Bölüm 1: Moon North

116 17 187
                                    

13/06/ 2023 

Japonya, Goshogawara:

Başına gelecek tekmeden başını yana  çekerek sıyrıldı.  "Sıkıcı." 

Yeni bir tekme ayaklarına gelecekti ama ondan da geriye zıplayarak kurtuldu. "Tahmin edilebilir."

Üçüncü tekme omzuna gelecekti ama onu eliyle yakaladı 19 yaşındaki genç. "Yavaş." dedi ve tuttuğu kişiyi ayağından havaya kaldırıp arkasındaki duvara fırlattı.

Duvara fırlatılan ve onu döven gençten birkaç yaş daha genç olan sersemlemişti. Başından ve ağzından kan sızıyordu. Dişlerinin bir kısmı daha öncesinden yediği yumruklar yüzünden kırılmıştı. Yüzü ve kolları gördüğü işkence yüzünden kesiklerle doluydu. Kaburga kemiği kırılmıştı. Yakalanmıştı ve kaçma girişimi ona çok daha fazla acı veriyordu. Ağzına dolan kanı tükürdü ve titrek bir şekilde ayağa kalktı.

"Gerçekten koca bir hiçsin." dedi Moon North. Karşısındaki rakibinin titreyen ayaklarına sert bir tekme attı, kemik kırılma sesi gelmişti. "Tы сукин сын." ("Seni *r*spu çocuğu")

Yine de daha küçük olan pes etmeyecekti, her şeye rağmen ayağa kalktı. 

Moon onu yakasından kaldırdı ve duvara sertçe vurdu. "O koyduğun sözde gizli olan kameraları bulamayacağımı mı sandın!? Söyle amacın ne?"

"Elbette adalet sizi pis serseriler!" dedi öfkeyle, can acısına rağmen bunu belli etmemek için çok çalışıyordu. "Yaptığınız düzenbazlıklar, işlediğiniz suçlar cezasız kalacak mı sanıyorsunuz?"

"Evet." dedi Moon sakin bir sesle. "Çünkü kalıyor."

"Biz, Tanrı' nın Yardımcıları bu iğrenç suçlarınızı sizin yanınıza bırakmayacağız!" dedi öfkeyle ve Moon' a kafa attı. "Кроме того, не пачкай мой язык своим грязным ртом!" (Ayrıca pis ağzınla dilime leke sürme!)

Moon burnunu tutarak geri gittiğinde ayaklarına tekme attı. Moon sırt üsü yere düşünce ayağının Moon' un göğsüne bastırdı ve onun ayağa kalkmasını engelledi.

"Son sözlerin ne kuklacık?" dedi keyifle ve kendinden çok emin bir şekilde gülümseyerek.

"Biz Sahnenin Oyuncuları birbirimizi arkada bırakmayız Gökçe-chan." dedi  bir ses.

Gökçe Göktuğ başını kaldırdığında altın ipler onu yakalamak üzereydi ama ipler onu yakalayamadan kurşunlar tarafından engellendi. İki kişi aynı anda acı içinde bağırdı.

"Gece- sensei!" "Nicolas-sensei!"

Moon ve Gökçe aynı anda patronlarına seslendiler. İki patronun da canı acımıştı. Nicolas' ın yeteneği vücudunu silah gibi kullanarak  tek atışta düşmanını öldürebilecek kurşunlar üretmekti. Gece' nin yeteneği ise parmaklarından altın ipler çıkarmaktı. Kurşunlar ve altın ipler çakıştığında yeteneklerinin bedelleri ortaya çıkmıştı. Gece' nin  bir parçası olan ipler kopunca canı yanmış ve Nikolas da karşısındaki rakibinin hissettiği acının aynısını hissetmişti.

"Neden biz  her savaştığımızda bu oluyor!" dedi Gece siniri bozulmuş bir şekilde.

"Bir daha savaşmamaya ne dersin Gece-san?" dedi Nikolas çözüm odaklı bir şekilde. "Seninle savaşmayı sevmiyorum."

"Ama ben seviyorum Nicolas-kun!" dedi Gece vurdumduymaz ve neşeli halini takınarak.

"Ama astlarımızın birbirine bu kadar zarar vermesine izin verecek değiliz." dedi Nikolas ciddiyetle. "Yaptığımız barış anlaşmasını unuttuğunu düşünmeye başlıyorum Gece-san."

"Ben yaptığım anlaşmaları unutmam Nicolas-kun." dedi Gece ciddi bir tavır takınarak. "Ele geçirdiğimiz yetenek kullanıcısının senin astın olduğunu bilmiyordum. Öğrendiğim gibi geldim."

"Bundan sonra daha dikkatli ol Gece-san." dedi Nicolar ve astını yanına aldıktan sonra uzaklaştı.

Moon da Gece' nin yanına ilerledi. "Onu tanıyor musunuz Gece-sensei?" dedi Moon merakla.

"Evet, eski bir arkadaş gurubundan." dedi Gece ve Moon' a döndü. "Sen iyi misin?"

"İyiyim." dedi Moon. "Anlaşmanızı riske attığım için özür dilerim."

"Boşver, ben de anlaşmanın bozulacağı zamanı bekliyorum." dedi Gece gülerken. "Hadi, binamıza geri dönelim."

Moon' un anlatımından:

Sahnenin Oyuncuları olarak bu dışarıdan terk edilmiş gibi duran eski malikane bizim üssümüzdü. 5 katlıydı ve kişiler katlara özeldi.

En üstü Gece-Sensei vardı.

Onun altında yardımcısı, ben Moon North, vardı.

Sonra küçük Cırağımız Chili-chan vardı.

Sonra komutan Akay-san geliyordu.

En alttada ekibimizin en çok sahada bulunan üyelerimiz vardı.

Bu kast sistemi gibi değildi, daha çok Gece-sensei' in manzara aşkı yüzündendi. Bir de üyelerin çabuk hareket edip merdivenlerde vakit kaybetmemesi içindi. Geri kalan katları da biz kendimiz seçmiştik.

Terörist olabilirdik, bize karşı gelen herkesi yok ediyor olabilirdik, yasları yok sayıp kafamıza gore takılıyor da olabilirdik ama kesinlikle aptal değildik.

Burada biz bir aile gibiyiz. Çok fazla askeri gücümüz yok, Akay-san hem arttırılmasını talep ediyor ama ben bunu reddediyorum. Kalabalığın bizi yozlaştıracağını, amacımıza aykırı olmamıza sebep olacağına eminim.

Böyle diğer aptallarla savaşmaya gücümüz yetiyor. Biz yeteneklileriz ve onları ezmek hakkımız.

Ama yine de...

"Gece-sensei." dedim patronuma dönerek. "Aramızdan bir hain çıksa ne yaparsın?"

"Elbette onun organlarından kendime bir bebek yaparım Moon-chan." dedi patronum masum masum gülümseyerek.

P*ç kurusu... Tam bir aptal. Kötülük yanıbaşında ama bunu fark etmiyor bile!

Biz kesinlikle bir aileyiz. Ama bu aile cinayet programlarına konu olan bir aile. Biz kansız piç kurularıyız.

Gece-sensei durdu ve bana döndü. "Aramızda bize ihanet edecek biri olduğunu mu düşünüyorsun?" dedi şüpheci bir tavırla.

"Evet Gece-sensei." dedim ciddiyetle.

"Peki o kişi kim?" dedi Gece-sensei şaşkınca.

"Elbette Vasilisa Savinkov." dedim hemen. "Yeteneğinden belli çok tehlikeli oluşu! Onun işin8 bitirmeliyiz."

----

Bölüm Sonu

İlk Bölüm nasıldı? Tek tek tüm ekiplerin karakterleri tanınacak ve asıl heyecan orada başlayacak!

Kısa gelebilir ama çok uzatılcak şeyler yok günde bir iki ve her gün atmaya çalışacağım!

BSD Ama Watty Yazarlarıyla! -Bitti-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin