Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tepki için teşekkürler, - - - - - - - - - - - - - - - Dazai Osamu •İlk defa kızardığını gördünüz tebrikler. •O normalde asla utanmayan bir insandı. Ama siz onun yanına ne zaman gelseniz ne zaman gülseniz içinde bir şeyler kıpır kıpır oluyor, eli ayağı titriyordu. O daha sizin yarınızdayken böyle oluyorsa acaba itiraf ettiğinde neler olur düşüncesiyle sessiz kalmayı seçmişti taki o güne kadar.
Hava hafif kapalıydı. Yorgunluktan ağrıyan gözlerini ovuşturuyordu Y/n. Bugün çok yorulmuştu. Dünde zaten doğru düzgün uyuyamamıştı o yüzden gözlerinden uyku akıyordu. H/c (saç rengi) renkli saçlarını karıştırdı Y/n. Biraz mola verip vermemek arasındaydı. Ya yetişmezse diye düşünürken sonunda pes ederek kafasını masaya yasladı ve böylelikle kendini uykunun kollarına bıraktı. Dazai Osamu ise Kunikidayı sinir etmekten sıkılmıştı. Yapacak bir şey ararken aklına Y/n geldi. Onu görmek istedi. Belki de biraz uğraşmak. Onun odasına girdi hızlıca. Onu tam bağırarak korkutacakken uyuduğunu gördü. O çok güzel görünüyordu. Dazai kalp atışının hızlandığını hissetti. Kapıyı yavaşça kapattı ve Y/n'nin yanına gitti. Kimse yoktu kimse görmeyecekti. Sadece masum bir öpücüktü. Bunları düşünüp kendine motivasyon sağlayamayan çalışıyordu Dazai. Derin bir nefes alıp gözlerini kapatarak dudaklarını Y/n'nin dudaklarına değdirdi Y/n'nin aniden açılan gözünü görmeyerek. Y/n şok içinde dazai'ya bakıyordu. Bunu beklemiyordu. Kıpırdayamadı Y/n. Öpücük bitene kadar donmuş bir halde Dazai'a baktı. Öpücük bitip Dazai gözünü açınca E/c (göz rengi) renkli irislerle buluştu gözleri. Kızardı hem de çok fena kızardı. Dazai kendini azarlanmak için hazırlarken aniden gelen bir öpücüğü beklemiyordu. Öpücüğe karşılık verdi hemen. Tekrar ayrıldıklarında ikisininde yüzünde bir tebessüm vardı. "Dazai hiç kızardığını görmemiştim~." Y/n bu olayı bir düre Dazai'ya unutturmayacaktı. - - - - - - - - - - - - - - - - - Chūya Nakahara • Saçlarıyla aynı renge büründü teni. Aşırı tatlı bir sahneydi. Bunu gördüğün için çok mutlu olmalısın.
"Yine bir göreeev" Dedi Y/n esneyerek. Yorgundu. Dün çok uyuyamamıştı. Chūya bunu az çok anlamış olacak ki "Niye uğraşıyorsun o zaman?" Y/n kızgın bakışlarla ona döndü. "Ne yani sence Mori-san buna izin verir mi?" Chūya düşündü. Y/n haklıydı. Kafasını dosyalardan kaldırdı ve daha fazla zaman kaybetmeden "Hadi gidelim" dedi. Y/n yavaşça onu arkasından takip etti. Bir süre sonra arabaya bindiler. Arabanın Hafif sallanması ve arkadaki klasik müzik Y/n'nin uykusunu tetiklemişti. Y/n yavaşça gözlerini kapattı ve kendini uykunun kucağına attı. Bu sırada Chūya Y/n'ye bir soru yöneltti camdan dışarıya bakarken. Cevabını alamadığı için ona kızmak amacıyla ona baktı. Uyuduğunu gördüğünde kalp atışı durdu. Çok güzel bir manzaraydı. Elini sıktı. Dudağı hafif açık kafası hafif sağa düşmüştü. Bir saç tutamı yüzünün önüne geliyordu. Kapalı gözleri gördüğü rüyanın veya kabusun etkisiyle arada hareket ediyordu. Chūya bu manzaraya saatlerce bakabilirdi. Bu anı ses çıkarmamaya dikkat ederek fotoğrafını aldı. Yavaşça sana döndü tekrar telefonla işi bitince. Gözleri dudaklarına kaydı. Çok tatlı gözüküyorlardı. Chūya seni hep öpme hayali kurmuş fakat bundan hep korkmuş veya utanmıştı. Ve şu an o dudaklar karşısında savunmasız bir şekilde duruyordu. Bu yaptığı doğru değildi belki de ama küçük masum bir öpücüğün hiç kimseye zararı yoktu değil mi? Kafanı kendine doğru çekerken ve dudaklarını hafifçe senin dudaklarına bastırırken Y/n'nin açılan gözlerin fark etmedi. Y/n şok olmuştu. Hoşlandığı kişi onu öpüyordu. Hem de uyurken. Y/n yavaşça onu itti. Bu hareketlilik karşısında Chūya şaşırarak Y/n'ye baktı. Ona bakan irisleri gördüğünde eli ayağına dolandı. Konuşamadı kekeledi y/n ise o anı düşünüyordu. Eh tekrar öpüşmeleri çokta zaman almadı. Şimdi el ele göreve doğru gidiyorlar. Eh yine mutlu son galiba değil - - - - - - - - - - - - - - - - Sigma •O büyük ihtimalle utançtan hızlıca kaçardı.
Yine her zamanki gibi bir gündü. Yorucuydu ama eğlenceliydi bunu kimse inkar edemezdi. Gülümseyerek dolaşan Y/n misafirlere selam verip onlara yardımcı oluyordu. Yorgundu dün çok uyumamıştı ama bu misafirlerle ilgilenmesini engellemiyordu. Gülümseyerek insanlara ihtiyaçlarını sorarken onu izleyen birisinden habersizdi. Sigma Y/n oradan oraya gidip misafirlerle ilgilenirken onu izliyordu. Yorgun olduğunu çoktan anlamıştı. Uykusu olduğunu da. Sigma Y/n'yi en iyi tanıyan kişiydi. Sevdiklerinden tut sevmediklerinden, davranışlarından duygularından en iyi o anlardı ve bilirdi. Yani hoşlandığı kızı tanımayacaktı da kimi tanıyacaktı. Y/n arkasını döndüğünde onu izleyen sigmayı görünce el salladı. Sigma ona hafifçe karşılık verdi. Gülümsediler birbirlerine. Ardından Sigma yavaşça y/n'nin yanına gitti. "Hey, yorulmadın mı? Uykun var gibi duruyor" Y/n gelen ani soruya karşı cevap verdi "Dün gece arkadaşım yüzünden pek uyuyamadım. Ama idare ediyorum" Sigma cevap verdi "Ne kadar idare etsen de biraz da dinlenmen gerektiğini düşünüyorum gel odama geçelim bir şeyler içersin ne dersin?" Y/n yavaşça kafasını salladı ve sigmayı takip etti. Yorgundu, uykuluydu. Oturduğu sandalyede çok geçmeden uyuyakaldı. Sigma onu gördüğünde hemen y/n'nin rahat bir pozisyon almasına yardım etti. Bir süre onu izledi. Ardından yanağına ufak bir öpücük kondurdu. Bu tatlı öpücük ne yazik ki sigmayı mutlu etmemişti daha fazlasını istiyordu. Dudaklarına odaklandı. Yavaşça onlara doğru yaklaşıp bir öpücük kondurdu y/n'nin uyanık olduğunu bilmeyerek. Y/n'nin şaşkınca ona baktığını gördüğüne oradan koşarak uzaklaştı. Sigmanın kıpkırmızı yüzü ve senin şaşkın suratın cidden görmeye değerdi dostum. Cidden
Özür diliyorum. Bugünlerde çok yoğundum isteklerinizi yapamadım. Ama elimden geldiğince çok bölüm atmaya çalışacağım okunma sayımız 2,5 k olmuş her şey için teşekkürler oy ve yorum atmayı lütfen unutmayın. Hatalarım varsa da özür diliyorum umarım beğenirsiniz.
