakında geleceği yazıyor."
"Okuyabilir miyim?" Dedi kanao üzgün sesiyle. Bana inandığını düşünmüyordum çünkü o zaman niye bu kadar şaşkın olurdum? "Hayır!" Diye bağırdım.
Neden bağırdığımı anlayamamıştım kanao ağlamak üzereydi Aoi yanımıza gelip kanao'yu tuttu. Birşeyler olduğunu anlamış gibiydi. Ben ise utançtan hemen odama gittim.
Sabah
Uyanoo uyanoo! Shinobu uyanoo!
Uyanoo uyanoo! Shinobu uyanoo!
Uyanoo uyanoo! Shinobu uyanoo!Alarmım 4. Kez çalacaktı neredeyse. Kendimden başka herkes uyanmasın diye alarmımı kapatıp kalktım. Üstüme kimonomu giydim ve Telefonumu aldım.
Kelebek konağından çıktım ve bir otobüse bindim.
Eve vardığımda nedense çok heyecanlıydım. Kapıyı açtım ve ablamın odasına doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda bir kadın ablamın yatağının yanında dikilmiş bana bakıyordu.
Siyah topuz saçları, lila gözleri,kıpkırmızı dudakları, mor kimonosuyla kaşlarını çalmış beni izliyordu. Korkunç ve sinirli bakışları beni çok korkutmuştu.
"Sende kimsin?" Dedim korkak bir sesle. "Ben tamayo, Kanae'nin hocasıyım. Şimdi bu günlüğü oku. Ben sadece bazı sayfaları biliyorum."
Tamayo denen kadın bana elindeki günlüğü uzattı. Bu günlük ablamındı. Elime alıp rastgele bir sayfa açtım.
Evett bu bölüm bu kadardıı umarım beğenmişsinizdir gerçi hiç takipçim yok ama neyse 7. Bölümde çok aksiyonlu şeyler olucakk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hüzün
FanfictionKanae, herkesin kıskandığı kibar çalışkan fedakar biriydi. Peki shinobu kanao'ya, kanae gibi ablalık yapabilecek miydi?