Selamlarr^^ genelde çok manga ve kitap okuyan biriyim eski wattpad hesabımın doğrulaması yoktu o yüzden o hesap silindi ardından bende 4-5 ay sonra bu hesabı açtım. Wattpad'i dün yükledim ds hikayesi yazmak aklımda yoktu doğrusu ama güzel olacağını düşünüyorum. İyi okumalarr<3
"Abla.. abla?" Kanao'nun sözlerine cevap vermeden arabanın camından etrafı izliyordum. Annem, Ablam önde oturmayı çok seviyor diye arkada Kanao'nun yanında oturmuş ağlıyordu.
"Anne kanae ablam nerede?"
"Arkadaşlarıyla tatile çıktı Tatlım. Onu özledik sadece" dedi annem sakin olmaya çalışan bir sesle.
"Kanao bu up uzun bi tatil o tekrar gördüğünde belki torunların olacak!" Diye bağırdım. "Shinobu! Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?"
O kadar huzursuzdum ki cevap vermeye niyetim yoktu. Halbuki kanao 12 yaşında ölümü biliyor. Neden bu kadar küçük olduğunu düşünüyorlar ki?
1 gün önce
"Abla gelirken bana cips alır mısın?"
"Tabii shinobu alırım fakat sende benden 1 saat sonra mitsuri-san'a gitmeyecek misin?"
"Off tamam abla yaa!"Ablam çıkarken odasından çıkan kanao koşturarak ablamın yanına gitti. "Abla Sanemi abiye selam söyle!" Dedi kanao heyecanla. Ablamın sevgilisi Sanemi'yi ailece çok seviyorduk başta ablam olmak üzere.
"Tabii kanao!" Dedi ablam. Ardından çıktı. Ablam kanae çok kibar biridir zayıf noktası kimonolarına zarar gelmesidir ama kimonosu yırtılsa bile kızmaz. Ben ise ablamın zıttıyım öfkeli ve küfürbaz ama neyse ki sakinliğimi koruyabiliyordum az çok.
Annem her zaman çok çalışan biri olmuştu. O yüzden çok iyi bi ilişkim yok. Babam ise kalp hastası ve bazı günler hastanede yatar. O zaman kanao yoktu ve ablamla evde tek çok eğlenirdik.
Kanao doğunca babamda birşey değişmedi fakat annem işinden az mesai istedi. Şuan ise annem babam ile hastanede biz kanao ile tekiz.
"Abliş sen kiminle buluşacaksın?" Diyerek yanıma geldi Kanao. "Giyuu-san ile." Giyuu benim yakın bir arkadaşım gerçi en yakın arkadaşım mitsuri ama Giyuu'yu da severim!
"Beni tanjiro-kun'a bırakır mısınn?"
"Tanjiro kun'un müsait olduğunu düşünmüyorum. Hem zaten Kie-san izin vermez 6 kardeşler, kadın kime yetişsin?" Dedim.
"Yaa? Peki abla.. Bende gideyim uslu uslu tanjiro kun'u çizeyim.."
"Hiç triplerine gelemem kanao git ablama trip at benin onun kadar yumuşak değilim!"
Bide Kanao'nun aşk hayatı var. Daha 6. Sınıfa gidiyor erkek arkadaşlar edindi. Neymiş zenitsuymuş inosukeymiş ve en önemlisi tanjiroymuş!
Tanjironun kız kardeşide olmazsa olmazmış. Ama nezuko san'da iyi kızdır. Diğer kardeşleri yok gibi nerdeyse hiç adları geçmiyor.
Herneyse ben hazırlanıp çıkayım kanao'yu da Aoi-san'a bırakayım en iyisi evde tek kalmasın.
"Kanao hazırlan seni Aoi'ye bırakacağım"
Aoi en sevdiğimiz kuzenimizdir gerçi tek kuzenimiz o ve çok kafa dengi bir insan ablam bile 18 yaşına rağmen oturur sohbet ederler. Gerçi Aoi de çok küçük değil 15 yaşında
"Selam giyuu-san!"
"Selam. Herneyse ne yapalım?"2 saat sonra
Giyuu-san kendi evine dönmüştü. Onunda bir ablası var ama hiç bahsetmedi. Seviyor mu sevmiyor mu bilmiyorum. onu ablası aldı beni bırakmayı teklif ettiler ama ben kabul etmedim.
Tokyo'nun sakin sokağında Aoi'nin evine doğru yürüyordum. Tam çantamdan telefonumu çıkaracakken bir silah sesi duydum.
Ne olmuştu? Biri mi vurulmuştu. Tüm japonyanın düşmanları iblisler mi vurmuştu?
Etrafımdaki herkes bi yöne doğru koşuyordu. Bende koştum ve ardından bir kalabalık sezdim. Yaklaşık 100-150 kişi daire oluşturmuştu.
Bende içlerine girdim biri kanlar içinde yerde yatıyordu. Bir dakika ne? Bu benim ablam?!
Ablam göğsünden kanlar akarak yerde yatıyordu. Uzun saçları ve kelebeklk tokalarına kan sıçramıştı. Gözleri kapalıydı elleri yerdeydi.
"A-abla?" Dediğim anda herkes bana baktı "ambulans çağırsanıza ne bekliyorsunuz?!" Diye bağırdım.
Yere oturdum ve ablamın kafasına bacaklarımın üstüne aldım.
"Abla! Abla! Nolur aç gözlerini! Söz veriyorum bir daha kimonolarına elini bile sürmeyeceğim"
Ardından ambulans geldi ve kalabalık dağıldı. Bende ambulansa bindim. Korkudan oturamadım bile. Ellerim titriyordu ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
Ablamı yatırdıkları sedye ful kan olmuştu artık kanlar yere damlıyordu. Yere düştüm ve elimle ağzımı kapatım bağırdım. Ablam ölecek miydi? Bir daha onu göremeyecek miydim?
Ambulans o kadar hızlıydı ki başım dönmeye başladı gözlerim kararıyordu. Gözyaşlarım bitecek gibi hissediyordum. Gözüm çok acıyordu.
Aoi sürekli beni arıyordu. Ama ben hareket dahi edemiyordum.
Hastaneye varınca mecbur yürümek zorunda kaldım. Doktorlar sedyeyle neredeyse koşuyorlardı. Onların yanında hızlı adımlarla yürüyordum ablam bana bakmaya çalışıyordu ama kanama hala durmuyordu.
Acilen Ameliyathaneye aldılar. O sırada annem beni gördü. "Tomika'ya birşey mi oldu?" Dedi umursamaz bir sesle. "A-ablam bir iblis tarafından vuruldu."
Annemin gözünden bir gözyaşı süzüldü ve yanıma oturdu. Aklıma ablamla anılarımız geldi. Ve ayağa kalkıp ameliyathanenin kapısını açmaya çalıştım. Açılmayınca tekme attım.
Sonra doktorlar geldi. "Abla abla abla.."
Öncelikle bence çok güzel oldu tahmin ettiğimden uzun sürdü umarım beğenirsiniz 2. Bölüm yakında gelir♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hüzün
Fiksi PenggemarKanae, herkesin kıskandığı kibar çalışkan fedakar biriydi. Peki shinobu kanao'ya, kanae gibi ablalık yapabilecek miydi?