"Han Jisung tekrar ülkemize giriş yaptığı öğrenildi. Han Jisung lakabıyla Şirin Hırsız, tam tamına 10 ülkede aranıyor. Yıllar sonra tekrar ülkesine döndü!
Bugüne kadar kusursuz şekilde saklanan Şirin Hırsız'ı polisler bulmak için her yeri en ince ay...
Karşısında bağlı olan adama göz gezdirdi. Karanlık oda da kurtulmaya çalıştığı biraz olsa da belli oluyordu. Sandalyeye oturdu, bacak bacak üstüne attı. "Kimsin sen?" diye sordu sakince. İşte bu onun en büyük özelliğiydi. Her ne olursa olsun sakin kalmayı başarıyordu. En sevdiği katledilse bile.
"Bırak beni, sana yalvarırım..."
"Sus, ve beni dinle geri zekalı." arkasına yaslandı. "Mia'yı neden öldürdün? Çok fazla saçmalama, olur mu?"
"Ben yemin ederim öyle bir şey yapmak istemedim, yanlışlıkla oldu."
Dalga geçercesine kıkırdadı. "Öyle mi? Artık gerçekleri söylesene." adamın arkasında bekleyen adama işaret etti. Namluyu bağlı adama doğrulttu.
"Doğruları anlat ve yaşa, ya da saçmalamaya devam et ve öl. Seçim tamamen sana kalmış."
Adam bir kaç kere hıçkırdı. Ağlama sesleri yankılanıyordu etrafta. Jisung bundan rahatsız olmuş olacak ki ayağını sertçe yere vurdu. "Hızlan."
"Biz kavga ettik, benden ayrılmak istediğini söyledi. Ben inanın böyle yapmak istememiştim." ağlayışları daha da yükseldi.
Tetiği çekti ve sıktı adam. Daha fazla yaşamasına gerek yoktu. Jisung gülümseyerek ayağa kalktı. Adamın eline bir miktar para saydı. "Teşekkürler."
Depodan çıktı. Çok sevdiği kapüşonunu kafasına çekti ve yürümeye devam etti. İçi hiç olmadığı kadar rahattı. Şimdi ise gideceği yer mezarlıktı.
________________________;)
Kendinize iyi bakın <33
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
