2.Bölüm

18 3 6
                                    

Bir haftayı geride bırakmıştım. Ege ile daha yakın daha samimi olmaya başlamıştık. Arkadaşlığımız daha da güçleniyordu. Okula da yavaş yavaş alışmıştım. Sınıftan bir-iki kişi ile yarım yamalak konuşuyordum.

''Aseeel''

''Efendim?''

''Bugün okula gitmiyor musun hadi kaldır kıçını'' ne kadar kibarsın ablacım. Ayağa kalkıp banyoya girdim. Yürüyebiliyorum bir problem yok sadece iki gün üstüne fazla basmadım doktorun dediği gibi. Okula makara olduk biraz ama Ege umursamayınca bende umursamadım. Rutin olan işlerimi halledip odaya geçtim. Eşofman sweat giyip saçlarımı topuz yaptım. Yanlardan da perçem çıkarıp aşağı indim.

''Günaydın uykucu''

''Günaydın abla'' masaya oturup kahvemi içmeye başladım. Çok yiyen bir insanım evet ama güne kahvesiz başlayamıyordum.

''Bugün senin ki geliyor mu?''

''Birincisi benim ki değil ikincisi benim özel şoförüm değil Ege neden gelsin''

''Onun gözleri öyle demiyor ama''

''Biz iki arkadaşız'' kapının çalması ile lafı yarıda kalan Sasha kapıya bakmaya gitti.

''Asel Ege buradan geçiyormuş seni de almak istemiş'' sırıtarak bana bakıyordu. Dil çıkarıp telefonumu şarjdan alarak montumu giyip çıktım. Yüzüme gelen ani soğuk ile gözlerimi kapadım. Ege gülerek atkısını bana sardı.

''Hasta olacaksın'' dil çıkarıp arabaya bindim.

-------------

Hocanın çıkışı ile bende yemek yemek için çıktım. Ege bir ağacın altında kitap okuyordu. Yanına gidip sessizce oturdum. Kitabı yana koyup bana dönünce kızardım.

-----------

-Ege'den-

Bahçeye çıkıp bir ağacın altına oturdum. Kitabı açıp okumaya başladım. Birinin yanıma gelmesi ile kitabı yana koydum. Gelen Asel'di. Burnunun ucu kıpkırmızı olmuştu.

''Neden kızardı'' dedim hafif burnuna vurarak.

''Utanınca kızarır''

''Neden utandın ki?''

''Ne biliyim öyle kendini çok kaptırdığın işi bırakıp bana odaklanınca ben bölmeyeyim yemek yemeye gideceğim de sende bir şey ister misin diye sormak istedim'' keşke hep uzun uzun konuşsan her bir harf o kadar güzel eşsiz bir melodi gibi çıkıyor ki.

''Gelen kişiyi dinlemek onunla göz teması kurmam gerekiyor bu benim kişiliğim ile alakalı''

''Çok saygılı ve hoş bir davranış annen seni mükemmel yetiştirmiş'' her bir anne olayında gözleri doluyordu. Özür dilerim küçük kız özür dilerim bilmiyordum geç öğrendim. Keşke vakti geri alabilseydim.

''Öyle tanısan çok seversin oda seni sever zaten bu dünyada seni sevmeyen birinin olması imkansız o kadar eşsiz kendin gibi başka biri gibi olmayan özel birisin''

''Teşekkür ederim''

''Yemeği tek başına yemek olmaz hadi gidelim''

''Ne'' güldüm.

''Yemek yemeğe hadi'' elimi uzatıp kaldırdım. Bana alışmanı istemiyorum ama senden kopamıyorum.

''Ne yemek istersin?''

''Ya burada piazza var mı?''

''Var da orada ne yapacaksın?''

''Big chef e gideceğim orada harika makarnalar var''

İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin