I fell in love/minsung/

♡~4~♡

Jisung

Minho ben ve Jeongin hariç. Herkes sarhostu. Bende sarhoştum ama öyle aklımı kaybedecek kadar değildim. Minho arkadaşlarını taksiye bindirdi. Ben ne yapsam diye düşünüyodum.

Minho: İstersen arkadaşlarını eve bırakalım. Sonra da seni bırakırız.

Jisung: Tamam öyle yapalım.

Kabul etmiştim ama eve gitmeyi düşünmüyodum tabi ki. Yoksa annem beni mahvederdi. Jeonginlere gidemezdim. Daha yeni tanıştık ve ailesini tanımıyorum. Felix'in evine de gidemezdim. Ailesi vardı sonuçta. Onlara yük olamazdım.

Minho: Jisung gelmiyo musun?

Minho'nun sorusuyla düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve ön koltuğa oturdum. Jeongin evini tarif etti önce onu bıraktık. Sonra da Felix'i bıraktık ve en son ben kalmıştım. Şimdi ne yapacaktım acaba.

Minho: senim evin nerde Jisung?

Şimdi ne dicem yalan söylemeye gerek yoktu. Doğruyu söyleyip beni bi parkta bırakmasını söylicektim.

Jisung: Minho... şey ben eve gitmicem. Sana zahmet olmazsa beni herhangi bi parka götürür müsün?

Minho: Jisung saçmalama ne parkı bu saate. Evinin adresini ver bana lütfen

Niye zorluyodu ki alt üstü parka bırakacak.

Jisung: Minho, babam ictiğimi her türlü anlar ve annemde öyle. O yüzden bugün eve gitmicem.

Minho: Asla seni bu saate parkta yalnız bırakmam. Hem içkili insanlar var sana zarar verirler. O yüzden benim evime gidiyoruz.

Nee!!?

Jisung: Minho saçmalama hayatta olmaz hem ailene ve sana yük olmak istemiyorum. Zorlama

Minho: Ailemle yaşamıyorum ve bana yük olmazsın. Şimdi benim evime gidiyoruz. İtiraz etme edersende zorla götürmek zorunda kalıcam.

Jisung: Zorla götürmek derken nere gideceğime sen karar veremezsin ve emin ol gelmicem. Hatta biliyo musun beni parkada bırakma ben kendim giderim.

Minho: jisung olmaz diyo-

Jisung: Bu seni ilgilendirmez. Evine gidebilirsin.

Minho: Peki Jisung sen bilirsin. Gidiyorum.

Cevap vermeden arkama dönmüş evime biraz uzak olan parka doğru yürüdüm. Korkuyodum ama babamdan dayak yememdense burda kalırım daha iyi.

...

Parkta salıncağa oturmuş yavaşça sallanıyodum. Ayıptır söylemesi biraz götüm ağrıdı. O yüzden dolasacaktim.
Ayağa kalktım ve kolumda hissettiğim başka bir elle sendelemistim. Arkama döndüm. Benden oldukça büyük ve sarhoş olan biri vardı karşımda oldukça korkuyodum. Böyle şeyler yaşamaya pek alışkın değildim.

Sarhoş: Oooo bune güzellik böyle yaa. Her zaman böyle güzel misin hmmm

Yavaş yavaş bana doğru adım atıyodu. Bende geri geri gidiyodum.

Jisung: Gitsene bee! Piss sapık

Sarhoş: Hadi ama sende istiyorsun biliyorum. Sana güzelde bakarım hemm benn

Ağlamaya başlamıştım bile ve direğe çarpmamlada gidecek yerim kalmamıştı. İyice bana yaklaşmış ve dokunmaya calisiyodu.

Jisung: Yaa bırak beni istemiyorum. Git bur-