1.Bölüm

1K 260 48
                                    

Medya:Poyraz Demirel

Sabah güneşi yüzüme vurmasıyla
yataktan doğruldum. Bugün temizliğe gideceğim için 1 saat daha erken kalkmam lazımdı. Yatağımın yanındaki komidinin üzerinden telefonumu aldım ve saate baktım, saat 6.00'dı.Hızlıca kalkıp yatağımı topladım ve elimi yüzümü yıkadım. Üzerime siyah bir badi ve siyah eşofman giyerek aşağıya indim.

Annem ve babam uyanmadan kahvaltıyı hazırlamam gerekiyordu. Yapmazsam sonraki cezaları düşünemiyorum. Hızlıca dolaptan kahvaltılıkları çıkarıp masayı kuruyordum ki kapı çaldı,kapıyı açmaya gittim muhtemelen abimdi her ne kadar abi olmasada

Kapıyı açtım tabiki benim şerefsizin teki abimdi.Muhtemelen arkadaşlarıyla sabahlamıştı. Eve iyiki gelmemişlerdi. Abim ve arkadaşlarıından oldukça rahatsız oluyorum, bana attıkları iğrenç bakışlardan ve temaslarından midem oldukça bulanıyor ama sesimi çıkaramıyorum

Abim ayakkabılarını çıkarıp eve girdi. "Odaya çık kıyafetlerimi hazırla biz kahvaltı yapana kadar işimiz var sonra sende giy üzerine insan gibi bişeyler" itiraz hakkım olmadığını bildiğim için merdivenlere yöneldim.

Yukarı abimin odasına çıktım,kıyafet dolabından gömlek ve pantolon çıkarıp abimin odasından çıktım. Abimin karşısındaki odama geçip kendime de kıyafet çıkarıp giyinmeye başladım.

Odadan çıkıp aşağıya indiğimde babam, annem ve abim kahvaltı yapıyorlardı ben onlardan sonra yerdim genellikle, misafir geldiği zaman ayıp olmasın diye annem oturturdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Odadan çıkıp aşağıya indiğimde babam, annem ve abim kahvaltı yapıyorlardı ben onlardan sonra yerdim genellikle, misafir geldiği zaman ayıp olmasın diye annem oturturdu.

Annem seslenince dikildiğim yerde irkildim "Asel çabuk otur şu masaya konuşmamız gerek! " ben ikiletmeden oturdum ve babam söze girdi "Bugün hastaneye gidiyoruz hep beraber"dedi.

Annem babamın sözünü devam ettirdi" Hastaneden aradılar doğumdan sonra bir karışıklık olmul, bebekler karışmış"dedi.Benim başımdan aşağıya kaynak sular döküldü.Ne yani bu zamana kadar yaşadığım şeyler hep yalan mıydı?Bu boktan hayat bi karışıklık yüzünden miydi?

Gözümden bir damla yaş akıp önümde bağladığım elime düştü,kafamı kaldırıp yüzlerine bakmak istemiyordum.Abim olduğuna emin olmadığım şerefsiz masaya elini vurup bağırdı"EH YETER BE,sende zırlayıp durma kalkın gidelim" diyip masadan kalkıp dışarı çıktı

Annem olduğu belirsiz şahıs"Abini duydun ağlayıpta bizi elalem rezil et bak bakalım gelince napıcam sana" dedi ve masadan kalktı.Belirsiz babam söze girdi"Hastaneden sesini bile çıkarmayacaksın,susup oturacaksın kimseyle muhattap olmak yok yoksa cezasını çekersin"dedi.

Umarım bu evden giderim. Umarım o şerefsiz abinin kardeşi değilimdir. Umarım ondan defalarca dayak yediğim adamın kızı değilimdir. Umarım beni okula göndermeyip, temizliğe gönderen kadının kızı değilimdir.

Duyduklarımda sonra kalkıp, hırkamı alıp, evden çıktık ve "ÖZEL DEMİREL HASTANESİ"nin önünde durduk. Arabadan indik.Hastaneye girip danışma bölümünden doktorun odasını öğrenip, asansörle 2. Kata çıktık.

Doktor'un odasının kapısını tıklatıp, içeri girdik. İçeride 4-5 yaşlarında erkek bi çocuk, 44-45 yaşlarında güzel, ılımlı bir kadın, 22,23 olduğunu düşündüğüm bir beyefendi vardı. Muhtemelen kadının eşi olduğunu tahmin ettiğim adam vardı ve benimle karıştırılan kız oturuyordu. Süslü ve makyajlı hali onu büyük gösteriyordu.

Küçük çocuk annesinin boynuna kafasını gömmüş kucağında oturuyordu.Kafamı kaldırıp kadının yüzüne bakınca onunda bana baktığını gördüm.Kadının gözleri dolu doluydu. Bakışları özlem doluydu. Annesinin kucağında oturan çocuk dönüp bana bakıp geri annesinin boynuna kafasını gömdü.

Kafamı kadının yanında oturan çocuğa bakınca kafasını kaldırıp bana gülümsedi.Kafamı önüme geri çevirdim, babam görürse bacaklarımı kesin kırardı.

Doktor bize dönüp gülümsedi ve masasının önündeki koltukları göstererek" Hoşgeldiniz buyrun, oturun lütfen" dedi.Diğer ailede karşıda oturuyordu.Yeni farkettiğim 48-47 adam gelip eşinin yanına oturdu.

Koltuklara ilerleyip en dibe oturdum. Karşımda genç çocuk vardı. Kafamı utandığım için önüme çevirip kucağımdaki ellerimle oynamaya başladım.Babam "Noluyo bizi niçin çağırdınız buraya" dedi

Doktor"Çocukların doğduğu zaman diliminde solunum sıkıntısı çoğu bebekte vardı. Çocuklar bu sebepten ötürü küvözde tutuluyordu. Solunum süresi bittiğinde hemşireler çocukları nasıl olduysa karıştırmış. Gerçekten özür dileriz, kusura bakmayın yapmışlar bir hata" dedi.Ben 17 yıl boşuna çekmiştim onca eziyeti, aşağılanmayı,hor görülmeyi...

Karşımda gerçek babam olan adam ayağa kalkıp bağırdı"BUNE SORUMSUZLUK,NE KADAR DİKKATSİZ BU HASTANE"dedi.Ben bağırışıyla irkildim,karşımdaki çocuk bunu farketmiş olmalı ki,gözlerini yavaşça kapatıp açtı güven vermek istercesine, ben ise kafamı önüme çevirip ellerimle oynamaya devam ettim.

"Gerçekten kusura bakmayın, bizim sorumsuzluğumuz" dedi doktor. Kadın eşini sakinleştirmek amacıyla elini tutup yerine geri oturttu,ve konuşmaya başladı."Peki tamam DNA testini yapalım sonra uygun bir yerde oturup konuşalım"dedi.Sesi kadının gerçekten huzur vericiydi. İç sakinleştirici bir etkisi vardı.Üvey babam konuyu kapatmak amacıyla"Tamam bizim için de uygundur"dedi.


Doktor bizi hastanenin alt katına kan vermemiz amacıyla gönderdi.Sadece muayene odasında gerçek babam,kan almaya gelen doktor ve hastane odasında karışıklıklı oturduğum çocuk vardı.Şuan gerçek babamın kanı alınmak için doktor o yöne yürüdü.

"Eee baba güya gerçek kızını buldun mu?" dedi dalga geçercesine, anladığım kadarıyla diğer abiydi.Babası kaşlarıyla beni göstererek "sus istersen Demir" dedi.Aniden kafasını bana çevirip "Sende Banu gibisin belli elimden çekersin"dedi, ve işine devam etti.

Ben yine önüme dönüp beklemeye başladım. Zaten diğer üvey abiden çok çekmemiş miydim? Yetmez miydi? Bu kadar acı fazla değil miydi?

Sonra Demir buraya geldi ve konuştu" Kolunu sıyır çabuk gereksiz şeylere vaktim yok"dedi.Ben cevap verip kolumu sıyırdım.İğneden korkardım. Kafamı diğer tarafa doğru çevirip gözlerimi kapattım. Sonra elime bir el dokunduğunu hissettim.Gözlerimi açıp baktığımda hastane odasındaki abi olduğunu gördüm.Bana dudaklarını oynatarak "sakın ol,burdayım" dedi.

Ben şok oldum. İlk defa birisi beni düşünmüştü. Bu duyguyu ilk defa tadıyordum. Umarım ilerde iyi bir abi-kardeş ilişkim olurdu. Ben bu çocuğu sevmiştim.

Kafamı diğer tarafa çevirdim ama bu sefer gözlerimi kapatmadım ve gülümsedim. Elimi tutuyor ve baş parmağıyla okşuyordu.Koluma iğnenin girdiğini hissettim ve Demir denen çocuk konuştu"Bitti,kalkabilirsin,Arel hemen gel arkamdan bişey konuşmamız lazım"dedi ve çıktı.

Demek adı Areldi.Arel abisi gittikten sonra bana dönüp dudaklarını oynatarak "İşaret dili biliyor musun? " diye sordu. Ben kafamı iki yana salladım. Ne yani konuşamıyor muydu? Onun için üzülmüştüm. Yine ona baktığımda gülümseyerek "Hadi seni annemlerin yanına götüreyim, beni takip et" dedi.

Ben "peki" dedim.O önden ben arkasından ilerlemeye başladım.En alt kata inip bekleme alanına gitmeye başladık. Gerçek annem, Serap, Oğuz,gerçek babam ve gerçek babamın elini tutmuş olan küçük çocuk, anladığım kadarıyla Berk şerefisizi gitmişti.

İlerledik ve gerçek babam söze girdi "Hastane yakınlarında bi kafe var oraya gidip oturup şu konuyu konuşalım"





Kendinize iyi bakın yeni bölüm de görüşürüzzz🦋🤍











DEMİREL Mİ? (Gerçek ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin