Felix, Yunho'nun yarasını temizliyordu. Yunho ara sıra mırın kırın etse de sesini çıkarmamaya çalışıyordu. Bu sırada Hongjoong odada dört dönüyordu.
"Onlar kimdi? Nasıl bu kadar kolay bir şekilde yaraladı Yunho'yu? Üstelik bilerek sıyıracak şekilde ateş etmiş!"
Seonghwa, Hongjoong'un sırtını sıvazlayarak onu sakinleştirmeye çalıştı.
"Suratını gördüm. Yüzündeki ifade normal bir nişancının ciddiyetinde değildi ama işinde usta olduğu barizdi. Saniyesinde uyarmama rağmen hemen ateş etti. Galiba onun hangi çeteden olduğunu biliyorum."
Tüm grup toplu Seonghwa'ya döndü.
"Herkes toplantı odasına."
Hongjoong'un da emriyle herkes ayaklandı ve ezbere bildikleri odaya girdiler.
Hongjoong baş köşeye oturdu ve bulundukları durumu iyice düşünmeye başladı.
"Bu operasyon yardım operasyonuydu, Hyunjin yardım ettiğimiz çetenin asıl amacı neymiş öğrendin mi?"
Hyunjin bilgisayarında biraz oyalandıktan sonra ekranı Hongjoong'a döndürdü.
"Tahmin ettiğim gibi, uyuşturucu. Seungmin ambar etrafını incelemeye gitmiştin mayınlı veya bomba bulunan bir bölge buldun mu?"
"Hayır patron her yer şaşırılacak derecede temizdi."
"San? Jisung? Peki ya siz yardım ettiğimiz çetenin adamlarında bir şey çıktı mı? Gittikleri tehlikeli bir yer var mıydı?"
Jisung alayla güldü.
"Hayır hepsi hayatsız gibi sadece striptiz clublarına gidip içen, dans eden tiplerdi. Bildiğin abaza yani."
San da gülerek onu onayladı.
"Bu demek oluyor ki olay sadece uyuşturucu. Bize saldıran çete aslında sadece alanı terk etmemizi istiyordu. Kısaca korkuttular. Diğer çeteyle olan dertleri ise uyuşturucu ticareti, onları ortadan kaldırıp tüm satışları ellerinde tutacaklar. Diğer çetenin bizden yardım isteme sebebi ise tam olarak bu. Bunun olacağını biliyorlardı, o çeteyle başbaşa kalmaya cesaret edemediler çünkü çok donanımlılar bu yüzden bizi yanlarına aldılar. Seonghwa hangi çete olduğunu bildiğini söyledin, hangi çete?"
Seonghwa bir süre düşündü.
"Galiba Gunracha."
Bu tüm ekip için beklenmedik bir şeydi. O çetenin uyuşturucu ile alakası olmadığını sanıyorlardı.
Seungmin biraz kafasını eğip düşündü.
"İmkanı yok. Liderleriyle bir kere konuşmuştum, kendi kumarhanelerine bile uyuşturucuyu sokmaz o adam. Tek katı kuralı buydu. Seul'deki hiçbir kumarhanesinde uyuşturucunun zerresini bulamazsınız."
Felix de onu onayladı.
"Evet Seung haklı ben de sağ kolu olan iri adamla denk gelmiştim. İkisi de bu konuda çok sert. Bir kere kumarhanede sırf bu yüzden adamın birinin kafasına silah dayamıştı, o çete olmasına imkan yok."
Seonghwa kesin bir dille uyarırcasına konuştu:
"Gunrachanın trol nişancısı Jung Wooyoung'u gördüğüme eminim."
San aniden kafasını kaldırdı. Başından beri çıt çıkarmayan San, Wooyoung'un adını duyar duymaz ani tepki vermişti. Bu tepki liderlerinin gözünden kaçmamıştı tabii.
"Wooyoung o çetede mi görev alıyor?"
San bu soruyu gereksiz gerginlikte Seonghwa'nın suratına hayati bir meseleymiş gibi bakarak sormuştu. Hongjoong iyice şüphelenirken Seonghwa cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wo Wo I think we should run!/ATEEZ × STRAY KİDS
Fanfiction"Ambara yeni girenler var, ne yapayım Chan?" "Asıl düşmanımız onlar değil, korkutmak için birinin hayati olmayan bir yerini vur, Wooyoung." "Yunho saat üç yönünde keskin nişancı seni hedef almış, pozisyon değiştir!" Yunho tam sağına atılacakken k...