1. Bölüm: Duygularımın Katili 🌿

907 239 66
                                    

Gece mutluluktan hiç uyuyamamıştım. Bugünün sabahını iple çekmiştim. Çünkü bugün benim en mutlu günümdü. Sonunda sevdiğim adamla nişanlanıyordum!

19 yaşında nişanlanmak erkendi, ama söz konusu insanın sevdiği olunca yaşı umursamıyordu. Küçüklüğümden beri ona aşıktım, her gece başımı yastığa koyduğumda acaba bugün hiç üzüldü mü ya da kırıldı mı diye düşünürdüm.

Onu sadece bir defa ağlarken görmüştüm, o da kara harp okuluna kabul olduğu zamandı. Bu zamana kadar hiç üzülüp ağladığını görmemiştim, bir defa mutluluktan ağlamıştı o kadar.

O güçlü biriydi, her zorluğun altından kalkabiliyordu. Onun için imkansız diye bir şey yoktu. Kafasına koyduğu zaman başaramayacağı bir şey yoktu.

Ben de onun tam tersi çok kırılgan biriydim. Hiçbir zorluğun altından kalkamaz, ezilirdim. Kolay kolay kafama bir şey koymazdım. Başkalarının sorunlarını da kendime dert eder üzülürdüm.

"Defne!"

Duyduğum sesle penceremin önünden ayrıldım. Yüzümdeki tebessümü saklamaya çalışıp odamdan çıktım. Boynumu örtüp merdivenlerden aşağıya indim. Babamın yanında da örtüme dikkat ederdim, saygıdan dolayı.

Kahvaltı masasında eksik olan tek kişi bendim. Annem, Babam, Anneannem ve son olarak Kardeşim. Herkes masada kendi yerinde oturuyordu. Ben de kendi yerime oturup masadakilere tek tek göz gezdirdim.

Anneannem, "Bugün benim en kıymetli torunum nişanlanıyor." dediğinde utanıp başımı eğdim.

Derin, "En kıymetli mi?!" demişti hemen.

"Derin bari bugün ablanı kıskanma kızım." dedi Annem.

"Ne kıskanması anne ya, şaka yapıyordum sadece." dedi gülerek.

Hmhm, kesin şaka yapıyordun.

"Sessizce kahvaltımızı yapalım, sonra da Defne akşam için hazırlık yapsın." Babam konuşunca herkes suspus olup kahvaltısını yapmaya başlamıştı.

Heyecanlı olduğum için pek fazla iştahım yoktu. Sadece çay içip zorla birkaç lokma peynir yedim.

Kahvaltı bittikten sonra masayı toparlayıp bulaşıkları makineye dizmiştik. Evi toparlayıp zamanın geçmesini beklerken zil çalmıştı.

"Derin kapıya bak!" diye seslendim.

"Sen bak." dedi bıkkın bir sesle.

Dua etsin heyecanlıyım, yoksa ben ona yapacağımı bilirdim!

Oturduğum kanepeden kalkıp kapıya baktım. Karşımda Hilal'i görünce gülümseyip sarıldım.

"Hoşgeldin."

"Hoş buldum."

Ayrılıp içeri davet ettim. İçeri girdiğinde üzerimi süzüp göz devirdi.

"Defne bu ne?"

"Ne, ne?"

"Kızım senin bugün nişanın yok mu?"

Sen Yalandan İbaretsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin