"Han Jisung tekrar ülkemize giriş yaptığı öğrenildi. Han Jisung lakabıyla Şirin Hırsız, tam tamına 10 ülkede aranıyor. Yıllar sonra tekrar ülkesine döndü!
Bugüne kadar kusursuz şekilde saklanan Şirin Hırsız'ı polisler bulmak için her yeri en ince ay...
Siyah kapüşonlu ceketi ve siyah bol kot pantolonunu bozan beyaz ayakkabıları vardı. Kulağından çıkarmadığı siyah kablolu kulaklığıyla kafasındaki melodiyi evirip çeviriyordu. Huzuru yaşayabildiği melodiler... Ya da aptal sesleri susturan sikik enstrümanlar.
Göz alan tabela ışıkları, ve her yeri kaplayan telefon telleri. Gram özlem hissetmedi. Güzel anıları buralarda hiç yoktu. Güzel anıları var mıydı ki hiç? Cevap belliydi.
Gençken ezberlediği ara sokağa girdi. Karmaşıktı her zamanki gibi. Rahatsız edici içki kokuları, sarhoşlar, hiç masum görünmeyen çocuklar, uyuşturucu için vücudunu satan fahişelerle doluydu etraf.
Pasla dolu kapıdan içeri girdi. Gülümsemesi karşısındaki adamla yüzüne kondu.
"Ah Han Jisung, eski dostumun şirin oğlu!"
"Babamın 6patları."
Alttaki vitrinden çıkardığı silahı bıraktı tezgaha. Jisung gözlerini gezdirdi.
"Hiç değiştirmemişsin burayı." silahı alıp kemerine sıkıştırdı. Cebindeki altın kolyeyi bıraktı silahın yerine.
"Değiştirmemde."
"Oğlunu kurtarsaydın bari."
"Kurtulmaya ihtiyacım yok Han." arkadaki kapıdan içeri girdi. Tilki gözlerini devirdi. Devirdiği gözleriyle süzdü. "En son Paris'te dediler."
"Olabilir."
"O antika silahtan vazgeçmeyeceksin değil mi?"
Bıyık altından sırıttı. "Asla."
Eliyle omzuna pat patladı. "Hoş geldin Han."
"Hoş buldum Yang."
__________________________:)
yeni ficimiz hayırlı olsun. kendinize iyi bakın <33
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
