Affet || Mikayuu

-17-

Yuu, Mika'nın o kızla konuşurken ki samimiyetini görmesiyle içinde ister istemez bir acı oluşmuştu. Shinoa'nın tutmadığı elini kalbine koydu, ne kadar hızlı çarptığını fark etti. Midesine ağrılar giriyordu. Daha Mika'nın neyi olduğunu bile bilmiyordu ama kıskanmıştı.

"Bir şey mi oldu Yuu-san?" Shinoa, yüzünü Yuu'ya dönüp sorduğunda, onun başka bir tarafa baktığını fark etmiş ve oda o tarafa doğru bakmıştı.

Vay, kız çok güzelmiş diye söylenmişti içinden.

"Onların yanına gidelim mi?" Yuu yüzünü sonunda Shinoa'ya döndüğünde, onunda Mika ve yanındaki kıza baktığını fark etti. Shinoa'da çok geçmeden cevap vermişti.

"Olur, gidelim."

İkili ağır adımlarla onların yanına gitmişti. Shinoa ve Yuu yanlarına gelince, Mika ve yanındaki kızında bakışları o tarafa doğru dönmüştü. Mika, Yuu'yu görünce sırıtmıştı. Geleceğini biliyordu.

"Selam."

Shinoa'nın konuşmasıyla karşısındaki kız gülümsemiş ve oda selam vermişti.

"Ben Shinoa."

Shinoa tamamen kıza odaklanarak konuşmuştu. Mika'yı umursamıyordu resmen.

"Bende Mitsuba."

İki kızda birbirine odaklanınca Yuu, Shinoa'nın elini bırakıp Mika'nın bileğinden sertçe tutmuştu. Mika ne yapıyorsun dercesine bir bakış atmıştı ancak Yuu bunu umursamayıp konuşmuştu.

"Biz birazdan geleceğiz. Siz takılın burada."

İkiside onayladığında Yuu Mika'nın bileğinden çekiştirerek onu kimsenin olmadığı bir yere götürmüştü.

"Ne yaptığını sanıyorsun?"

"O kız senin neyin?" Yuu kıskandığını her halinden belli ederken Mika yüzüne bir sırıtış eklemişti. Kıskanması çok hoşuna gidiyordu.

"Ne o, kıskandın mı?"

Yuu oldukça sinirli ve kıskanç olduğunu belli eden bakışlarla Mika'ya bakarken konuşmuştu. "Tabi kıskandım. Kim o kız, sevgilin falan mı?"

Mika sevgilin lafını duyunca istemsiz bir kahkaha patlatmıştı. Yuu ona anlamsız bakışlar atıyordu. "Ne gülüyorsun? Komik olan bir şey mi var?"

"Evet var."

"Neymiş?" Mika gülmeyi kestiğinde ciddi bir ifadeyle ona bakıyordu. Nasıl böyle ani duygu değişimleri yapabiliyor diye düşünmüştü Yuu.

"Benim sevdiğim biri varken başkasıyla olacak kadar karaktersiz olduğumu düşünmen komik. Aaa doğru ya, bu sana pek yabancı gelmiyordur tabi."

"Kes sesini. Bilip bilmeden konuşma." Yuu'nun sesi oldukça kısık olsada Mika duyabilmişti. Yere bakınmakla yetiniyordu siyah saçlı. Karşısındaki sevdiğine bakacak yüzü yoktu.

Mika, yakınındaki oğlana daha da yaklaşıp elini çenesine koymuş ve kendisine bakmasını sağlamıştı. Yuu kıpkırmızı görünüyordu.

"Domatese döndün hemen." Gülümseyip Yuu'nun yüzüne dahada yakınlaşmıştı Mika. Bir diğer elini sevdiği çocuğun kalbinin üstüne koymuştu. Kalbinin oldukça hızlı attığını hissedebiliyordu.

"Kes şunu Mika." Yuu ne kadar Mika'yı ittirmeye çalışsada işe yaramıyordu. Mika'nın çekilmeye niyeti yoktu.

"Merak etme, sevgilin gelip görmez."

"Shinoa umurumda bile değil! Bunu yapmaya devam edersen kalbim dayanmayacak sadece."

Mika'nın yüzündeki sırıtış büyümüş ve Yuu'ya dahada yakınlaşmıştı. Yüzleri birbirine çok yakındı.

"Öpecek misin Mika?"

"Eğer neden Shinoa ile sevgili olduğunu ve ayrılmadığını anlatırsan öpeceğim."

Yuu kafasını iki yana sallayıp konuştu. "Üzgünüm söyleyemem."

"Neden ya neden, anlayamıyorum seni Yuu. Bana neden hiçbir şeyi anlatmıyorsun? Böyle yaparak nereye varmaya çalışıyorsun?" Mika bıkmış ve üzgün bir ses tonuyla söylenmeye başlamıştı. Canını yaktığını biliyordu Yuu.

"Bilmiyorum Mika. Ne yapmaya çalıştığımı ve bu şekilde nereye varacağımı bilmiyorum." Yuu ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmuştu. Biraz daha burada durursa ağlayacaktı.

Mika, Yuu'nun sesinden ve yüzünden ağlayacağını anlayıp sarılmıştı. Ne yaparsa yapsın üzülmesini istemiyordu işte.

"Sakın ağlama Yuu-chan. Şimdilik seni zorlamayacağım. Bugünlük anın tadını çıkaralım ve diğer çiftler gibi dans edelim. Ne dersin?"

Yuu, Mika'yı kendinden itip şaşkınca yüzüne bakmaya başlamıştı. "Affettin mi beni yani? Hem Shinoa ne olacak?"

Mika gülümsedikten sonra konuşmuştu. "Hayır, Shinoa'dan ayrılana kadar seni affetmeyeceğim. Ve ben orasını hallettim. Daha doğrusu Ferid halletti."

Yuu'da gülümsemiş ve sevdiği çocuğun elini tutup diğer çiftlerin olduğu yere yürümeye başlamıştı. Oldukça mutlu hissediyordu. Sevdiği çocukla zaman geçirecek olmak onu heyecanlandırıyordu.

Ferid, sana borçlanacağım hiç aklıma gelmezdi.