Bölümleri atlamadan okuyun lütfen. Oy ve yorum yapmayı unutmayın, keyifli okumalar. (:
Bölüm şarkısı Serdar Ortaç - Elimle
Ne alaka diye sormayın, çok alaka bence. Açın, okuyun. :D
Elimdeki çantayı bir sağa, bir sola sallaya sallaya geliyordum. Sıcak beynime geçmişti, beynim kulaklarımdan akıp asfalta yapışacaktı, o derece.
Elimle kendimi yellerken, yanıma doğru bir aracın yaklaşmasıyla adımlarımı yavaşlattım.
Heh! Bir magandacımız eksikti, o da tam oldu.
Cam açıldı yavaşça ama hiç oralı olmadım, bakışlarımı dümdüz yolda tuttum. Çantamı da ne olur, ne olmaz diye omuzuma sıkıca astım.
"Lina." Adımlarımı durdum. Bu ses.. bir erkek sesi değildi. Bu ses bir Peri'nin sesiydi, öğretmen Peri' nin.
"Hocam?" dedim, açık camdan bana kafasını eğerek bakan Peri' ye.
"Hadi gel, götüreyim seni de." demesini tabi ki de beklemiyordum.
"Yok, zahmet etmeyin siz. Ben kendim gidiyorum." dedim tersçe. Hemen, 'olur' deyip atlar mıydım ben yeme? Aslına bakarsanız atlardım.
Ama bu şartlarda değil.
"Hadi, inat etme de bin arabaya. Bak, kıpkırmızı olmuş yüzün." kızarmış mıydım? Güneş ve benim beyaz cildim.
Kararsızlıkla baktım yüzüne, binecektim tabi ama dünden razı bir tavır sergilememeye çalışıyordum.
"Peki madem, bineyim o zaman." deyip arabanın kapısını açıp yolcu koltuğuna attım kendimi.
Açık olan klimayla kendime gelmiştim resmen. Yüzüme üfleyen klimanın soğuk havasına daha çok verdim kendimi.
"Hasta olursun öyle, uzak dur biraz." umursamadım, hatta omuz bile silktim. Yarım saattir yürüyordum, güneş beynimi yakmıştı. Kimse ellemesin şuan beni.
"Hasta olunca sorarım ben sana."
"Ben kolay kolay hasta olmam hocam, sizin aksinize." dedim imayla.
Kendisi buraya geldiğinde hava değişikliğinden dolayı bir hafta hasta yatağına düşmüştü. Apartmandaki komşularda hep yemek götürmüş, yardımcı olmuşlardı buna bizde dahildik tabi. O yüzden bunu kullanarak ona ima yapıyordum.
"Hava değişikliği yüzündendi o." dedi çekingenlikle.
"Hıhım, tabi." dedim, daha çok sinirlendirmek için.
"Saçını yolarım senin." dediğinde afallayarak hızla başımı ona çevirdim. Bu şekilde çirkefleşmesini beklemiyordum.
"Ne?" büyük bir kahkaha attım.
"Nasıl bir öğretmensiniz siz?" deyip daha çok güldüm.
"Bana o saçını yoldurtma Lina." dediğinde gerçekten bunu yapmak istediğini anlayınca, gülüşüm yavaş yavaş soldu.
"Ben de sizinkini yolarım o zaman." deyip saçını çektim hafifçe.
"Lina rahat dur bak kaza yapacağız." dediğinde umursamadım. Zaten o da bir süre sonra evin önüne gelip, arabayı park ettiğinde tam arabadan ineceğim sıra saçımı çekmişti.
"Ah! Ne yapıyorsun Peri?" dedim tüm saygınlığımı bozup.
"Bunu sen istemiştin." deyip, omuz silkerek saçımı bıraktı.
Arabadan inmeyip ben de saçlarına yapıştım, hafifçe çektim yine. Kıyamıyordum ki şerefsize.
"Ah! LİNA BIRAK SAÇIMI!" diye bağırırdı. O sırada bahçede annem ve onunla birlikte oturan komşumuz bizi fark etmişti.
"Kız Hanım, senin kızla öğretmen hanım değil mi o?" diye sorduğunu duydum Ayten ablanın.
"Anaa! Benim kızla, öğretmen hanım ya harbiden kız Ayten." deyip hızla buraya geldiklerini bağırtılarından anlamıştım.
"Kız Lina, ne yapıyorsun? Bıraksana öğretmenin saçını." omuzumu silktim.
"Önce o başlattı, ilk o bıraksın." derken saçını tutuyordum hâlâ.
"Yalancı, sen başlattın. Önce sen bırak." derken o acımamış ve saçımı sertçe çekmişti. Çekmesiyle bir çığlık atmıştım.
"Anne!" annem ellerime vuruyor, öğretmenin saçını bırakmam için yalvarıyordu.
"Öğretmen hanım, sen de bırak. Çocukla çocuk mu oluyorsun Allah aşkına?" dedi Ayten abla araya girerek.
"Ben çocuk değilim." dedim saçını sertçe bırakıp.
"Çocuk olmadığın için mi saç baş kavga ediyorsunuz?" dedi annem ve sonra ekledi.
"Çabuk eve çık." dediğinde arabadan hızla inip, koşar adımlarla eve çıktım.
Yukarıya çıkarken acıyan saç diplerimi ovaladım parmaklarımla.
Hem çocuk muamelesi görmüştüm hem de vicdansız Peri tarafından saçlarım acımasızca çekilmişti.
*****
Yaa ama ben Lina' ya kıyamam yaa. Kendisi Peri' ye kıyamıyor ama Peri ona baya güzel kıyıyor.
Biraz kısa bir bölüm oldu ama olsundu. (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMEN | GxG
FanfictionAlt komşu: İyi akşamlar. Yarın erkenden dersim var da, biraz daha sessiz olabilir misiniz? Lina: Hayır. Alt komşu: Neden? Lina: Ceviz kırıyoruz çünkü. Alt komşu: Tamam, yarın kırın. Lina: Olmaz, bu akşam kırmak zorundayız. Alt komşu: Neden? Lina: Çü...