Jisung şokla Minho'ya döndü. "Ne diyor lan bu?!"
Minho stresle Mingi'nin yanına gitti. "Allah için kurtar beni ne istersen yaparım!"
"Oğlum bir yerini tutsak öteki yeri kaçıyor. Ben Jisung'u alıcam sen adamı idare et." Minho hızla kafa salladı.
"Aa.. Manyak mıdır nedir? Ne Minho'su tanımıyorum seni ben!"
"Minho ne diyorsun amına koyayım?!" Minho, Jisung'a ifadesiz bakışlar atıp yanındaki yaşlı adamın koluna girdi. "Sarhoş herhalde, anlamadım."
Mingi ise hızla Jisung'un belinden tutarak onu uzaklaştırmaya çalışıyordu. "Jisung, plana sadık kal!" Mingi adeta kükrediğinde Jisung çırpınmayı kesip ona verilen yavşağın yanına döndü. Bu işi evde konuşacaklardı.
O geceyi kurtaran kişi Mingi olmuştu, olaysız şekilde gece kulübünden çıkarlarken Jisung, Minho'ya atabildiği en öldürücü bakışı atıyordu. Minho ise ona hiçbir tepki vermiyor, sadece önüne bakıyordu.
Araba hareket etmeye başladığında kimsede herhangi bir tepki yoktu. Ortam aşırı gergindi. Kısa süre sonra malikaneye vardıklarında Jisung sinirini atmak için hazırlanıyordu. Kapıdan içeri girer girmez bağırışmalar başlamıştı.
"Ya sen ne yaptığını sanıyorsun, Minho?! Adama kendini öptürmen yetmezmiş gibi bir de kendini benim ismimle mi tanıttın?!"
"Aklıma isim gelmedi adını vermek durumunda kaldım!"
"Adamı öptün ulan!" Mingi, Jisung'un arkadaşını kötü etkilemesine artık katlanamıyordu.
"Yeter Jisung! Sana ne, ister öpüşür ister sevişir. Günlerdir Minho'yu tersleyip kendinden uzaklaştırıyorsun şimdi ne hakla kızabilirsin?!"
"Bana iş koyarken başkasıyla öpüşüyor, nasıl ses çıkarmamamı bekliyorsunuz?!" Chan üst kattan sinirle indi.
"Jisung biraz daha sesini kesmezsen çok kötü olacak, Seungmin uyuyor!"
Minho, Jisung'un suratına dahi bakmadan yukarı çıktı. Mingi son bir bakış atıp "buna devam etme." Deyip arkadaşının peşinden ilerledi.
Jisung siniri bozulsa da cevap vermeyip odasına geçti.
***
Ertesi sabah her zamanki kahvaltı yapıldı. Antrenman sonrası Felix, Jeongin ve Seungmin'i çağırmıştı.
"Cosplay partisine gidiyoruz, ama aslında gizli bir görev!"
"Ne diyon amına koyayım?" Diyen Jeongin'in ensesine Seungmin bir tane geçirmişti.
"Küfür etme bebek ekmek."
"Ya boş yapmayın sadece beni takip edin." Jeongin ve Seungmin, Felix'e uyup tamam dediler. Kimseye görünmeden evden çıktıktan yalnızca beş dakika sonra partinin yapıldığı yere varmışlardı.
Jeongin diğer ikisine nazaran daha heyecanlıydı çünkü bu tarz yerlere daha önce kimseyle gitmemişti.
"Hadi girelim artık!" Eşyaları çantaya sıkıştırıp içeri girdiler.
"Bu haikyuu cosplay partisiymiş!" Dedi Felix, gizli görevi çoktan unutmuş Atsumu karakterinin cosplayini yapan adamın yanına gitmiş konuşmaya başlamıştı.
Seung ve Jeong etrafı inceliyordu. Seungmin'in gözüne bir çanta çarptı. Bu çanta tam odanın ortasında bulunan geniş masanın ortasında bulunuyordu ve etrafında devamlı adamlar dolanıyordu. En sonunda adamın biri çantayı alıp diğerleri ile arka tarafa doğru yürümeye başlayınca Seungmin ve Jeongin de onları takip etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wo Wo I think we should run!/ATEEZ × STRAY KİDS
Fiksi Penggemar"Ambara yeni girenler var, ne yapayım Chan?" "Asıl düşmanımız onlar değil, korkutmak için birinin hayati olmayan bir yerini vur, Wooyoung." "Yunho saat üç yönünde keskin nişancı seni hedef almış, pozisyon değiştir!" Yunho tam sağına atılacakken k...