Mika'nın vurulması ardından Ferid gelmişti kapıya hızla. Nefes nefese görünüyordu. "Sikeyim, yetişemedim!"
Onunda gözleri dolmuştu. Mika'ya vuran adamı bizzat kendi elleriyle bayıltmıştı. Yuu'da ambulansı aramıştı titreyen ellerle. Ne yapacağını bilmiyordu. Ona takıntılı olan bir lanet olası kız yüzünden sevdiği çocuğu kaybediyordu. Shinoa'dan kesinlikle nefret ediyordu artık.
Git gide soğuyan bedene bakıyordu. Kurşun alnına denk gelmişti. Kurtarılma şansı var mı onu bile bilmiyordu. Tek isteği bi çaresi olmasıydı.
"Y-Yuu-chan," Mika zorla konuşabildiğinde Yuu dolan gözleriyle ona bakmıştı hemen. "...s-senden h-hoşlanıyorum yuu-chan. Ölmeden önce s-son kez ö-öpebilir miyim seni?"
Yuu'nun göz yaşları dahada artmıştı. Çok berbat hissediyordu. Bir yandan ambulansın daha erken gelmesi için dua ediyor, diğer yandan ise Mika'ya odaklanmaya çalışıyordu.
"Kes sesini! Ö-öpeceğim ama son olmayacak!" Yuu yüzünü Mika'ya yaklaştırmış ve dudağından tutkuyla öpmüştü. Sanki son kez öpüyormuş gibi.
Saniyeler sonra ambulans gelmişti. Ferid ve Yuu, Mika ile birlikte ambulansa binmişti. Yuu Mika'nın elini sımsıkı tutuyorken Ferid onlara hüzünle bakıyordu. Daha erken gelemediği için lanet etmişti.
"Umarım Shinoa işini halletmişsindir Crowley..."
Çok geçmeden hastaneye gelmişlerdi. Mika hemen ameliyata alınmıştı. Şanslılardı ki en iyi doktora denk gelmişlerdi.
Yuu yere oturmuş kan içinde olan ellerine bakıyordu. Uzaktan bakan biri delirdiğini düşünebilirdi. Belkide evet, çoktan delirmişti.
Ferid umutsuzca Yuu'nun yanına gelmiş ve omzuna dokunarak konuşmuştu. "Üzgünüm, erkenden gelemedim."
Yuu sessizdi. Konuşmuyordu. "Ama merak etme, Shinoa en kısa zamanda hapse girecek. Her şey için kanıtımız var."
Yuu hala konuşmuyordu, tepkisizdi. Donmuş gibiydi. Ne konuşuyor, ne hareket ediyor ne bir şey yapıyordu. Sadece kanlı ellerine bakarak duruyordu. Ferid ise haline baktıkça üzülüyordu.
Saatlerce sustu Yuu. Sabaha kadar uyumadı, yemedi, içmedi, tuvalete gitmedi. Hiçbir şey yapmadı. Üstünde ki kanı bile temizlememişti.
Mika'nın doktoru en sonunda dışarıya çıkmıştı. Yuu onu görür görmez heyecanlanmış ve yanına gitmişti. Vereceği cevaptan hem korkuyor hemde merak ediyordu.
"Mika nas-" sözü doktorun sözüyle kesilmişti. "Bir şekilde kurtardık. Ancak yaşama ihtimali yüzde elli yüzde elli."
Yuu heyecanla sormuştu tekrardan. "Ne zaman görebileceğim peki?" Doktor biraz düşünmüş ve cevaplamıştı. "1-2 gün sonra görebilirsiniz.
Yuu 2 günün fazla olduğunu düşünmüş ama yinede mutlu olmuştu. Mika'sı yaşıyordu. Bırakmamıştı onu. Mutluydu. Kaç gün olursa olsun bekleyecekti onu.
Ferid konuşmaları duymuş ve Yuu'ya bakıp konuşmuştu. "Bak 2 güne göreceksin sevdiğin adamı. Seni böyle kan içinde görmek istemez değil mi?"
Yuu gülümsemiş ve Ferid'in haklı olduğunu söyleyerek onunla beraber Ferid'in evine gitmişti. Eve girdiğinde Crowley ile karşılaşmıştı. "Ah, selam. Ben geldim. Duş alıp Mika'mın yanına gideceğim."
"Bugün bizdesin, yollamıyoruz. Değil mi Ferid?" Ferid kafasıyla onaylamıştı. Bir şekilde Yuu'yu ikna ettiklerinde derin bir nefes vermişti ikili. Mika'nın durumunun farkındaydılar ama Yuu'ya da zarar gelmesinden korkuyorlardı.
Yuu duşa gittiğinde ikili yanyana oturmuş ve sessizce konuşmaya başlamıştı. "Shinoa'yı hallettin mi?"
Crowley kafasıyla onaylamış ve konuşmuştu."Evet, hallettim. Yeterince kanıt olduğundan Shinoa ve adamlarını içeriye aldılar. Tüm ses kayıtlarından tut görüntülere kadar her şey bende."
Ferid içinin rahatlamasıyla derin bir nefes vermiş ve Crowley'in konuşmasını bitirmesini beklemişti. "Tek sorun Shinoa ve Yuu'nun ailesi yurt dışında olduğu için bir şey yapamıyorlar. Ama ülkeye geldikleri gibi içeri atılırlar. Yani çokta bir sorunumuz yok."
"İyi o zaman. Şuanlık tek sorunumuz Mika'nın yaşayıp yaşanmayacağı." Crowley gülümseyip Ferid'in elini tutmuş ve tekrardan konusmuştu. "Öyle bir sorunda olduğunu düşünmüyorum. Her duruma daim en iyi doktoru ben ayarlamıştım. Yani Mika büyük ihtimalle yaşayacak. Ama hafıza kaybı yaşar mı bilmiyorum. Yaşasa yeterli şuan."
Ferid kafasıyla onaylamış ve konuyu daha fazla uzatmadan kapatmışlardı. Çok geçmeden Yuu'da gelmişti zaten. Ve beraber takılıp kafa dağıtmışlardı bir süre.
Tam yatacakları vakit Ferid'in telefonu çalmıştı. Bilinmeyen bir numara arıyordu. Bir kaç kere çaldıktan sonra açmıştı telefonu.
"Efendim?" Karşıdan gelen hemşire sesiyle heyecanlanmıştı Ferid. Mika'nın iyi olduğunu umuyordu.
"Mikaela Hyakuya hastamız uyandı. Görmeye gelebilirsiniz."
----------
Valla yillar sonra bolum attim guzel oldugundan pek emin degilim ama siz okuyun iste
İyi gunlerr<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Affet || Mikayuu
Fanfiction-Texting- Bir türlü hatasını anlayamadığı için Mikaela'ya kendini affettiremeyen Yuichiro.