"Hey!" diyerek elini havaya kaldırdı ve basit bir 'gel' işareti ile Cevza'yı yanına çağırdı, Stefi. Kısa, küt saçlarının perçemi hafifçe şekillendirilmiş ve Stefi'nin sağ gözü de açıkça görülür hale gelmişti.
Cevza için onun sarıgözlerine bakmak bile alışkanlık haline gelmemişken şimdi Stefi'nin kaşlarını çatarak baktığı mavi irisleri, henüz genç kız içinde şaşırtıcıydı.
"Gördüğün ilk mavi göz rengi mi?" diye sordu Cevza, başını hafifçe yana yatırmış ve neredeyse hayal kırıklığına uğramış bir halde.
Stefi omuzlarını silkti. "İlk değil," dedi. "İgnalar renklerini kaybettiğinde irisleri de boşluğa düşer ve genelde, koyu kahve tonlarında bir renkle kimliklerini gizlerler ama bildiğin üzere Dünya'da çok fazla bulundum ve insanoğlundan bazı farklılıklar öğrendim.
...Ama haklısın. Morulas sınırları içerisinde gördüğüm ilk mavi sensin."
"Bu iyi bir haber miydi?"
"İyi bir haber mi duymak istiyordun? Elimde birkaç tane var."
Cevza, henüz eliyle dokunmaya bile alışamadığı mavi saçlarının dalgalarını dağıtabilmek amacıyla parmaklarını yumuşak tutamlarında gezdirdi.
Tavanı tamamen camla kaplı olan koridorlar ışığı bolca aldığından, güneşin noksan noktadan düşmeye başladığını görebiliyordu. Güneş bu kadar güzel bir açıyla vururken, Stefi'nin parıldayan saçlarına hayran mı olmalı yoksa başından aşağıya dökülen mavi saçlarının kendine ait olduğunu kabullenmeye mi çalışmalıydı, emin olamadı.
"Muhtemelen Dünya ile ilgili ilişkinden dolayıdır ama..." Durdu ve bunu söylemek konusunda ne kadar kararsız olduğunu Stefi'nin anlamasını bekledi. "Sanırım şu an kendime en yakın hissettiğim kişi sensin."
"Seni öldürme girişimlerime rağmen mi?" diye sordu Stefi, neredeyse şaşırmış bir vaziyette. Cevza "Ehh," dercesine soluklandı. "Güzel seçim, doğru yoldasın."
Stefi ilerlemeye başladığında, Cevza'da hemen peşine takıldı. Islak saçları kendisini rahatsız hissettiriyordu lakin şimdi temizlendiği için daha memnundu.
"Sonunda Dinza kokusundan kurtulmuşsun," dedi Stefi.
Cevza saçlarından bir tutamı burnuna götürüp, doktorun ona daha önce verdiği çiçekli sabunu anımsatan ferah kokuyu içine çekti. "Keşke bunu binlerce ignanın önünde mavi ilan edilmeden önce yapabilseydim."
"O zaman bu kadar ünlenebilir miydin ki?"
"Ne?" diye soluklandı aniden Cevza. "Bu konuda ciddi misin?"
Stefi pelerinini silkeleyip başını salladı. Yüzündeki ciddi ifade bile durumun gerçekliğini izah etmeye yeterli. İşaret parmağı bir yemin edercesine havaya kalktı. "İnan bana, şu anda Akaf'taki en ünlü on ignanın arasındasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SELEMERÇE: Esir Ruhlar I-II
FantasyHER HAFTA YENİ BÖLÜM!! *WattpadFantasyTR ÖNERİYOR! - Alternatif Dünyalara Yolculuk LİSTESİNDE! Akaf'ın gözdesi, Selemerçe'nin esareti altında yaşayan, ölümü yaşam sanan ve saf arzularla dolu eşsiz bir ırk... İgnalar... Güneş'in noksan noktasına iha...