♡~8~♡

249 25 26
                                    

Minho

Yavaş yavaş uyaniyodum ama gözlerimi daha acmamistım. Üstümde bir ağırlık vardı. Gözlerimi açıp kafamı çevirdiğimde bana sarılarak uyuyan bir sincap görmeyi elbette beklemiyordum.

Sanırım yataktan düşmüştü. Saçları dağılmış yüzüde biraz pembeleşmişti. Bu kadar güzel olmak yormuyor mu acaba. Ben düşüncelerimle boğuşurken. Jisung uyanmaya başladı. Yavaşça gözlerini açtı ve yanındaki beni görmesiyle çığlık attı.

Ohaa kulağımın zarı patladı galiba. O nasıl bir ses. Sanırsın yüksek notaya çıkıyor. Neyse o benim sevdiceğim herseyi yapar o. En yüksek noktaya bile çıkar.(tabii yapar Çünkü o Jisung)

Jisung: ödüm birseylere karisti. Tam olarak ben niye burdayım.

Biraz düşünmüş ve bulmuştu sanırım.

Jisung: Haa şeyy ya ahahah düşmüşüm ben Minho. Yani yoksa bilerek gelmedim gerçekten Yani gerçekten

Minho: Tamam sorun değil. İnsanlık hali olur böyle şeyler.

Jisung: Aahah evet aynen.

Çok tatlıydı. Birseyler vardı ama çok da üstünde durmadım.

Minho: Ee nasıl hissediyosun daha iyi misin?

Jisung: Ahh.. şey evet, evet daha iyiyimmm

Tebessüm ettim. Bende kaçmaya çalışıyodu. Sanırım utanmıştı ve bunu çok belli ediyodu.

Jisung: Ben bir tuvalete gideyim. Sen otur burda.

Hızlıca kaçmıştı odadan. Utangaç sincabımm

Bende onu beklerken odayı toplamaya başladım.
Bir gün bir çılgınlık yapıp kendi odamı da toplarım inşAllah.

Jisung

Hızlıca tuvalete kaçtım. Mal jisung. Ne diye yattin ki. Off ama napabilirim dün çok korkmuştum. Nasıl uyanamadım ben ya uyanıp kendi yerime geçicektim. Neyse ki anlamadı bari. Tuvalette girmişken islerimi de halledip öyle çıktım.

Odaya girdiğimde Minho yoktu ama oda toplanmıştı. Nasıl yani gitti mi?? Yok ya gitmemiştir. Haber bile vermeden gitmez herhalde.
Minho'nun eşyalarına baktığında yoktu sadece dün giymesi için verdiği gece pijamasi vardı yatağın üstünde. Sinirlenmistim.
Söylene söylene aşağıya indim. Önümü dahi görmüyodum şuan çok sinirliyim.

Gerizekali herif. İnsan bir haber verir. Bir not yazar ama yok Jisung kim ki. Bir derdi var mı yok mu. Üzgün mu mutlu m- Ayy dur yanlış oldu bu biraz. Yani ben gidiyorum demek çok mu zor yaaa Chris geçiri- Derken Birine carpmamla cümlemi tamamlayamadım ve dengemi de her zaman ki gibi kuramadım. Bu yüzden yere düşmek için hazırlanırken belimde hissettiğim eller ile hazirlanmam yarıda kaldı. Sıkıca kapattığım gözlerimi açtımda karşımda bana masumca bakan Bir Minho görmeyi beklemiyordum.

Minho: Bende tam seni çağıracaktım.

Jisung: Sen sen gitmedin mi?

O güzel kahkasını atarak soruma cevap verdi.

Minho: Neden gideyim ki? Ayrıca gitsem haber verirdim ve şuan seni tutuyo olmazdım sanırım.

Daha ne kadar utanabilirim kii.
Bende kendimi zoryarak güldüm.

Jisung: Ahaha şey evet aynen haklısın.

sonra olduğumuz yerde hala aynı şekilde birbirimize fark etmemle hemen kendimi düzelttim ve teşekkür ettim. Mutfağa kahvaltı hazırlamak için girdigimde masanın çoktan hazır olduğunu da görmüştüm.
Gerçekten kahvaltımı hazırlamıştı birde

 I fell in love/minsung/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin