Hepinize tekradan merhaba. İkinci bölümle karşınızdayım. İyi okumalar dilerim 💜🤍💫
Bölüm 2 : İyi geceler
Bölüm şarkısı:Glass Animal- Heat waves
"Ama gözler kör. Yüreğiyle bakmalı insan."
"Merhaba ben Namjoon. Kim Namjoon."diye kendini tanıtmıştı ve ben öylece adamın gülüşüne bakakalmıştım. Tabiri doğru olursa mal gibi yüzüne bakıyordum. O kadar güzel gülümsüyordu ki sanki hep bahar olacakmış, sanki yaz hiç bitmeyecekmiş gibiydi. Cheryon'un beni dürtmesiyle kendime geldim ve adamın elini sıkıp "Merhaba ben Hyena. Park Hyena." dedim. "Tanıştığımıza memnun oldum" dedim. "Bende." dedi Namjoon cevap olarak. "Kızlar hadi hemen gidip masa bulalım yoksa her yer dolacak. Cheryon, sevgilim. Nasılsın?" demişti Suho ve Cheryon'a sarılmıştı.
࿔᭬ৡ⃪꫶⃗၇͜ᩘ͜ᩘ💫၇⃪⃖ৡ࿔
Suho kolunu Cheryon'un omzuna atarak ilerlerken bizde Namjoon'la ellerimizde piknik sepetleri ile arkalarından ilerliyorduk. Onlar'da piknik sepeti hazırlamışlardı. "İstersen o sepeti bana verebilirsin. Ben taşırım yorulma sen." Sen? Galiba Cheryon'un dediği gibi insanlarla çok çabuk kaynaşıyordu. "Ah hayır teşekkür ederim ama ben taşırım. Hem baksana senin elinde de sepet var." dedim gerek olmadığını belirterek. Aslında sepeti versem bile ona pek etki edeceğini sanmıyordum. Zira spor yaptığı geniş omuzlarından belliydi. O an iç sesim olaya dahil oldu ve 'Hyena alt tarafı bi piknik sepeti kendine gelsene ne çabuk kapıldın' dedi. İçimden iç sesime hak verdim.
O an ona daha dikkatli baktım. Simsiyah saçları ona çok yakışıyordu. Teni çok esmer değil kumraldı. Minik gözleri ve minik burnu onu çok sevimli yapıyordu. Boyu 1.80 falan olabilirdi belki de daha uzun. Dolgun dudakları güldüğünde ortaya çıkan gamzeleri yaz mevsimini anımsatıyordu. Çoğu kızın reddedemeyeceği türden biriydi.
"Buradan daha iyi bir yer bulamazdık tatlım. Değil mi?" Suho'nun sesiyle başımı ileriye çevirdim. "Evet çok iyi bir yer. Herkesten uzak, bol güneş var ve sessiz." dedi Cheryon.
Ne yapıyordum ben? Bu gün çok sık dalıp gidiyordum. Hem ona bu şekilde gözlerimi dikip bakmam hiç hoş değildi. Rahatsız olduğuna emindim. Tabi gördüyse.Piknik sepetini masanın üzerine bırakıp Cheryon'a döndüm. "Şimdi ne yapıyoruz? İlk yemek mi yiyoruz yoksa başka bir şey mi?" diye sordum. "Ben çok acıktım sabah kahvaltı bile yapmadık. Bence ilk yemek yiyelim. Ne dersiniz?" dedi Cheryon. Suho ve Namjoon bakarak. " Bana uyar fark etmez." dedim. "Sevgilim aç ilk yemek yiyelim." dedi Suho yüksek çıkan sesiyle. Gözlerimi devirdim ve Namjoonun kıkırdadığını duyup ona baktım. Bana mı gülmüştü o? Utanmıştım. Kızardığıma emindim. Neden böyle olmuştu bilmiyordum. Sanırım heyecanlıydım ve sebebini bilmiyordum. "Bana da fark etmez." dedi Namjoon. "O zaman yemek yiyoruz. Biz et getirdik onları baharat'a bulayıp pişirelim." dedi Cheryon Suho'ya bakarak. "Bizde kimchi ve ramen getirdik. Biraz ileride su ve yemek pişirmek için birşeyler var. Ben alıp geleyim. Ramen pişirelim." dedi Namjoon. "O zaman bende sofrayı hazırlayayım." dedim.
Ben sofrayı hazırlarken Cheryon ve Suho da mangal ateşi yakıyordu. Namjoon ise ramen için gerekli şeyleri ve suyu alıp gelmiş ramen pişirmeye başlamıştı. Önce sepetin içindekilere baktım. Cheryon gerçekten ihtiyacımız olabilecek herşeyi almıştı. Önce bir sofra bezi çıkardım ve masaya serdim. Sonra tabakları çıkardım. Bardakları,kaşıkları, çubukları ve peçeteleride çıkardım. Tabakalardan iki tanesine kimchi koydum ve masaya yerleştirdim. Sonra sosları çıkarıp onlarıda masaya koydum. "Çocuklar soju mu? Yoksa kola mı?" diye sordum. Cheryon ve Suho aynı anda "tabi ki soju!" diye bağırdılar. "Bende soju alabilir miyim lütfen." dedi Namjoon bana doğru gülümseyerek. Kalbimin hızlanmasında Namjoon'un etkisi yoktur umarım dedim kendi kendime. Güzel bir gülüşü vardı. "Tamamdır. Hepimiz soju içiyoruz o zaman." dedim ve bardaklara soju doldurup masaya koydum. Herşey hazır gibiydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/342221974-288-k567017.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Angel ~ Kim Namjoon
FanficKore sokaklarına kış gelmişti ve ben anlamsızca yaz mevsimini özlüyordum. Yaz'ı seviyordum. Her anlamda, sıcak günlerde dondurma yemeyi, arkadaşlarımla piknik yapmayı,ya da onunla vakit geçirmeyi...ya da Onu gördüğümden beri, Bana yaz hiç bitmeyecek...