My Angel ~ Kim Namjoon

Bölüm:1 ~Butterfly

Herkese merhaba. Ben nisa ve bu benim ilk kurgum. Bu zamana kadar hep bir şeyler yazmak istemiştim ama cesaret edemedim ve şimdi gecenin bi yarısı deli cesareti ile kısa soluklu olmasını umduğum bir hikaye yazmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz iyi okumalar dilerim 💜🤍💫

                  Bölüm 1: kelebek

      Bölüm şarkısı : Olivia Rodrigo - deja vu

       Kore sokaklarına kış gelmişti ve ben anlamsızca yaz mevsimini özlüyordum. Yaz'ı seviyordum. Her anlamda, sıcak günlerde dondurma yemeyi, arkadaşlarımla piknik yapmayı,ya da onunla vakit geçirmeyi...ya da Onu gördüğümden beri, Bana yaz hiç bitmeyecekmiş gibi gülümsediğinden beri Yaz mevsimini özlüyordum...

       O güzel yüzüne ve parıldayan gözlerine nasıl böyle bir hüzünü sığdırıyordu aklım almıyordu. Ne vardı o kalbinde, neler saklıydı kalbinde Kim Namjoon. Bu gizem beni geriyordu hemde çok. Neler dönüyordu aklında, sürekli ne düşünüyordu, ölüyordum meraktan.

   Ah bu arada ben Park Hyena. Tanıştığımıza memnun oludum.

                        ࿔᭬ৡ⃪꫶⃗၇͜ᩘ͜ᩘ🔮၇⃪⃖ৡ࿔

     "Hyena nerde kaldın ?"
"Geliyorum." Bu gün günlerden pazar'dı ve biz de Cheryon ile birlikte piknik yapmaya karar vermiştik. Aslında tam olarak beraber verilen bir karardan çok Cheryon'un ısrarları üzerine pikniğe gitme kararı almıştık ama o benden yarım saat önce hazırlanıp aşağıya inmişti ve ben hâlâ ne giyineceğimi düşünüyordum.

     Lee Cheryon'la on yıldır arkadaştık. İkimizde on yaşındayken, ilk okul dördüncü sınıftayken tanışmıştık. Ailesiyle birlikte Busan'dan Seul'e yeni taşınmışlardı. Yeni geldiği için hiç kimse onunla oynamamış ve o da ağlamaya başlamıştı. Bende yanına gidip elini tutmuş ve ona sonsuza kadar arkadaş olacağımıza dair söz vermiştim. O günden beri neredeyse on yıl geçmişti ve biz çok yakın arkadaş olmuştuk.

   "Park Hyena hemen aşağı inmezsen gelir seni o kıyafet dolabına gömerim duydun mu!?" Evet duymuştum ve acilen giyinmem gerekiyordu. "Tamam hemen geliyorum."

    Dolabı açtım ve gözlerimi kapatıp elimi kıyafetler arasında dolaştırdım. Bir kıyafeti tutunca gözlerimi açtım. "Evet kesinlikle bundan iyisini seçemezdim." Elimdeki kıyafet dizlerimin biraz üstünde biten bol kot bir şort ve bol mor bir t-shirt'tü. T-shirtün üzerinde ise mavi kelebekler vardı. Kıyafetleri yatağın üstüne fırlattım.

     Ayakkabı dolabından siyah Converse ayakkabılarımı ve kot sırt çantamı çıkardım. Boyumum yeterince uzun olduğu düşündüğüm için topuklu ayakkabı tercih etmedim. Boyum 1.68 di. Ve yaklaşık 48 kiloydum. Ne koyu ne de açık olan kahverengi gözlerim arafta kalmış gibiydi ve ben bunu seviyordum. Kumral çok da uzun olmayan saçlarımı açık bırakarak giyinmeye başladım.

   Ama şimdi önümde iki seçenek vardı. Ya makyaj yapıp Cheryon tarafından öldürülmek , ya da makyaj yapmayıp aşağıya inip azarlanmak. İkincisini seçtim çünkü ölmek için daha gençtim.

  "Hyena Hyena. Ne var geldim işte ." dedim asla suçlu hissetmeyerek.
"Aa kimler gelmiş efendim. Hyena hanım efendiler gelmiş, hoş geldiniz efendim biz beklerdik siz zahmet ettiniz." dedi Cheryon. Gözlerimi devirdim ve "Teşekkür ederim efendim ne demek beni utandırıyorsunuz. " dedim. Sanırım ecelime susamıştım zira Cheryon'un koyu mavi gözleri hiç iyi bakmıyordu.

     Üzerine koyu mavi sıfır kol bir crop ve altına da siyah kısa bol bir şort giyinmişti. Koyu mavi Converse ayakkabıları ve siyah kol çantası, açık bıraktığı uzun dalgalı saçları ve 1.60 boyuyla karşımda hazırdı.