~12~ Bence aramana gerek yok çünkü şarjı bitti.

514 35 4
                                    

Medya : Elisa ağlarken
Elisa'nın gözünden...

Dönme dolaptan indiğim gibi hiç kimseyi takmadan direk bir taksi çevirip evin adresini verdim. Anlamıyorum hoşlanmıyorsan neden umutlandırıyorsun ki. Üzülmemden zevk mi alıyor bilmiyorum ama tek bildiğim şey hayatımda onun kadar iğrenç birisi görmediğim. Ondan nefret ediyorum ! Daha fazla kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım.

Eve geldiğimizde taksiciye parasını ödeyip hemen evin içine girdim. Odama çıkıp dolabımın içinde ne var ne yoksa hepsini buraya gelirken yanıma aldığım bavulumun içine tıkıp fermuarını kapattım. Diğer ıvır zıvırları da bir çantanın içine koyup aşığa indim. Ev anahtarını salondaki masanın üstüne bırakıp evden çıktım. Not filan bırakmayacaktım. Sonuçta bıraksam bile umursayacağını sanmıyorum. Hemen arabama binip yola çıktım.

1 GÜN SONRA...

Sonunda İzmir'deki annemle bana ait olan dağ evine gelebildim. Biraz burada kaldıktan sonra teyzemlere gidebilirim belki ama şuanda burası iyi. Dün akşam beni aramaya yada mesaj atmaya başladıklarından sonra telefonumu kapatıp sessiz sakin bir yere arabayı yanaştırıp durdurmuştum. Biraz orda kafamı dinleyipolan bitenleri düşünmüştüm. Belkide İrem,Aslı,Bora ve Kuzey'de bilerek böyle yapmışlardı. Hepsi sadece beni üzmek içindi. Niye beni arıyorlardı ki. Aaa doğru ya babama sonra hesap veremeyecekler diyedir. Ama onlara zorluk olmasın diye yola çıktığım gibi babamı arayıp bazı şeyleri değiştirerek anlatmıştım ben ona. Yani artık onlar içinde sorun kalmadı.

Dünden beri uyumadığım için çok uykum vardı. Biraz uyumanın iyi geleceğini düşünüp yukarıya çıktım. Kendimi odama atıp ilk önce rahat olabileceğim giysiler giyip sonrada aslında rahat olmayan ama çok uykum olduğu için bana rahat gelen yatağımda uyuya kaldım.

¤¤¤¤

Uyandığımda saat sabah 5'ti. Oha tam tamına 19 saattir uyuyorum ve kendimi ölü gibi hissediyorum. Yavaşça yerimden kalkıp banyoya doğru ilerlemeye başladım. Banyoya girdikten sonra şişmiş olan gözlerime birer küfür savurup hemen kısa bir duşa girdim.

Duştan çıktıktan sonra hemen üstüme bir şortla bir tişört geçirip saçımı taradım. çantamın içinden telefonumu alıp aşığa indim. Salona geçip hep annemin oturduğu tekli koltuğa oturup telefonumu açtım. Yuh devenin nalı. 379 mesajla 94 arama. Nede olsa işim yok teker teker bakabilirim herhalde deyip ilk önce aramalara bakmaya başladım.

57 arama Batu'dan, 14 arama Aslı'dan,16 arama İrem'den, 4 arama Kuzey'den , 3 aramada Bora'dandı. Mesajları açtığımda 2 dakika önce gönderilen bir mesaj gördüm. İrem'dendi ve bir fotoğraftı. Diğer mesajları umursamayıp direk resme tıkladım. Ama bu...neden ki neden ?

Fotoğrafta Batu vardı. Etraf dağınıktı ve yerlerde cam parçaları vardı. Elleride kanlıydı. Fotoğrafın altında da birşey yazıyordu. "Lütfen en kısa sürede birimizi ara o çok kötüü!"peki ben nasılım bunu hiç düşünüyor musunuz ? Nasıl hayal kırıklığına uğradığımı hiç düşündüler mi acaba ? Niye düşünsünler ki bir kişiyi üzmek için o kadar uğraşıp sonra neden düşünsünler ki. Peki ya o niye o halde ? Daha fazla hayal kırıklığına uğratamadı diye mi ?

Telefonum çalınca dikkatımı oraya yönelttim. Ah yine aramaya başladılar ve tabiki mesajlarada. Birkaç defa meşgüle attıktan sonra sonunda cevapladım aramayı.

"NE VAR DAHA MI ÜZMEK İÇİN ARIYORSUN HE SÖYLESENE !?!?!...Dayanamıyorum artık lütfen dayanamıyorum..." dedim ve hemen arkasından hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Elisa ben Kuzey senin acilen buraya gelmen lazım Batu...Batu trafik kazası geçirdi. Yoğum bakımda. Sana ihtiyacı var." ne ? Nasıl ? Ama benim niye gelmem lazım ki neden bana ihtiyacı var anlamıyorum neden ?

Özel Taşkurt Koleji'nin Koca Ayı'sıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin