ikinci bölüm

67 6 7
                                    

  Okul çıkışı Ebrar'la okulun iki sokak ötesindeki kafeye gitmiştik. Çıkışta çoğu bizim okuldan olmak üzere kafe dolu olurdu. Kayra, Dicle ve Deniz'i görünce onların masasına oturmuştuk. Bir süre sonra bunalınca sigaraya çıkmıştım, hemen ardımdan da Kayra çıkmıştı. Sonuç olarak en alakasız iki kişi durmuş sigara içiyorduk. Kendimi garip hissetmiştim.

  ''İçeri geçelim mi? Soğukmuş.'' dememle kafasını telefondan kaldırıp dikkatini bana verdi.

''Üşüdün mü?''

''Biraz.''

''Geç o zaman sen, ben de birazdan gelirim.'' Tekrar telefonuyla ilgilenmeye başladı. Birine mesaj yazıyordu parmaklarının hareket edişinden anladığım kadarıyla. Biraz bozulduğumu hissettim. Peşimden çıkınca sohbet ederiz belki diye düşünmüştüm ama telefonuna gelen bildirimle benle ilgilenmeyi kesmişti. Aslında Kayra genel olarak benle ilgilenmezdi. Ebrar olmasa aynı ortamda bile bulunmazdık sanırım. 

  İçeri geçip oturduğumda hararetli bir şekilde sohbet ediyorlardı. ''Ee iki tane bounty bi tane sniggers bi tane beskot farawla'' Deniz'in taklidiyle gülmeye başladı herkes. Ben hariç. Modum düşmüştü anlam veremediğim bir şekilde. Dicle, ''Kayra nerede?'' diye sorunca ona baktım. ''Sigara içiyor gelir birazdan.'' dememle kafasını salladı. Ebrar kafasını bana çevirinde bir süre onla bakıştık. Ne oldu, dercesine kaşlarını çatmıştı. Bir sorun olmadığını söylemek için kafamı salladım. Kayra içeri gelip oturunca sohbete devam ettiler.

  ''İngilizce sınavına çalıştınız mı?'' diye sordu Dicle.

''Kolay ya onun sınavları. Sibel hoca kolay yapıyor.'' 

''Bir de dersi anlatsa keşke.'' dedim.

Deniz'in ''Kral içip geldiği için anlatamıyor.'' demesiyle güldük. Kayra, her derse termosuyla geldiği için içine viskiyle kahve karıştırıyor diyerek dalga geçmeye başlamıştı kadınla. Bir gün boş derslerinde bizim sınıfa gelmişlerdi. Ders boyu Deniz ve Kayra kadınla dalga geçip gülüyorlardı. Dediği şeylere ara sıra ben de kıkırdıyordum. Kayra sayesinde kadının adı ayyaşa çıkmıştı. Dozunu kaçırıp kahkaha atmamızla Sibel hoca ikisini de sınıftan çıkarmış, Ebrar'la beni azarlamıştı.

  Sabahın köründe kalkmış okula gidiyordum. Aşırı uykum vardı, beden dersinde sınıfa kaçıp uyumayı düşünüyordum. Otobüsün gelmesini beklerken bir dal yaksam mı diye düşündüm fakat vazgeçtim. Ne zaman durakta otobüs beklesem sigaramı yaktığım anda otobüs geliyordu ve atmak zorunda kalıyordum. Cam kenarına oturup kafamı cama yasladım. Kayra'yı düşünüyordum. Dün sigaramı alıp yakması geldi aklıma. Rüzgar var, yanmaz öyle. Sigaranın filtresine bulaşan rujunu düşündüm. Sonra çakmağı ateşlerken eklemlerinin belirginleşmesi geldi aklıma. Üç parmağında çelik yüzükler, uzun ve siyah ojeli tırnakları vardı. Saçlarına dokununca parmaklarım uyuşmuştu anlık. Sanki uzun zamandır uzaktan izlediğim, hayalini kurduğum ve arzuladığım bir şeye dokunmuştum. 

  Sınıfa girip Ebrar'ın yanına oturdum. ''Günaydın.'' Kafasını sıradan kaldırıp bana baktı. ''Günaydın amına koyayım.'' Güldüm. ''Ne oldu?'' ''Sabaha kadar sınavlara çalıştım ya. Beynim akmış gibi hissediyorum.'' ''İki gün kaldı zaten sınavların bitmesine dayan.'' diyerek çantadan notlarımı çıkardım. ''Kalk da girmeden son kez bakalım.'' dememle ters bir bakış attı bana. Güldüm. Zil çaldıktan beş dakika sonra sınıfa Sibel hoca girdi. Aklıma Kayra ve Deniz'in kadına söylediği şeyler gelince gülümsedim. Ebrar'ın da aklına gelmiş olacak ki o da gülmemek için kendini kasarak bana bakınca göz göze geldik ve dayanamayıp kahkaha attık. 

  Öğle arasında Ebrar, Tuana ve ben kantinde oturmuş sınavlar hakkında konuşuyorduk. Kafamı çevirince Kayra'yı gördüm. yanında iki kız, bir erkek vardı ve sohbet ediyorlardı. Yüzüne baktım, konuşurken yaptığı mimikleri izledim. Kafasını çevirince göz göze geldik. Kafamı çevirdim, kalp atışlarım hızlanmıştı. Dikkatimi ona vermemeye çalışarak sohbetlerine katıldım. ''Yarın matematik sınavı var asıl o problem.'' dedim. ''Naber?'' Gelen sesle kafamı çevirdim. Kayra. Kızarmıştım. Göz göze gelmemeye çalıştım. Ebrar gülümseyerek ''İyi, sen?'' dedi. ''İyi ya. Tuana seninkini gördüm az önce, langırt oynuyordu.'' Tuana heyecanını gizlemeden Kayra'ya bakıp ''Harbi mi? diye sordu. Ebrar Tuana'ya bakıp ''Senin ben kafana tüküreyim'' deyince güldüm. Kayra göz ucuyla bana bakıp Tuana'ya döndü. Kafamı çevirdim. Kayra ile göz teması kurmak bana zor geliyordu. ''Harbi.'' Tuana hızla kalkıp kantinden çıkmıştı. Kayra Tuana'nın yerine oturdu, otururken önümdeki kahveye bakmıştı. Ebrar'la sohbet etmeye başladılar. Koridordan Eslem hoca seslenerek Ebrar'ı yanına çağırdı. Ebrar'ın gitmesiyle gerildim. Kayra'yla yalnız kalmıştık. Direkt olarak bana bakıyordu. ''Yemek yedin mi?'' diye sormasıyla ben de yüzümü ona çevirdim.

''Hayır.'' dedim.

''Neden?'' diye sordu.

''Acıkmadım çünkü.'' Düz bir şekilde bakıyordu bana. Ne düşündüğü hakkında hiçbir tahminde bulunamıyordum o yüzden.

''Saat 1'e geliyor ve sabahtan beri midene soktuğun tek şey kahve mi cidden?'' Önümdeki kahveye baktım. Bakışlarımı tekrar Kayra'ya çıkardığımda o bana bakmayı kesmemişti. 

''Acıkmadım, zorla mı yiyeyim?''

Gülümseyerek ''Evet.'' demesiyle güldüm.

hüznüm gülüşüm / gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin